s

Satılmış topraklarda barışı aramak…

15 Ağustos Cuma günü, ABD Başkanı Trump ve Rusya Devlet Başkanı Putin, Alaska’da buluşacaklar.

Nüfus yoğunluğu ABD’nin en düşük eyaletidir Alaska.

New York, Alaska’nın nüfus yoğunluğuna sahip olsaydı dev gökdelenleri ve kalabalığıyla tanıdığımız Manhattan’da sadece 16 kişi yaşıyor olurdu.

Alaska sadece en büyük eyalet değil aynı zamanda büyüklük rekorlarının da kırıldığı yer.

44 kilogram ağırlığıyla dünyanın en büyük somon balığı Alaska’nın Kenai nehrinde yakalanmıştı.

Alaska’daki geyiklerin ağırlığı 730 kilograma kadar ulaşabiliyor.

Dünyanın en büyük lahanası 63 kilogram ağırlığıyla 2012’de Alaska’da yetiştirildi.

Tüm bu saydıklarımın önemi yok, asıl önemlisi Alaska’nın sahip olduğu zenginlikler.

Gelecekte savaşların su yüzünden çıkacağını biliyoruz ya, Alaska sınırları içerisinde 3 milyondan fazla göl bulunuyor.

İliamna Gölü’nün genişliği Connecticut eyaletinin genişliği kadar. Alaska’nın su alanlarının yüzölçümü 245 bin kilometrekareden büyük.

***


Putin’in en büyük hayalinin eski Rus İmparatorluğu sınırlarına ulaşmak olduğu söylenir ya, o zaman Alaska bu zirve için doğru bir yer olamaz.

Alaska bir zamanlar Rus İmparatorluğu’nun sınırlarına dahildi.

Kırım Savaşı’ndan sonra sıkıntıya düşen Moskova, bu geniş toprakları İngilizlere kaptırmaktan korktuğu için 1867’de 7,2 milyon dolara ABD’ye satmıştı.

Bugün su, kutuplardaki enerji kaynakları, altın madenleriyle ünlü Alaska’nın para ödenerek satın alınması ABD’lileri mutlu etmemişti.

Alaska’yı parayla satın alma fikrinin babası dönemin Dışişleri Bakanı Seward için çok ağır eleştiriler yapıldı, hatta ABD medyasında “Seward’ın Aptallığı” manşetleri de atılmıştı ama bugün Seward Günü kutlamaları yapılıyor.

O dönem sadece balıkçılık ve kürk hayvanları için satın alınan Alaska, 1897’de Klondike Altına Hücum dönemini yaşadı.

Bugün belgesel kanallarının neredeyse tamamında Alaska’da altın madeni işletenlerin maceralarını anlatan programlar vardır.

İlginç olan o dönemin şartlarıyla iyi işlenememiş madenli topraklardan bugün altın çıkmaya devam ediyor.

Hatta deniz kumunun içinden altın çıkarıldığını anlatan programlar da yapılıyor hâlâ.

Hepimiz altını biliyoruz ama Alaska’da en çok çinko çıkarılıyor.

Bir de Bering Boğazı’nda yapılan kral yengeci avcılığı var ki, iri bir yengecin fiyatı 100 doları bulabiliyor.

Bu kadar kıymetli bir toprağı satmak ve şimdi o topraklarda misafir olarak barış aramak Putin’i mutlu eder mi, çok emin değilim.

***

Alaska aslında Türkler için de çok anlamlı bir hikâye barındırıyor.

Bilimsel çalışmalar, Kızılderililerin atalarının bundan 15 ile 30 bin yıl önce, Bering Boğazı’nın donduğu dönemde Amerika kıtasına geçen Altay bölgesi halkları olduğunu gösteriyor.

Kızılderililerin Türk oldukları genetik olarak ispatlanmadı ama ön Türkler diye anılan gruplarla akrabalıkları olduğu kesin.

Garip olan 1492’de Güney Amerika’ya ulaşan Avrupalı kaşiflerin Alaska’ya hiç ulaşamamış olmaları. Alaska’ya ilk olarak 1742’de Danimarkalı bir kaşif ulaştı, ilk Rus kolonisi 1784’te Kodiak Adası’nda kuruldu. Rusya ile ABD’nin 50 mil mesafeyle komşu olmalarının hikâyesi üç aşağı beş yukarı böyle.

***

Coğrafyanın insan hayatını nasıl etkilediğine dair harika bir örnektir Alaska.

Eyalette çok fazla yol olmadığı için küçük uçaklar çok fazla kullanılır ve nüfusun yüzde 1’inden fazlası pilot lisansına sahiptir.

Topraklarının 3’te birinden fazlası kutup yarım dairesi içerisinde olduğu için tarım alanı azdır, sera olmadan üretim yapmak zordur ve insanlar toprağa gömdükleri balina yüzgeçlerini aylar sonra yemek gibi geleneksek yöntemleri hâlâ uygularlar.

Daha önemlisi Alaska’da yaşayan insanlar zevk için avcılık yapmazlar, mesela geyikleri sadece eti için değil derisi ve boynuzları için de avlarlar.

Alaska’da gelir vergisi yoktur zira yüzlerce kilometre mesafede hastane, okul da yoktur. Postacı eve gelmez, tren yolu hattında paket siparişi yapılır.

Tarihin ABD ve Rusya’ya sürprizleri neresidir diye sorsalar akla gelecek tek yer Alaska olur bugün.

Peki 15 Ağustos’taki zirveden bir barış sürprizi çıkar mı derseniz, 5 senaryo konuşuluyor.

Avrupa ve Ukrayna, Putin’in, Trump’ı etkisi altına alması ve Rusya’yı genişletecek bir anlaşmanın yolunu açmasından endişe ediyorlar.

Nasıl bitecek ve Putin atalarının sattığı topraklarda ne yapacak birlikte göreceğiz...

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.