Su krizi tarihe karışıyor

Her yaz milyonların akın ettiği Bodrum; koyları, eğlencesi, tarihiyle bir dünya markası. Ama bu güzelliklerin gölgesinde yıllardır süren bir sorun vardı: su. Yaz aylarında nüfus bir anda milyonu aşıyor, altyapı yetersiz kalıyor, patlayan hatlar ve kesintiler yüzünden hem Bodrumlular hem tatilciler mağdur oluyordu.
İşte bu noktada Muğla Büyükşehir Belediyesi tarihi bir adım attı. Yaklaşık 2 milyar liralık desalinasyon tesisi projesi, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan onay aldı. Türkiye’nin en büyüklerinden biri olacak bu yatırım, Ekinanbarı kaynağını içilebilir hale getirecek.

Tesis iki etapta hayata geçirilecek. Günlük 62 bin metreküp arıtma kapasitesiyle yılda 20 milyon metreküp su sağlanacak. Bu miktar Bodrum’un tüm ihtiyacını karşılamaya yetecek.
Ahmet Aras’ı, Bodrum Belediye Başkanlığı döneminden tanırım. Defalarca görüştüğüm, vatandaşların günün her saati ulaşabildiği bir isim. Haberi duyar duymaz aradım, bilgi aldım. Önce patlayan ana hatların yenilenmesinden, yeni sondajlardan bahsetti. Ardından ekledi: “Bunlar tek başına yeterli değildi. Bodrum’un geleceğini garanti altına almak için böyle büyük bir tesise ihtiyaç vardı.” Ve şu sözleri dikkat çekiciydi: “Kuraklık büyüyor. Biz bu tesisi sadece bugünün değil, gelecek nesillerin yaşam kalitesini düşünerek planladık. Çünkü hizmet günü kurtarmak için değil, yarınları güvence altına almak için yapılır.”
Haklı… Su sorunu çözülmeden turizmin de hayatın da geleceği garanti altına alınamaz. Bu projeyle birlikte turizmin başkentinin susuzluk çilesi tarihe karışacak gibi görünüyor. Ve umalım ki, Bodrum bundan sonra sadece koylarıyla eğlencesiyle turizmiyle anılsın, susuzlukla değil.
Susuz kalabilir
Söz sudan açılmışken… Bu hafta Düzce’den çok şikâyet aldım. Şaka gibi ama gerçek: İstanbul’a su veren Düzce, kendi halkı için susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya. Uğursuyu kurudu, şehirde ciddi su sıkıntısı var. Vatandaş musluktan damlayan suya mahkûm. Bir başka tartışma da belediye binasıyla ilgili. 2008’de yapılan binanın yalnızca 17 yıl sonra yıkılacak olması tepki çekiyor. İnsanlar haklı olarak “Kaynaklar neden öncelikli ihtiyaçlara harcanmıyor?” diye soruyor. İstanbul’a su taşıyan bir kentin, kendi halkına su verememesi gerçekten düşündürücü!

Müzikle açılan kapı
Son olarak… Bazen bir çocuğun hikâyesi, bütün karamsarlıkları unutturur. Şanlıurfa’nın Bozova ilçesinde oturan 14 yaşındaki Nisa Karaçizmeli’nin öyküsü de öyle. Kırsalda büyüyen Nisa’nın en büyük hayali müzik öğretmeni olmaktı. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin ücretsiz sanat kurslarına katıldı, yorulmadan çalıştı ve sonunda Güzel Sanatlar Lisesi’ni kazandı. Nisa diyor ki: “Öğretmenlerimiz bize çok destek verdi. Bu sayede hayalime ulaştım.” Babası ise gururla ekliyor: “Benim sahip olamadığım imkânlara kızım ulaştı.”
Bir çocuğun yüzündeki ışık her şeyden değerlidir. Belediyeler bazen dev projelerle anılır bazen de bir gencin hayatına dokunarak… Nisa’nın hikâyesi bize bunu hatırlatıyor. Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar’ı da gençlerin hayallerine verdiği bu destekten dolayı içtenlikle tebrik ediyorum.
Sağlıcakla kalın.
Sende Yorum yap