Tatilde fark ettiğim gerçek
Şarjı bitmiyor. Yeni sürüm gerektirmiyor. Devamlı güncelleme ve bakım gerektiren, ille de her iki - üç senede bir yenilenmesi gereken bir cihaza gereksinim duymuyor. Bir ekranı olmadığından gereksiz radyasyona maruz bırakmıyor. Islanınca güneşe koyuyorsunuz kuruyor. Yere düşünce kırılmıyor.
Herhangi bir yere abone olmaya, oraya her ay bir ücret ödemeye ve elalemin spam’ına bilgi mail’lerine maruz kalmaya gerek yok.
Herhangi bir anlaşmaya imza atmaya gerek yok. Asla okumadığın ve asla okumayacağın uzun bir yazının sonundaki kutuları tik’leyip evet kabul ediyorum demene (neyi kabul ediyoruz tam bilemiyoruz) gerek yok.
Alıyorsun senin oluyor. Bitti. Artık istediğin gibi faydalanabilirsin. Sevdiğin birine hediye edebilirsin. İleride bunu çocuklarıma bırakırım diyebilirsin.
Rafına koyabilirsin ve evine gelen birileri o rafı karıştırıp onu bulabilir. Faydalanabilr. İyi zaman geçirebilir. Bir şeyler öğrenebilir. Yok paylaşmam dersen rafında durur, ne zaman istersen sen dalarsın içine.
Reklam yok, mesaj yok. Reklamsız versiyon için para öde ısrarı yok. Habire pop-up pencereler açılmayacak.
Hack’lenme, dolandırılma, kandırılma derdin yok. Koyarsın çayını kahveni, yanına simidini, kurabiyeni. Açarsın okursun, sana ait, senin. İçine kimse giremez. Güvenlik yüzde yüz.
Kitap, bildiğiniz kâğıt kitap, hâlâ en iyi “bilgi” depolama ve o bilgiye ulaşım formatı.
Kültürel hegemonya
Kpop Demon Hunters filminin soundtrack’i Spotify’da 3 milyar izlemeyi çoktan geçti. Film şu ana kadar Netflix tarihindeki en fazla izlenen yapım unvanını aldı. Bundan önceki rekor da yine Güney Kore’yle ilişkili The Squid Game’deydi.
Labubu fenomeni yayıldıkça yayılıyor. Çoğu insan için “Labubu” Fransızca gibi tınlasa da Hong Kong’lu illüstratör Kasing Lung tarafından yaratılmış bir oyuncak serisi. Çinli PopMart üretip satıyor. Şirketin karı yüzde 400 arttı. Şirketin hisseleri borsada o kadar arttı ki Barbie’yi üreten Mattel, Hello Kitty’yi üreten Sanrio, Transformers’ı üreten Hasbro’nun tamamından daha değerli artık.
Kültürel hegemonya el değiştirecek mi yoksa Batı’nın hükümranlığı daha devam eder mi sorusunu soranlara son zamanlarda hayli çok ve güçlü yanıtlar geliyor. Ne dersiniz?

Ecem Taçalan’ın başarısı
17 yaşındaki genç piyanist Ecem Taçalan, Moskova Çaykovski Konservatuarı piyano bölümüne kabul edildi. Klasik müzik alanında çok büyük bir başarı. Ancak piyanoya 7 yaşında başlayan ve pek çok ödülü bulunan Taçalan’ın bu eğitime başlaması için desteğe ihtiyaç var. Kendisi Temmuz’da Andante dergisine “Yıllardır verdiğim emeklerin boşa gitmemesi ve bu önemli yolculuğun yarım kalmaması için bana el uzatmanızı, bu hayale ortak olmanızı tüm içtenliğimle diliyorum” şeklinde konuşmuş. Bu genç ve yetenekli sanatçının hak ettiği desteği bulacağına inanıyorum.
Sende Yorum yap