‘Olgunlaşma eşiği’
Wolf Alice yeni albümleri “The Clearence” ile zamanla olgunlaşan ve bu durumu müziğine yansıtmaya kararlı her grup gibi önemli bir eşikten geçiyor
Wolf Alice her şeyiyle Kuzey Londra’ya ait bir grup. İlk kez Islington’ın bilinen müzik pub’larından (High Fidelity romanında müzik dinlemek için gidilen barlardan biridir) Hope & Anchor’da, genç müzisyenlerin sahneye çıktığı “Open Mic” gecelerinden birinde tanışıyorlar. İlk konserlerini 2010’da The Garage’da veriyorlar. Burası da yine Islington’a çok yakın Highbury’de, Holloway Road üzerinde bir konser mekânı (kışın Pentagram çalmaya gelmişti).
Solist Ellie Roswell ve Joff Oddie tarafından 2010’da kurulan grubun bu dördüncü stüdyo albümü. İlk üç albümde kuzey Londra’lı sağlam bir rock grubuydular. Yeni albüm “The Clearence” ile tarzları ana akıma yürürken imajları da buna uygun olarak büyük arenalarda çalmaya uygun hâle geliyor.
2022’de Reading Festival’da canlı izlemiştim. 2021’deki “Blue Weekend” albümünün turnesindelerdi. Gecenin headline’ı Arctic Monkeys’den hemen önce, Fontianes D.C.’nin ardından sahneye çıktılar ve ortamı yangın yerine çevirdiler. Solist Ellie Rowsell sıradan bir karakter ve sıradan bir ses değil. Kendini seyirciye dayatmayı ve dinletmeyi beceriyor.
Wolf Alice sahnede sağlam, iyi tınlayan, enstrümanların hakkını veren, performansı öne çıkaran bir grup. Reading sahnesinde gitarlar ve davulun hakkını veriyorlar, klasik rock sound’unu seven herkesin nabzını yükseltecek sesler çıkarıyorlardı. Yeni albüm The Clearence bunların hepsine sahip, üstelik yenilikler var.
Grup dört albümde dört farklı prodüktörle çalıştı. Bu defa anahtarlar prodüktör Greg Kurstin’e teslim edilmiş. Kurstin geniş bir tarz yelpazesinde sanatçılarla çalışmış ancak uzmanlık alanı kadın solistler. Onlarla iyi çalışıyor, onları parlatmayı, onların star özelliklerini öne çıkarmayı biliyor. Adele’in 25 ve 30 albümleri. Kyle Minogue, Sia, Halsey daha önce birlikte albüm yaptığı isimlerden bazıları. Yelpazenin diğer yanındaysa Foo Fighters var, Kendrick Lamar var. Popülerliği her türde her yönüyle iyi bilen biri.
Bu defa amaç rock değil. Amaç daha sofistike ve çeşitli şarkılarla mesajı daha doğru vermek. Mesaj şu: Biz artık büyük grup olmaya adım atıyoruz. Hedefimiz arenalar.
Ben ilk single “Bloom Baby Bloom”u dinlediğimde aklıma Blondie tipi ‘70’ler disco müzikleri gelmişti. Albümde hem bu tip dansa meyleden şarkılar var hem de mesela “Thorn” gibi pop balad’lar. “Passenger Seat”, “Leaning Against The Wall” country klasiklerini andırıyor.
Wolf Alice, Londralı lokal rock grubu olmanın ötesine geçip uluslararası sulara açılmayı hedefliyor. Bunu yaparken hem imajlarını hem de müziklerini değiştiriyor. 20’lerinde yola çıkan, 30’larında olgunlaşma yaşayan ve bunu müziğine yansıtmaya kararlı her grup gibi önemli bir eşikten başarıyla geçiyorlar.
Ne dinlesek?
Blood Orange’ın “Essex Honey” adlı albümü son haftaların alt-pop âleminde en büyük yankıyı uyandırdı. Lorde, Tirzah, Caroline Polachek gibi isimler renk katmış.
Ceylan Ertem “Nar Çiçeği”ni yorumluyor bu hafta. Bir Balkan halk ezgisinden uyarlanan, Candan Erçetin’den dinlediğimiz bu şarkının sözlerini Mete Özgencil yazmıştı.
Sabrina Carpenter “Tears” adlı klasik disco çağrışımlı şarkısıyla her yerde.
The xx vokallerinden Oliver Sim, “Obsession” adlı şarkısıyla çıkageldi.
Şu ara Oasis konserlerinin açılışını yapan Richard Ashcroft yeni bir şarkı koydu internete. Adı “Lovin’ You”.
Categories: ‘Olgunlaşma eşiği’
Sende Yorum yap