Ekim Partisi mi geliyor?

Mühür kimdeyse Süleyman odur…
Ne güzel bir söz…
İstanbul kongresi ve olağan kurultayı mahkemelik olan, çok sayıda belediye başkanı yolsuzluk iddiası ile tutuklanan CHP gerçek bir dönüm noktasında.
Eğer 15 Eylül’de mahkemeden “Mutlak butlan” kararı çıkarsa Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi partiye geri dönecek. İşte o zaman bugün Özgür Özel’in yanında görüntü verenler de dahil birçok milletvekili, Parti Meclisi üyesi ve belediye başkanının ışık hızıyla saf değiştirdiğini görebiliriz.
Siyasetçi pragmatisttir. Kaybedenin yanında durmaz.
“Kurtlukta düşeni yemek kuraldır” der mührü eline geçirenin yanında saf tutar. Yakın tarih bunun örnekleriyle dolu. Bknz: Baykal’ın istifa kararından sonra gözyaşı dökenlerin bir gecede “Halkın umudu Kılıçdaroğlu” cephesinde boy göstermesi..
Peki mevcut CHP yönetimi böyle bir durum ortaya çıkarsa ne yapacak?
Özgür Özel ve ekibinin her türlü ihtimali dikkate alarak hazırladıkları farklı yol haritaları olduğu belirtiliyor. Özel’in parti Kılıçdaroğlu’na geçerse kendisine bağlı 50 milletvekili ve 100 belediye başkanıyla başka bir parti kuracağı iddiaları Ankara’da konuşuluyor.
Hatta bu partinin (EKİM Partisi) isim hakkı ve internet adresi bile aylar önce satın alınmış. Bu işlemleri yapan kişinin Ekrem İmamoğlu’na yakın bir belediye bürokratı olduğu söyleniyor. Yani CHP içinden yeni bir parti çıkma ihtimali aylar öncesinden piyasa tabiriyle de satın alınmış durumda.
CHP’de son durum böyle…
Nesli tükenen Dikkuyruklar’dan Sinop’un balıklarına
CHP lideri Özgür Özel’e göre ASELSAN ve ROKETSAN’ın Sinop’taki füze testleri balıkları ürkütüyor!
Dünyanın koşar adım savaşa sürüklendiği bir konjonktürde Türkiye’ye böyle renkli bir polemik hediye ettiği için Özgür Bey’e teşekkür etmeliyiz.
Bu kadar gergin bir siyasi atmosferde onun sayesinde millet günlerdir “Füzeler mi önemli, balıklar mı ?” tartışması yapıyor! Sosyal medyada bu konuda yapılan yorumları okumak bile insanı keyiflendiriyor.
Hal böyle olunca bu tartışmaya 90’lardan bir katkı koymak şart oldu. Maksat eğlence devam etsin.
1980’lerin sonu, 90’ların başı. Isparta’daki Süleyman Demirel Havalimanı’nın sivil uçuşlara açılmasına karar veriliyor. Çevreciler ve dönemin muhalefeti ayaklanıyor. Çünkü havalimanı yakınındaki Burdur Gölü kenarında nesli tükenmekte olan Dikkuyruk ördekleri yaşıyor. Çevreciler “ Bu havalimanı ördekleri ürkütür” iddiasında.
Gazeteciler Cumhurbaşkanı Demirel’e çevrecilerin iddiasını soruyor.
Demirel’in cevabı tartışmayı daha da alevlendiriyor: Uçak sesinden göldeki mekenin (Dikkuyruk ördeği) ödü mü patlarmış! Tartışmalar sonucu Dikkuyruklar zarar görmesin diye uçakların yaklaşma hattı 15 derece kaydırılıyor.
Görüldüğü üzere 35 yıldır Türk siyasetinde değişen bir şey yok.
Yatırıma, üretime, ülkenin menfaatine olacak her türlü gelişmeye muhakkak bir kulp takılır bu topraklarda. Gerekirse ördekler ve balıklar bile sahaya sürülür.
Dikkuyrukların da balıkların da nesli tükenmesin. Onlara hepimizin ihtiyacı var.
En çok da siyasetçilerimizin…
Sende Yorum yap