s

Çeşme’nin büyük 5 Eylül direnişi

İki gün önce, yani 5 Eylül Cuma günü Çeşme’de oldukça önemli bir gelişme yaşandı.

Türkiye’nin büyük bir holdingi, bir Alman firmasıyla birlikte uzun süredir ilçede 5,81 hektarlık alana güneş enerjisi kurmak için uğraşıyor.

Ancak, Çeşmeliler, çevreciler ve sivil toplum kuruluşları bu yatırıma karşı çıkıyorlar ve izin verilmesini istemiyorlar.

***

Yatırımcı firma, Çeşme halkını ikna edebilmek için önceki gün üçüncü kez bilgilendirme toplantısı düzenledi.

Fakat, spor salonunda yapılması planlanan ÇED Halkın Katılım Toplantısı, Çeşme halkı ve İzmir’in dört bir yanından gelen çevre örgütleri, kent konseyleri ve doğa savunucularının yoğun katılımıyla fiilen engellendi ve toplantı gerçekleştirilemedi.

***

Salonu dolduran Çeşmeliler, “Biz bilgilendirilmek istemiyoruz, bu projeyi istemiyoruz!” diyerek bilgilendirme sürecine açıkça karşı çıktılar.

Bakanlıktan gelen yetkililer, halkın bu tutumunu dikkate alarak “bilgilendirme yapılmak istenmedi” yönünde tutanak tuttular ve toplantıyı iptal ettiler.

***

Bu meselede Çeşmelilerin itirazları çok net.

***

- Çeşme’nin doğal sit alanlarının, tarım arazilerinin ve turizm bölgelerinin betonlaştırılmasını reddediyorlar.

- Yeni yatırımlara veya yenilenebilir enerjiye karşı olmadıklarını, ancak Çeşme’nin en değerli turizm ve tarım arazilerinin, sit alanlarının ve doğal yaşamının yok edilmesine karşı çıktıklarını vurguluyorlar.

- “Almanya bize vize bile vermezken, bir metrekare yer vermezken, biz niye Alman firmasına yüz milyon dolarlık arazi verelim?” diye tepki koyuyorlar.

***

- Söz konusu proje ile 5,81 hektarlık tarım alanının yok olacağını söylüyorlar.

- 18.600 panel için toprağın sıyrılıp üzerine beton döküleceğini belirtiyorlar.

- Bölgedeki doğal yaşamın, tarımın ve üretimin geri dönüşsüz biçimde tahrip olacağını açıklıyorlar.

***

Ben bu itirazlara hak veriyorum, düşüncelerine katılıyorum.

Önce şunu iyi anlamalıyız.

***

Çeşme sadece yaz aylarında turist ağırlayan bir belde değildir.

Çeşme; 12 ay boyunca sakızıyla, enginarıyla, kavunuyla, zeytiniyle üretim yapan, yaşayan ve yaşatan bir topraktır.

Bu toprakların yok edilmesi, yalnızca tarımı değil; turizmi, kültürü ve yaşamın bütününü yok eder.

***

Sonuç olarak..

Kimse durduk yerde yatırımlara karşı çıkmaz.

Ancak, yatırımların doğru arazilerde, doğru yerlerde planlanması gerekir.

Verimli tarım arazilerinde değil..

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.