İsrail Washington’u da vurur mu?..

. Yazar - Kimbilir Editör 11 Eylül 2025 Perşembe

İsrail yol geçen hanı gibi istediği zaman istediği yere “güvenlik tehdidi gördüm” deyip saldırıyor...Bu hep böyleydi ama 7 Ekim sonrasında çok daha cüretkâr, ceberut bir İsrail söz konusu...Uluslararası hukuk, BM kararları falan zaten takmıyordu, şimdilerde ise açıklama yapmak zorunluluğu bile hissetmiyor artık...Ayrıntısını, neden yaptığını falan hiç önemsemiyor...Şuursuzca sadece saldırıyor...Hastalıklı kafasıyla herkesi düşman olarak görüyor. Saldırılmaz denilen Katar’ı bile hedef alarak bunu çok net bir kez daha ortaya koydu...Hem de dünyayla yine dalga geçerek ve hamisi ABD’nin, özellikle de Başkan Trump’ın karizmasını fena halde çizerek...

İsrail uçakları kalkıyor Başkent Doha’da Trump’ın önerisinin konuşulduğu barış görüşmelerinin yapıldığı yeri hedef alıp füzeleri yolluyor, ABD’nin bundan haberi olmuyor ya da İsrail son anda Beyaz Saray’ı bilgilendiriyor, daha doğrusu vururken “vurdum” diyor...

Neresinden baksan hayatın normal akışına aykırı bir durum...Malum İsrail’in hedef aldığı Doha’nın kuzeyinde ABD’nin çok büyük bir hava üssü var...Bütün Ortadoğu’yu çok net bir şekilde dinliyor, kontrol ediyor. Oralarda kuş uçsa, hava sahasında hareketlilik yaşansa, İsrail’e doğru herhangi bir füze gidiyor olsa ABD bunları anında görüyor ve gereğini yapıyor...Dolayısıyla bu üssün bunlardan haberdar olmaması mümkün değil. Bu durumda da İsrail uçaklarının gerçekleştirdiği füze saldırısına göz yuman ya da doğrudan suç ortaklığı yapan bir ABD yönetimi var demek. Üstelik de kendisinin benimsediği, koruması altında görünen bir Katar’a karşı...

★★★

Yok, böyle değil de ABD’nin haberi olmadıysa ya da İsrail’in yaptığı açıklamaya göre son anda bu saldırıdan bilgisi olduysa bu da dünyayı yönetmeye oynayan küresel güç ABD açısından büyük ayıp, utanç verici bir durum…Beyaz Saray Sözcüsünün İsrail’in söz konusu saldırı konusunda ABD ordusunu bilgilendirdiğini ve bunun ordu üzerinden sabah saatlerinde ABD yönetimine ulaştığını söylemesi tam anlamıyla bir yönetim sorunu ve acizlik göstergesi. Hele de Trump ın “kararı ben değil Netanyahu verdi” sözleri yekten çaresizlik itirafı...

İsrail beni de takmıyor ya da dinlemiyor, ona karşı bir şeyi yapamıyorum diye...Hepten şuurunu yitiren Netanyahu,”ben karar verdim, yaptım, sorumluğu alıyorum” tonundaki sözleriyle de ABD’ye rağmen her şeyi yapabilirim havasını fazlasıyla hissettiriyor zaten...Saldırının ardından Trump’ın Katar Emirini arayıp “böyle bir saldırının bir daha kendi topraklarında yaşanmayacağına dair güvence vermesi” de Katar’a oldu bir kere kapatın bu konuyu uyarısı, talimatı aslında...

Gelinen noktada da yanıtı son derece anlamlı kritik soru şu:

İsrail, ABD’nin kontrolünde mi yoksa ABD’yi İsrail mi ele geçirdi?..

Gerçekten tasma kimin elinde?.. İsrail, ABD’ye rağmen bu kepazelikleri yaptıysa, yapabiliyorsa, ABD içindeki İsrail, Tel-Aviv’dekinden çok daha güçlü, tehlikeli olabilir...

★★★

Bütün bunların da ABD ve Trump açısından son derece onur kırıcı ve aşağılayıcı bir durum olduğu tartışmasız... Dahası ABD’nin uluslararası alanda konumuna, Ortadoğu’daki çıkarlarına da zarar veren bir husus. Netanyahu’nun Trump’ı aşan, takmayan bir şekilde hareket ediyor olmasının bölgedeki müttefik ülkeler nezdinde ABD’nin imajını zedelediği, itibarını düşürdüğü açık...Özellikle de güven anlamında. Nitekim Kuveyt başta bölge ülkelerinden İsrail tehdidine yönelik endişe emareleri geliyor. Bunları da birinin Trump’a anlatması şart...Ya da Netanyahu’nun hadsizliğini anlaması için İsrail’in gidip Washington’u da vurması lazım...Evet böyle bir şey söz konusu olmaz, ütopik geliyor ama şu ana kadar yaptıklarına baktığımızda “bu kadarı olmaz, yok artık” denilen ne varsa, her türlü alçaklığı yaptı, yapıyor İsrail... BM bayrağının dalgalandığı yerleri vuran, doğrudan BM görevlilerini bile hedef alıp öldüren bir terör devleti neden Washington’u da vurmasın?.. Hem vurmak demek sadece füze yollamak, bomba yağdırmak mı?.. Kaleyi içeriden vurmak da var, o anlamda da yapmış belli ki…