s

Montella’nın TC kimliği hazır mı?

Gürcistan galibiyeti sonrası, A Milli Takım kampında yaşandığı ileri sürülen olaylar ve sahadaki oyunla ilgili eleştiri yapanları “vatan hainliği” ile suçlayıp, Türklüğünü sorgulamaya kalkan Federasyon Başkanı bir haftadır sus pus.
Belli ki “uğurlu” Konya Stadı’nda İspanya karşısında alınan hezimetin şokunu üzerinden atamamış.
Yoksa, “Vatan, Millet, Sakarya” edebiyat ile racon kesmeyi sürdürebilirdi.
Yeri gelmişken, insanları vatan hainliği ile suçlamak yargının dışında kimsenin haddi olamaz.
Ülkemizde futbolu yönetmek için vizyon, misyon, bilgi, deneyim sahibi olmanız şart değil.
Adalet ve eşitlik gibi kavramları içinize sindirip uygulama geleneğine sahip olmanıza da gerek yoktur.
Çoğu kimse altyapıyı, sporcuların yetişmesi ve geleceğe yatırım olarak düşünür.
Lakin yönetici konuma gelenlerin de sağlam bir futbol kültürü alarak ön yargılardan, popülist yaklaşımlardan ve tarafgirlikten uzak kalmayı becerebilmesi önemlidir.
Dönelim TFF Başkanı’nın iki ay önce A Milli Takım Teknik Direktörü Vincenzo Montella’ya yaptığı teklife.
Duygusal gel-gitleriyle bilinen İbrahim Hacıosmanoğlu, “Kendisi İtalyan ama bizim gibi Türk olmuş ve benimsemiş. Onu yakında Türk vatandaşı yapabiliriz” demişti.
Ne kadar seviyoruz şov yapmayı.
Aradan aylar geçti. A Milli Takım’ın saha performansından bağımsız, Montella’nın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ile ilgili işlemlerinin akıbetini merak ediyorum.
Başvuru yapıldı mı, Montella gerekli evrakları verdi mi, süreç ne zaman sonuçlanacak? İtalyan hocanın “TC kimliği” Bulgaristan ve Gürcistan maçlarından önce takdim edilecek mi?
Milli Takım, Dünya Kupası’na gidemezse o kimliği geri alacak mısınız?
Son sorum TFF Başkanı Hacıosmanoğlu’na; bir İtalyan’ı Türk yapmaya uğraşmak yerine, milli takımın başında neden bir yerli teknik direktör olmadığını sorgulamanız gerekmiyor mu?

Korumayı da abarttılar!

A Milli Takım’ın Konya’da İspanya ile oynadığı maç öncesi stada geliş görüntüleri sosyal medyada büyük etkileşim almıştı.
O görüntülerde atlı ve motosikletli polislerin dışında takım otobüsünün etrafında koşan onlarca güvenlik görevlisi dikkat çekmişti.
Kendi ülkemizde kimi kimden koruyorsunuz? Hangi zekanın ürünüdür bu abartılı gösteri?
Yazık değil mi polislerimizi yüzlerce metre koşturmak?
Düşünenlere ve uygulayanlara Allah akıl fikir versin.

Tahminciler taca FIFA’lar auta çıktı

Sezonun önemli maçlarından biri yarın Fenerbahçe ile Trabzonspor arasında oynanacak.
Medyada konuyla ilgili kalemler, müsabakayı yönetecek hakemin kim olacağına dair papatya falı açtı. Neredeyse tamamı tahmin konusunda sınıfta kaldı!
Oysa maçın önemi, hakemin performansı, psikolojik ve fiziksel hazırlığı dikkate alınmalıydı. Merkez Hakem Kurulu’nun bu kriterleri yapay zekaya yüklediğine ve ortaya Ozan Ergün adının çıktığına kimseyi inandıramazsınız.
Ozan Ergün’ün kariyerindeki ilk derbisine çıkıyor olması, elbette bazı riskleri barındırıyor. Umarım MHK’nin sıra dışı tercihleri Ergün ve diğer gençlerin hakemlik yaşamlarını kısaltmaz.
Peki; sağlıklı bir futbol ikliminde bu seviyedeki maçı kimlerin yönetmesi beklenirdi?
Elbette FIFA kokartlı 7 hakemden birinin...
Onlar nerede? İki sezondur vitrinlerden uzakta, çile dolduruyorlar.
Tek nedeni Ferhat Gündoğdu’nun akıl dışı uygulamaları ve camiayı bölüp yönetme politikaları olamaz elbette.
Göğsünde o kokartı taşıyan hakemlere soruyorum; kriz dönemlerinde niçin bir araya gelemediniz?
Hakemliğe darbe yapılırken neden kenetlenmediniz ve sustunuz?
Mesleğin dağ gibi büyüyen sorunlarına hangi çekinceyle duyarsız kaldınız?
Bu sorulara mantıklı yanıtlarınız var mı?
Yoksa; iş işten geçti zaten.
Gidin Marko Paşa’ya anlatın derdinizi!

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.