s

Antik Maya kehaneti çözüldü: 2 bin yıllık sır gökyüzünü nasıl sıfırladı?

Betül Topaklı / Milliyet.com.tr -Kızılderili Maya halkları tarafından kurulan Kolomb öncesi Amerika uygarlıklardan biri olan Maya uygarlığı, binlerce yıl boyunca Meksika'nın güneydoğusundan, Honduras, El Salvador ve Guatemala'ya kadar uzanan Mezoamerika bölgesinde hüküm sürdü. Antik Mayalar, gökyüzünü dikkatle gözlemleyen, her hareketi kaydedip anlamlandırmaya çalışan bir halktı. Bu sebepleastronomiye meraklıydılar. Onlara göre tanrıların iradesi ve eylemleri yıldızlarda, Ay’da ve gezegenlerde okunabiliyordu. Bu nedenle astronomiye büyük önem verdiler ve en görkemli tapınaklarını, gözlemevlerini bu ilahi düzeni temel alarak inşa ettiler. Güneş, Ay ve özellikle Venüs onların gözünde kutsaldı. Takvimlerini gök cisimlerinin hareketlerine dayandıran Mayalar, evrenin merkezinde Dünya’nın bulunduğuna inanıyorlardı.


Alıntı Metni

UĞURLU İŞARETLER İÇİN GÖKYÜZÜNE BAKTILAR

Bütün bu bilgiler yüzyıllar boyunca, Avrupa fethinden sağ kurtulan az sayıdaki değerli Maya kitabından biri olanDresden Kodeksi'ninsayfalarında bir gizem saklı kaldı. Sayfalarında,tutulmaları tahmin etmek için bir mekanizmaolarak karmaşık bir sayı ve glif tablosu tanımlandı. Dresden Kodeksi'nde yer alan 260 günlük özgün yapısıyla birlikte, Maya takviminin nasıl çalıştığı, özellikle Dünya, Ay ve Güneş tutulmalarını nasıl bu kadar isabetli tahmin ettiği modern arkeologlar için uzun süredir çözülemeyen bir gizemdi. Bir asırdan uzun süredir savunulan geleneksel yorum, Mayaların yeni bir tutulma tablosu oluşturmak için bir öncekinin son tarihini alıp oradan yeni bir döngü başlattığını varsayıyordu. Ancak John Justeson ve Justin Lowry tarafından 'Science Advances'dergisinde yayınlanan bir makale, Mayaların bu kozmik olguları tahmin etme yöntemine dair çarpıcı bir sırrı açığa çıkardı. Peki ama nasıl?

Elon Musk yanında sönük kalır! Dünyanın en zengin kralı: Evler, arabalar, elmaslar...

Araştırmacılar, Mayaların uğurlu işaretler için gökyüzüne baktığını zaten biliyordu. Mayaların Dresden Kodeksi’nde yer alan bir tablo, 405 yeni Ay döngüsünü listeliyordu. Bu veri, Mayaların yeni veya dolunayın oluşumunu bir günlük hata payıyla tahmin edebilmesini sağlıyordu. Ancak tutulmalar, sadece dolunay veya yeni ay sırasında değil, aynı zamanda Ay’ın yörüngesi ile Dünya’nın yörüngesinin kesişim noktalarında (düğüm noktalarında) meydana geliyordu, bu da tutulmaların tahmini çok daha karmaşık hale getiriyordu.

Dresden Kodeksi'nin tutulma tablosu. Kesikli kutular, Şekil 1'de 'amaçlanan' olarak kategorize edilen altı veya (bir kez) yedi istasyondan oluşan dizileri çevreliyor. Ardışık kesikli kutular arasındaki istasyonlar ise yapay istasyonlar.Kaynak: John Justeson, Justin Lowry 2025

TABLOYU BELİRLİ ARALIKLARLA SIFIRLIYORLARDI

Söz konusu Ay takvimi tablosu olduğu gibi kullanıldığında, birkaç döngüden sonra tutulma tahmin yeteneğini yitirmeye başlayacaktı. Ancak Mayaların takvim uzmanları, bu sorunu aşmanın zekice bir yolunu bulmuştu: Tabloyu belirli aralıklarla sıfırlıyorlardı. Çalışmanın baş yazarı Profesör John Justeson’ın açıklamasına göre, tabloda tutulmaların tam hizalanmasına en yakın iki nokta bulunuyordu. Bu noktalar, iki özel tutulma döngüsü olan 223 ve 358 sinodik ayı temsil ediyor.

358 Ay (Inex Döngüsü): Bu döngü, Dünya, Ay ve Güneş'in hizalanmasına sadece çok küçük bir zaman dilimi hatasıyla denk geliyordu.

223 Ay (Saros Döngüsü): Bu döngü ise 358 aylık döngüden yaklaşık dört kat daha büyük bir hataya sahipti.

‘DERİN BİR BİLİMSEL ANLAYIŞA SAHİPLER’

Mayalar, Ay takvimi tablolarını bu iki belirli döngüyü (358 ve 223) kullanarak periyodik olarak sıfırlamayı öğrenmişlerdi. Bu düzenli düzeltmeler sayesinde, tahminleri yüzlerce yıl boyunca şaşırtıcı bir doğrulukla sürdürebildiler. Araştırmacılar, bu takvimin büyük olasılıkla MS 1083-1116 veya 1116-1140 yılları için tasarlandığını ve dolayısıyla bu yıllarda Meksika'dan geçenler de dahil olmak üzere tüm tutulmaları tahmin etmiş olabileceğini öne sürüyor. Çalışma, Mayaların basit bir gözlemci topluluğu olmaktan öte, gelişmiş matematiksel ve astronomik döngüleri kavrayan derin bir bilimsel anlayışa sahip olduğunu bir kez daha kanıtladı.

TUTMAYAN TAHMİNLERİ DE OLDU

Öte yandan mayaların tutmayan tahminleri de oldu. Maya Takvimi’nin bazı yorumlarına göre, dünyanın sonunun çok daha önce 2012’de gerçekleşmesi gerekiyordu. Antik Maya uygarlığının takviminin daha önceki yorumuna göre oluşturulan spekülasyonlarda dünyanın sonunun 21 Aralık 2012’de gelmesi bekleniyordu. Bu spekülasyonlardan esinlenen 2012 gibi Hollywood filmleri de çekilmişti.

Alıntı Metni

NASA: BİLİMSEL TEMELİ YOK

Astronom Phil Plait’e göre, daha önceki 21 Aralık 2012 gününün Jülyen Takvimi’ne göre aslında 21 Haziran 2020’ye denk geldiği tahmini yanlış. İddiaları yorumlayan Phil Plait, “21 Aralık 2012 günü ilk önce Maya takviminin Gregoryen takvimine dönüştürülmesiyle elde edilmişti. Bu yüzden bunu Jülyen takvimine de uygulamanın herhangi bir manası yok. Mantıklı değil” ifadelerini kullandı. NASA da benzer tahminlerin herhangi bir bilimsel temelinin olmadığına yönelik açıklamalar yapmıştı.

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.