s

Ders bitmedi, teneffüs zili çaldı!

Trabzonspor, maçı kazanamadığına üzülmek yerine, yenilmediğine sevinmeli. Attığı golden sonra esamesi okunmayan, rakibin hiçbir hamlesine karşılık veremeyen, hücumda sıfır etki ile oynayan bir takımın üç puan alması mümkün mü?

Net söylüyorum; bu sezon Trabzonspor’u bu kadar verimsiz ve çaresiz görmedim. Doksan dakikalık oyunun başı ve sonunda az direnç ve istek vardı. Kalan bir saatte “sıfır” etkili kalmak nasıl açıklanır merak ediyorum.

Oysa geçen haftaki Galatasaray maçından sonra ligi forse edecek 3-4 takımdan biri olarak gösteriliyordu. O maçtaki direniş, son dakikaya dek galibiyeti zorlaması anlamlıydı. Ya dün akşam?

Futbolda her sonuç normal. Ancak Fatih Tekke bir hafta içindeki değişimi iyi analiz etmeli. Kaybedilen puanların savunmanın göbeğindeki Savic- Batagov ikilisinin yokluğuna bağlamak inandırıcı olmaz. Alanyaspor’un o kadar çok şut denemesi vardı ki, sadece biri kaleyi buldu ve skoru belirledi.

Bu tehditleri kimler karşılayamadı? Savunma mı? Onlara destek verip rakibi takip etmesi gereken Oulai, Augusto, zaman zaman içeri girmek zorunda kalan Olaigbe ve Zubkov bu müsabakanın zayıf not alan öğrencileri idi.

Trabzonspor’da sakatlanmadıkları müddetçe yürekten mücadele eden iki oyuncu var. İkisi de evrensel futbolun profesyonelleri.

İlki, dünyanın en iyi kalecileri arasında gösterilen Onana, öteki ligin gol krallığına ortak olan Onuachu.

Onuachu ile ilgili Tekke’ye naçize sorum var; asli görevi ceza alanı ve çevresinde golü düşünmek olan uzun boylu futbolcuyu orta alana kadar gelerek pas trafiğini yönetme görevi vermek sadece bana mı tuhaf geliyor? Dağıttığı pasların yarısının rakibe gitmesi ve onlara hızlı hücum şansı vermesi normal mi?

Fikrimi söyleyelim; saygı duymak zorunda olduğum tercihiniz, Nijeryalı oyuncunun hücum etkinliğini azaltıyor. Sağda Zubkov, solda Oulagbe ve bazen Augusto’nun her hücum girişiminde Onuachu’nun geriden gelip pozisyon almasını güçleştiriyor, yoruyor, ve onu yıldırıyor.

Alanyaspor’a yitirilen puanlar zirve hesaplarının ve oyun planlarının revize edilmesini gerektirmeyebilir.

Fatih Hoca, futbolculuğunda da eleştiriye açık, hoşgörülü bir insandı. Yaptığı işe odaklanıp başarılı oldu. Yaşamını adadığı bu takımda yeni hikayeler yazmak en büyük idealidir eminim.

İşin duygusal yanından uzaklaşıp, Trabzonspor gerçeğine odaklanırsak; sadece günü kurtarmek değil, geleceği yönetmek ve kazanç sağlamak adına kurulmuş bu kadronun basiretli bir yönetim ve idealist teknik kadro ile beklentilerin ötesine çıkabileceğine inanıyorum.

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.