Havayolunda Uluslararası Markamız THY ve AJet ile Yeni Açılım
‘Ulaştırmada Yeni Hamle’ başlıklı bir önceki yazımda ülkemizde son 20 yılda tüm alanlarda yaşanan devasa dönüşüme dikkat çekmiş ve özellikle ulaştırma ve altyapı alanındaki bu kapsamda yapılan yatırımlara ve bu yatırımların etkilerine değinmiştim. Bu dönem her alanda yapılan yatırımlar ayrı ayrı kıymetli olmasına rağmen asıl etkisini birbiri ile etkileşerek ülkemizin kalkınması ve dünyada daha güçlü bir aktör olarak yer alabilmesinde yapmıştır. Böylece tüm kurumlar bir taraftan bu dönüşüme katkı vererek dönüşmüş ve kendileri de farklı bir seviyeye yükselmiştir. Artık Türkiye yüzyılında her kurum ve kuruluş yeni bir hikâyenin bir parçası ve önemli aktörü olmak için çabalamaktadır.
Bu kapsamda en iyi örneklerden bir tanesi de havayolu taşımacılığında gerçekleşmiştir. Türk Hava Yolları (THY) bu sürece katkı veren en önemli destekleyici aktörlerin başında gelmektedir. Sadece ülke sınırlarında değil, Türkiye’nin ilişkilerini güçlendirdiği her ülkeye ulaşımı güçlendirmekle kalmamış, ayrıca turizmde yeni atılımların da en önemli lojistik destek ayağını oluşturmuştur. THY’nın kapasite artışı bu katkının ve büyümenin en önemli göstergesidir. Örneğin, THY 2003 yılında 65 uçaklı filosu ile sadece 103 noktaya hizmet veren bir havayolu iken günümüzde 500 uçaklı filosu ile 355 noktaya hizmet götürmektedir. 2003 yılında 10,4 milyon yolcu taşırken bu sayı 2024 yılında 85,2 milyona yükselmiştir. 2025 yılında 131 ülkede 355 noktaya tarifeli uçuş düzenleyen THY dünyada en fazla ülkeye uçan havayolu unvanını yaklaşık 13 yıldır korumaktadır. Amerika’da 26 noktaya, Avrupa’da 124 noktaya, Afrika’da 65 noktaya, Orta Doğu’da 38 noktaya ve Asya ve Uzak Doğu’da ise 49 noktada tarifeli uçuşları devam eden THY’nın ülke içinde de 53 noktada hizmeti devam etmektedir.
THY sadece havada değil ayrıca yerde de üreten yapısıyla entegre bir havacılık ekosistemi oluşturmuştur. Uçak bakım-onarımından ikram hizmetlerine, kargo taşımacılığından teknoloji geliştirmeye, yer hizmetlerinden yakıt tedarikine, uçak koltuğu ve kabin içi ürün tasarım ve üretimine kadar uzanan geniş faaliyet ağıyla THY, artık sadece bir hava yolu değil; üretim, hizmet ve ihracat gücünü birleştiren stratejik bir yapıdır. Örneğin, THY Teknik A.Ş. iki kıtada faaliyet göstermekte, toplam 700 bin metrekare kapalı alana sahip 15 hangarı, modern tesisleri, uluslararası sertifikaları ve 11 bini aşkın uzman personeliyle temel uçak bakımlarını kendi bünyesinde gerçekleştirebilmektedir. Bakım hizmetlerinin yanı sıra kabin yenileme, uçak boyama, hat bakım ve iş jeti bakımı gibi alanlarda da yüksek kaliteli çözümler sunmaktadır.
Bu büyümeden havacılık ekosisteminin tüm bileşenleri nasibini almıştır. Bunun en iyi örneği Turkish Cargo’dur. 2003’te %0,4 pazar payı ile 43. sırada yer alan Turkish Cargo, İstanbul Havalimanı’nda kurduğu 205 bin metre karelik akıllı kargo tesisi SMARTIST ile 2024 yılsonu itibarıyla %5,7 küresel pazar payı ve 1,9 milyon ton taşıma miktarıyla dünyada 3. sıraya yükselmiştir. 2003’te 123 bin ton olan kargo ve posta taşıması, 2023’te 1,7 milyon tona ulaşmıştır. Otomatik Depolama Sistemleri ve Robotik Süreç Otomasyonu ile donatılan tesis, işlem hız ve kalitesini artırmakta ve artırılmış gerçeklik ve insansız kara araçları projeleriyle de desteklenmektedir.
THY havada ve yerde büyürken ülkemizin istihdamına da çok önemli katkı sağlamaktadır. 2003 yılında 10 bin 540 olan çalışan sayısı 2025 yılında tüm iştirakleriyle birlikte 100 bine yaklaşmıştır. THY, istihdamın ötesinde ihracat ve net döviz getirisi alanlarında da son 20 yılda güçlü bir ivme yakalamış olup hizmet ihracatındaki liderliğiyle 16 yıldır ihracat şampiyonları arasında yer almaktadır. THY’nın ülke ekonomisine toplam katkısı 60 milyar dolar seviyesinde olup ülkemizin 1,1 trilyon dolarlık gayrisafi yurt içi hasılası içindeki payı yaklaşık % 6'dır.
Yeni hedefler ve AJet
Türkiye büyüdükçe THY da hedeflerini büyütmektedir. THY 2033 yılında 813 uçaklı bir filoya sahip olmayı ve 171 milyon yolcu taşımayı hedeflemektedir. Turkish Cargo, bugün 25 kargo uçağından oluşan modern filosunu 2033 yılında 44’e çıkartmayı ve 3,9 milyon ton kargo taşımayı planlanmaktadır. Tüm bu hedefleri ile ekonomiye katkısını da 144 milyar dolara yükseltmeyi hedeflemektedir. Yine 2033 yılında istihdamın 150 binler seviyesine ulaşması beklenmektedir.
THY, AJet ile Ankara merkezli yeni nesil bir büyüme açılımı yapmıştır. AnadoluJet, 23 Nisan 2008 tarihinde Türk Hava Yolları’nın Ankara merkezli, düşük maliyetli hava yolu markası olarak 5 adet Boeing 737-400 ile faaliyete başlarken marka, küresel ölçekte rekabet edebilen bir düşük maliyetli taşıyıcıya dönüştürülmesi amacıyla, 7 Ağustos 2023’te AJet adıyla yeniden yapılandırılmıştır. %100 THY A.O. sermayesiyle faaliyetlerine devam etmeye başlamıştır. AJet, yalnızca düşük maliyetli bir hava yolu değil, Ankara’yı dünyaya bağlayan stratejik bir köprü olarak hizmet etmektedir. 2025 yılı itibarıyla 26 ülkede 35 noktaya uçuş düzenleyen AJet’in 2025 yılında 7, 2026 yılında ise 10 yeni destinasyonun açılması planlanmaktadır.
Yakın dönemde Almanya, Hollanda, Fransa, İtalya, Avusturya, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Suudi Arabistan gibi pazarlarda yeni hatları devreye alma planları yapan AJet’in de kendisine yeni hedefler koyduğu görülmektedir. Bu kapsamda önümüzdeki 10 yıl içinde AJet’in 200 uçakla 44 ülkeye uçan, Ankara odaklı ve Türkiye’nin ikinci büyük taşıyıcı bacağı niteliğinde bir yapıya kavuşması hedeflenmektedir. Dolayısıyla, AJet, önümüzdeki dönemde Ankara’nın uluslararası turizm ve ticaret bağlantılarını güçlendirerek başkentin küresel bir merkez haline gelmesine katkı sağlayacaktır.
Özetle, son 20 yılda devasa bir kalkınmayı sağlayan Türkiye’nin tüm kurum ve kuruluşları bu büyümeye önemli katkılar sağlarken bu büyümenin sürdürülebilir olması için kendi iç hedeflerini de sürekli güncellemektedir. THY uluslararası bir markamız olarak bu güncellemenin en iyi örneğini sağlamaktadır. THY’nın 2003 ile 2025 yılları performans karşılaştırması Türkiye’nin nerden nereye geldiğinin sadece havayolu bağlamında oldukça çarpıcı bir örnekliğini sunmaktadır. Aynı örnekler eğitim, sağlık, turizm, savunma sanayi gibi tüm alanlarda da görülmektedir. Bu nedenle tüm kurum ve kuruluşlarımızın katkı verdiği bu büyüme süreci ile bölgesinde ve dünyada önemli bir aktör olan ülkemizin büyümesi ve güçlü konumu sürdürülebilir olacak, ayrıca her bir ayrık kurum ve kuruluşumuz da çok daha güçlü hale gelerek uluslararası akranlarıyla daha özgüvenli bir ilişki kurabilecektir.
Categories: Havayolunda Uluslararası Markamız THY ve AJet ile Yeni Açılım
Sende Yorum yap