s

Güney Kıbrıs dönem başkanlığı ve Türkiye

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), 1 Ocak’ta Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığını Danimarka’dan devralacak. Danimarka dönem başkanlığının AB-Türkiye ilişkilerine olumlu bir etkisi olmadı. Aralık AB liderler zirvesi sonuç bildirgesinde Türkiye’ye atıf bekleniyor. Muhtemelen Avrupa Komisyonu’nun 4 Kasım’daki Türkiye raporundaki ifadeler, öneriler yer alacak; ancak Rum kesimi veya Yunanistan’ın eklemeleri olabilir.

GKRY Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis’in, KKTC seçimleri ve Türkiye ile ilişkiler konusunda açıklamaları var. KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın Türkiye ziyaretini ve diplomatik inceliklerini meslektaşım Deniz Kilislioğlu yazdı. Okunmasını tavsiye ederim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Ankara’da yaptığı ortak basın açıklamasında Erhürman, çözüm formülünü “eşit egemenlik temelinde bir federasyon” olarak tarif etti. Ayrıca “Kıbrıs Türkleri iki kurucu ortaktan biridir” diye vurguladı. Rum liderin, dönem başkanlığında Türkiye’yi gayri resmi AB dışişleri bakanları toplantısına davet etme açıklaması ile Dışişleri Bakanı Kombo’nun ülkesinin NATO üyeliğiyle Türkiye’yi kışkırtan çabaları çelişkilidir.

Erhürmen’in anavatan ziyaretinde, Almanya Başbakanı Friedrich Merz de Rum lider Hristodulidis’i ağırlıyordu. Merz, Rum liderle Kıbrıs sorununun çözümü için opsiyonları ele aldıklarını ve somut bir plan önerisinin kendilerine iletildiğini belirtti. Rum kesiminin iyi niyeti zamanla görülecek. Ancak dönem başkanlığı sergileri arasında üç boyutlu Yeşil Hat sergisinin yer alması ve Rum kesiminin “iki kurucu devlet” ifadesine karşı çıkması, GKRY’nin Kıbrıs sorununa yapıcı yaklaşmadığını gösteriyor. Hristodulidis’in Türkiye’nin SAFE’e katılımı konusundaki açıklamaları da ilişkilerin gidişatını belirliyor.

Kıbrıs sorununun çözümündeki tek turnusol kağıdı şudur: Masadan bugüne kadar tek taraflı kalkan taraf her zaman Rum kesimi oldu. Rum kesimi masayı yeniden devirirse, GKRY’ye maliyeti ne olacak? İyi niyetle masaya oturacak KKTC’nin, müzakereleri terk eden Rum kesimi karşısındaki kazancı ne olacak? Bu sorunun yanıtı, çözüm sürecine yön verebilir. Cevapsız kalması ise müzakerelerin başlama ihtimalini bile ortadan kaldırır. Havanda su dövülmeye devam edilir.

AWACS’a ABD’den beklenmedik çalım

Başlığa “beklenmedik çalım” diye yazdım. Ancak ABD’deki Trump yönetiminin tutarsız davranışlarından dolayı günümüzde bu durumu “doğal” bir hareket olarak tarif etmem daha doğru olabilir. Konumuz, NATO’nun erken uyarı uçakları AWACS’ların yenilenme süreci.

Malum, NATO’nun namı diğer E-Sentry uçakları, Boeing 707 tipi hava araçları üzerine inşa edildi. Çok yaşlı olan bu uçakların 2035 yılında hizmetlerine son verilecek. ABD, AWACS’ları Türk Hava Kuvvetlerinin zekice satın aldığı E-7T Wedgetail (Barış Kartalı) uçaklarıyla değiştirmeyi amaçlıyordu. Boeing 737 NG üzerine kurulu bu erken uyarı uçaklarının menzili daha uzun, radar çapı da daha genişti.

Ancak ABD, E-7T uçaklarının alımından vazgeçti. Türkiye ve bu uçağı satın alan İngiltere için bu durum sorun teşkil etmiyor. Fakat modernizasyon programına katılan Hollanda, Fransa, Belçika, Almanya gibi ülkeler ortada kaldı. Hollanda Savunma Bakanlığı, ABD’nin NATO’nun erken uyarı uçaklarının modernizasyonundan çekilme kararı aldığını duyurdu.

Şimdi Avrupalı müttefikler, erken uyarı uçakları konusunda Saab GlobalEye’a gözlerini çevirerek İsveç’ten medet umuyorlar. ABD, kendi elleriyle Avrupalı müttefikleri stratejik açıdan otonom kılmayı hedefliyor sanki.

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.