s

Kıbrıs’ta savaşa doğru…

Avrupa’da tanınmış özel savaş şirketleri vardır.

Polonya’daki ESA, Bulgaristan’daki Alfa Metal, Çekya’daki Anti Terör Akademisi ile Hard Task Training...

Bu saydığım 4 şirketten son dönemde çok sayıda Kıbrıs Rum’u askeri eğitim alıyor.

İşin görünen yüzü, bu askeri eğitimin Güney Kıbrıs’ta güvenlik görevlisi olarak iş bulmak için alındığı.

Dünyada AVM, gece kulübü ya da banka güvenlik görevlileri için ağır askeri eğitim aldırılmaz diyordum işin kokusu yeni çıktı.

Rum Yönetimi, özel sektörle işbirliği adı altında bu operasyonel eğitim almış isimleri Rum Milli Muhafız Ordusu’yla beraber sahaya sürecekmiş.

Papazlarına silah kullanma eğitimi verenlerin yeni planı bu işte.

★★★

Kuzey Kıbrıs’ta uzun yıllar yaşadım, çok gerginlik gördüm, “savaş yakın” lafını çok duydum.

1989’da Rum kadınların “Evlerimize dönüyoruz” adı altında yaptıkları sınır delme eyleminde Aslanköy’deydim.

Rumların, S-300 alma çabalarını, bayrak direğindeki Türk bayrağını indirmeye çalışan Rum faşistsin indirilmesini, eskiden sokağa çıkma yasağıyla beraber uygulanan, evlerin pencerelerinin bile battaniyeyle kapatıldığı tam karartma zamanlarını yaşadım.

1974’ten beri Kıbrıs’ta bir çatışma riskinin ilk kez bu kadar yükseldiğine şahit oluyorum.

★★★

Çatışma riskini bu kadar yükselten şey, Rumların İsrail’den aldıkları silahlar değil ya da bu askeri eğitimi aldırdıkları insanlar değil.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Ada’daki askeri varlığı her türlü girişimi bertaraf edecek şekilde sürekli güncelleniyor.

Çatışma riskini arttıran şey, Rum Kesimi’nde 2010’dan beri yükselen aşırı sağ, paramiliter gruplar ve Kilise’nin kontrolünün İsrail’e geçmiş olması…

Türkiye’de pek kimsenin haberi olmuyor, aşırı sağcı ELAM; geçen sene Güney’e geçen Kıbrıslı Türklere birden çok saldırı düzenledi.

Sadece faşist ELAM yok, DİSİ’nin gençlik kollarındaki aşırı sağ yapılanma,

Dördüncü Amerikan Bayrağı adı altında örgütlenen ve çok sayıda suç işleyen organize gruplar.

Bunlar en çok Türklere düşmanlar ama Limasol’da, Baf’ta Araplara ait çok sayıda iş yerine baskınlar düzenlediler.

Başlarına geçirdikleri siyah maskeleri ve motosikletle gelip dükkanları yağmaladılar.

Güney Kıbrıs’ta şu an faşistsever bir yönetim var.

Düşünün 600 motosikletlinin gündüz gözüyle yaptığı baskında sadece 12 kişi gözaltına alındı.

Bu yönetimin faşistsever olmasından daha kötü olan şey, artık Atina’nın değil Tel Aviv’in kontrolüne girmiş olması.

Gazze’de Hamas’a karşı parayla silahlı gruplar kurduran, Suriye’de parayla Dürzi ayaklanması çıkartan İsrail şu an tüm gücüyle Güney Kıbrıs’ta.

İsrail kendi menfaatleri için Kıbrıs’ta bir çatışma hatta savaş çıkmasını istiyor.

Kıbrıs’ta savaş çıkarsa, AB-Türkiye, ABD-Türkiye ilişkilerinde büyük bir kriz yaşanacak, Yunanistan, NATO’yu ayağa kaldıracak, Türkiye’ye ekonomik ve askeri ambargolar uygulanacak. Bu sayede İsrail’in Ortadoğu’yu istediği gibi şekillendirmesinin önünde engel kalmayacak.

Tehlike İsrail’in bu faşistleri Kuzey’de bir suikast ya da sabotaja yönlendirmesi, Güney’e geçen Türklere yönelik ölümcül saldırılar düzenletmesi…

Bu tür bir olay yaşandığında Türkiye’nin misliyle mukabele edeceğini biliyorlar.

★★★

İsrail sadece Rum faşistleri kontrolüne almakla kalmadı.

Uzun zamandır Doğu Akdeniz’i kaşıyıp Türkiye’yi müdahaleye zorlamaya çalışıyor. İsrail-Rum Kesimi, Yunanistan elektrik bağlantıları için finansman buluyor, Yunanistan’ı silahlandırıyor, her türlü oyunu kurmaya çalışıyor.

Rum Kesimi’nin başında olan Hristodulidis, partisi ve tabanı olmayan bir adam, Dışişleri Bakanlığı’ndan istifa edip seçildi.

Tabansızlığından olsa gerek Kilise’nin parmağında oynattığı, faşistlere sırtını dayamış bir adam.

Türkleri katleden EOKA’nın 70. Yaşını kutlamaya doyamadı bu sene.

Rumlar tarihi çarpıtma ustasıdır. Okul kitaplarına “1974’te Türkler geldi adayı işgal etti” diye yazarlar ama çocuklarına Türkleri nasıl katlettiklerini, Akritas Planı’nı nasıl uyguladıklarını anlatmazlar.

Tabansız Rum Lider, EOKA’yı İngilizlere karşı mücadele örgütü olarak gösterir ama EOKA’nın katlettiği Türkler ve barış yanlısı Rum’dan söz edemez.

Ben söyleyeyim, EOKA, İngiliz’den çok Türk ve barış yanlısı Rum’u katletti.

Tabansız Rum Cumhurbaşkanı’ndan önce kanlı faşist EOKA kurucusu Grivas’ın evini müze yapmışlardı şimdi de Türk bayrağını indirmeye çalışırken indirilen Solomos Solomou’nun heykelini diktiler.

Rum Ortodoks Kilisesi’ni en sona sakladım.

Ruhani işlerle ilgilenmeyen bir kilisedir Rum Kilisesi. Çok para kazanmayı severler, Türkleri denize dökmeyi hayal ederler...

1974’e kadar EOKA’nın insan kaynağı onlardı, bugün de Ada’daki tüm Türkleri kovmaktan söz ediyorlar.

Parayı severler, eskiden bankaları vardı şimdi güneş enerjisi tarlaları falan kurup, devletlerine elektrik satıyorlar.

Başpiskoposları, Altın Pasaport satışında en kriminal adamlara yüzbinlerce euro alarak referans mektupları yazmıştı.

Katoliklerin, Kıbrıs’ı denetimlerine aldıkları dönemde Ortodoks Kilise’yi neden kapattıklarını bugün daha iyi anlıyorum.

Türkleri öldürmek istiyorlar ya, bu Kilise’nin tekrar açılmasına izin veren de Osmanlı İmparatorluğu olmuştu, iyi mi?

★★★

Ruhani değil para işlerinden iyi anlayan Kilise, bedeli karşılığında İsrail’e ne hizmetler sunuyor henüz bilmiyoruz.

Bildiğimiz tabansız Rum Lider ve Rum Ortodoks Kilisesi’nin bugünlerde en çok KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman’dan nefret ettikleri.

Hayalleri başkaydı zira.

Biraz derslerine çalışmış olsalardı Erhürman’ın, öğrencilik yıllarında, o zaman ki CTP’nin Türkiye ile ilişkileri gergin tutan yönetimine getirdiği ağır eleştirileri de bilirlerdi ama bu tür refleksler gerçek devletlerde olur, gasp edilmiş devletlerde değil.

Sonuç mu, İsrail’in kendisine tek engel gördüğü Türkiye’yi oyalamak, zora düşürmek için Kıbrıs’ı kullanacağı sürpriz değil.

Bu kullanma sadece Doğu Akdeniz’de bir gerginlikle sınırlı kalmayabilir, Kıbrıs’ta çatışma provokasyonlarına da dönebilir.

Tabansız olduğu için faşistlere sığınan Rum Lider, başına örülen çorabı anladığında kendisi için çok geç olabilir...

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.