s

“Takipçilerim paylaştıklarımı neden göremiyor?”

Şu ara en sık sorulan sorulardan biri bu. Neden paylaşımlarımı artık kimse görmüyor? Neden etkileşimler çakıldı? Neden en yakın, en sadık takipçilerimin bile önüne düşmüyor artık post’larım? Herhangi bir sosyal medya hesabınız varsa siz de fark etmişsinizdir son zamanlarda iyiden iyiye belirgin bir tuhaflık var. Paylaşımlarınız takipçileriniz tarafından eskisi gibi görülmüyor. Her zaman aldığınız etkileşim artık yok.

Her zaman yaptığınız şeyleri yapıyorsunuz ama özene bezene hazırladığınız içerik, türlü komiklikler yaparak ürettiğiniz video, Chat GPT’ye aratıp bulduğunuz, gündeme şak diye lafı yapıştıran o aforizma, ya da ne kadar da fit olduğunuzu dünyaya ilan edeceğiniz o mayolu fotoğrafınız kimsenin haberi olmadan “timeline” dediğimiz dipsiz kuyuya düşüyor ve düşer düşmez de karanlığın içinde gözden kayboluyor.

Bakmayın siz benim alaycı cümlelerime, durum ciddi. Çünkü sosyal medya önemli. Hepimiz iş için kullanıyoruz. Ne yaparsanız yapın bir ayağınız sosyal medyada olmak zorunda. Yani burada aslında hayatımızı etkileyen ciddi bir konudan söz ediyoruz.

Bu yeni durum hakkında pek çok açıklama yapılıyor. Mesela X geçenlerde bot temizliği yaptığını duyurmuştu. Popüler hesapların takipçi sayılarında ciddi düşüşler var. Bunun nedeni zaman içinde biriken kiri pası temizlemek. Ama tabii işin içinde Elon Musk ya da aynı türden milyarder teknoloji patronları olduğunda yapılanın basit teknik bir işlem olup olmadığını asla bilemezsiniz. “Dünyayı daha iyi bir yer hâline getiriyoruz” yalanıyla şişen balon patlayalı çok oldu.

Uzatmayayım, olan biten şu: Eski sosyal medya bitti, artık yeni sosyal medya var. Eski sosyal medyada bir paylaşımın etkileşim metrikleri takipçi sayısına bağlı olarak gelişiyordu. Bazı paylaşımlar diğerlerinden daha çok ya da daha az etkileşim alıyordu ancak her şekilde takipçilerinizin büyük bir kısmı paylaşımınızı görüyordu. Buna “follower based feed” deniyor. Takip ettiğiniz hesapların paylaşımlarını görüyorsunuz, sizin paylaşımlarınız da takipçilerinizin önüne düşüyor.

Yeni sosyal medya böyle çalışmıyor. Bu yeni sosyal medyaya “post – sosyal medya” diyenler de var. Sosyal medya sonrası yani. Artık ne kadar milyon takipçiniz olursa olsun, paylaşımlarınızın görülme garantisi yok. Kimin neyi göreceğine algoritma yani sosyal medya platformunun patronları karar veriyor.

Siz “benim şu kadar takipçim var” diyorsunuz. Ama artık o takipçiler size ait değil. Şirkete ait. Şirket ne isterse onu görüyorlar. Siz de paylaşımlarınızı şirketin istediği formata sokup sizi takip edenlere şirketin istediği formatta ve uygun gördüğü içerikleri paylaşarak ulaşmaya çalışıyorsunuz. Fark sadece burada da değil. Artık eskisi gibi çok popüler olmayan ama diplere de gömülmemiş içerikler imkansız. Çünkü sistem her paylaşımınızı viral olmak üzere yapmanızı istiyor. Ya viral olacaksınız ya da sıfıra yakın etkileşim alacaksınız. Ortadaki alan, ki eskiden en fazla trafik buradaydı, artık istenmiyor. Normallik yok yani. Herkes gaz pedalına sonuna kadar basacak, her ay abonelik ödediği şirket için varını yoğunu ortaya koyarak çalışacak ya da yok olacak.

Sosyal medyanın televizyona dönüşmesi

Sosyal medya danışmanı Rachel Karten (kendisini henüz doğru dürüst işleyen bir sosyal medya platformu olan Substack’te tanıdım) bu konuda, yukarıdaki bilgileri de içeren bir yazı yazdı. Yazısında yine bu konular hakkında yazan gazeteci Derek Thompson’ın “Everything is Television / Her Şey Televizyondur” başlıklı makalesine yer verdi. Bakın ne diyor Thompson:

“Sosyal medya zamanla yazıdan görüntüye evrildi. Bugün TikTok ve Meta aynı şey olmaya çalışıyor: Tanımadığımız insanlar tarafından üretilmiş görüntülerin durmaksızın önümüzden aktığı bir ekran. Sosyal medya televizyona dönüştü.”

Sosyal medya ilk çıktığında, mesela YouTube yükselişe geçtiğinde ne deniyordu hatırlıyor musunuz? “Eskiden bize ne izletirlerse onu izlemek zorundaydık. Aptal kutusu televizyondan kurtulduk artık sosyal medya var. Şimdi istediğimizi izliyoruz.”

Şimdi oturup bu saptamayı yeniden gözden geçirmeliyiz. Televizyon aptal kutusuydu ama bedavaydı ve biz çalışmıyorduk. Sadece bakıyorduk. Şimdi hem çalışan biziz, hem para ödeyen, hem de bakan.

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.