s

Fenerbahçe’nin “lider” bir futbol aklı var

Geçtiğimiz sezonlarda Fenerbahçe’nin en temel eksiğinin takıma liderlik yapacak, oyununu yönetecek bir futbol aklı olduğunu yazıp, tartışıyorduk.

Bu oyuncu yenilgiyi kabullenmeyecek; en kritik anda ortaya çıkacak, takımı ateşleyecek; gol atacak veya attıracaktı!

Dahası bunu öyle bir iki maçlık değil; devamlılığı olacak sürdürülebilir şekilde gerçekleştirecekti.

Çünkü bir kırlangıçla bahar gelmediği gibi saman alevi gibi parlayan performanslar da lig maratonu için yeterli değildi.

Artık Fenerbahçe’nin “lider” bir futbol aklı var, diyecek seviyeye geldik.

Asensio!

Dünkü karşılaşma tıpkı Beşiktaş maçındaki senaryo gibi başladı.

Yine peş peşe yapılan yerleşim hataları, kale sahasının önünde boş kalan rakip oyuncu ve onun rahat bir şekilde skoru değiştiren gol vuruşu.

Peşinden yenilen ikinci gol! Bir duran top; birçok açıdan bakılabilir, kalecinin yanlış baraj kurması üzerinde konuşabiliriz ancak Laci’nin sıra dışı vuruşunun da hakkını teslim etmek gerekiyor.

Bir anda 2-0 geriye düşen ya da rakibine 2 gol handikap vererek maça başlayan Fenerbahçe gerçeği…

Sonra?

Skora karşın Fenerbahçe’nin ilk yarı hiç de fena futbol oynadığını söyleyemeyiz.

Yerleşimden başlayalım da pozisyona girme, kaleye şut çekme gibi futbolda gol için yapılması gereken unsurların önemli kısmını yerine getiriyordu.

Ama Fenerbahçe girdiği pozisyonları değerlendiremiyor ya da kullanmıyordu.

Rakip her kim olursa olsun yakaladığını tabelaya yazıyor; Fenerbahçeli oyuncular sanki pozisyonları beğenmediklerinden harcıyor da harcıyorlardı!

Hızlı hücum denemelerinin önemli bir kısmı acemice bir sonla tamamlanıyordu.

Gol atamaz ve en basitlerini de yer veya rakibe hediye ederseniz kuşkusuz sonuç da bellidir.

Böyle zamanlarda sorumluluk birkaç oyuncunun üzerine yığılır kalır.

O oyunculara müdahale etmediğinde de hesap teknik adama çıkar!

Yıllardır Fenerbahçe’de değişmeyen sonuç buydu.

Bu kadar transfer boşa mı yapılıyordu?

Ya teknik adam seçimleri?

Takım oyunlarında sorumluluk nasıl paylaştırılmalıydı?

Yine geçtiğimiz sezonlarda yaptığım yorumlardan bir hatırlatma yapmalıyım; özellikle pandemiden sonra 5 değişiklik hakkının yerleşmesiyle birlikte teknik direktörlerin oyuncu değişiklikleriyle sonucu değiştirmeye çalışmalarını sıklıkla eleştirmiştim. Hala aynı düşüncelere sahibim.

Bu zaman zaman panikle gerçekleşiyordu ve takım belli bir ritim kazanamadan ya da oyun oynama alışkanlığı kuramadan bir anda değişiklikler peşi sıra geliyordu.

Tedesco ilk yarıyı 2-0 geride tamamlayan takımla ikinci yarıya çıkmakla kalmadığı gibi skor 2-1’e gelene kadar da kenarda sabırla beklemesini bildi.

Geriye düşen takım momentumu tekrar kazanınca da müdahaleler geldi.

Bu çıkan oyuncular aksıyordu anlamına gelmediği gibi girenlerle maçı çevirdi şeklinde yorumlanmamalıydı.

Ben takımdaki havanın böyle geliştiğini düşünüyorum; bu nedenle bizim de bu şekilde yorumlamamızın doğru olacağı kanaati taşıyorum.

Bu kadar takım oyunu övgüsü yaptıktan sonra Asensio’yu ayrı bir yere nasıl yerleştireceğiz peki?

Kritik detay burada zaten.

Her takımın bir lideri olur; bu takım olgusunu çok daha güçlü bir hale getirir.

Takım, lideri daha belirgin hale getirir; lider de takımın yapabileceklerine onları ikna eder, özgüven duygusunu besler, güçlendirir.

Yapamadıklarını tekrar tekrar deneyerek yapılabilir hale getirdi.

İşte dün Fenerbahçe’nin ikinci yarı gerçekleştirdiği böyle bir sonuçtu.

Kuşkusuz bu bir övgü yazısı olarak okunmamalıdır.

Fenerbahçe bir takım olmaya çalışıyor. Teknik direktör elindeki kaynakları en iyi şekilde kullanmak için çaba sarfederken bu eksiklerinin olmadığı anlamına gelmiyor.

Fenerbahçe gibi bir takım bir ay içinde çıktığı iki maçta nasıl olur da 2-0 geriye düşer sorusunun cevabını ve çözümünü mutlaka arayıp bulması gerekiyor.

Son olarak yine geçtiğimiz sezonlarda yaptığım bir vurguyu burada bir kere daha içeriğini değiştirerek hatırlatmak istiyorum.
Fenerbahçe zaman zaman öyle bir oyun oynuyor ve hatalar yapıyor ki rakiplerinde onu yenme, gol atma arzusunu kamçılıyor, diye bir tarifleme yapmıştım.

Dünkü maçı 2-0’a getiren böyle bir şeydi; ama değişen şey Fenerbahçe bu sezon 2-0 geriye de düşse maçı orada bırakmaz, oldu.

İşte bardağın hem boş hem de dolu iki tarafı.

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.