s

Yalnızlığın modern reçetesi parasosyal ilişkiler

Herkesin sürekli çevrimiçi olduğu bir dünyada ilişkiler de değişiyor. Milyonlarca insan; ünlüleri, influencer, YouTuber, podcaster, TikTok fenomeni gibi kişileri hayranlıkla takip ederek onlarla duygusal bir bağ kuruyor. Bugün bu bağ yapay zekaya hızla yöneliyor.

Gerçek dünyada karşılığı olmayan bu “parasosyal ilişkiler” çoğu zaman aile ya da yakın arkadaş ilişkileri kadar önemseniyor. Bunlar çağın ruhunu o kadar iyi yakalıyor ki Cambridge Sözlüğü “parasosyal” sıfatını 2025’in kelimesi seçti.

Parasosyal ilişkiler duygusal konfor sağlıyor

İnsanlarla kurduğumuz karşılıklı ilişkiler duygularımızı düzenlememize yardımcı olur. Oysa parasosyal ilişkiler tek taraflı ve karşılıksızdır. Ünlü bize cevap vermez, sarılıp destek olmaz. Yine de ilginç bir şekilde varlığı sıkıntımızı hafifletir, neşemizi arttırır.

Ağırlaşan yaşam koşulları karşısında zorlanan ve yalnızlaşan insan, parasosyal ilişkilere sığındığında anlık bir rahatlama yaşar. Risksiz ve emek gerektirmeyen bu ilişkiler aidiyet hissi yaratır, yalnızlığı azaltır ve duyguları dengeler.

“Gerçek ilişkilerin yerini tutmaz” demeyin, çünkü son araştırmalarda insanlar, parasosyal ilişkilerin gerçek ilişkiler kadar duygusal ihtiyaçlarını karşıladıklarını söylüyorlar.

Üstelik artık doğrudan sohbet edebildiğimiz yeni bir parasosyal aktör de var: yapay zeka (AI).

AI insansı iletişimle kolayca parasosyal ilişki kuruyor

2013 yapımı “Her” (Aşk) filmi, yalnız bir yazarın kendisiyle konuşan ve her ihtiyacını karşılayan bir bilgisayar işletim sistemine aşık olmasını anlatıyordu. Bugün buna uzak değiliz. Milyonlarca insan AI ile yakın ilişki içinde.

Ünlülerin aksine AI bize cevap veriyor, duygularımızı doğruluyor, geçmiş konuşmalarımızı hatırlıyor, sorunlara çözüm öneriyor.

AI kullanımına yönelik ilginç örnekler var: Çalışan işini, öğrenci ödevini nasıl yapacağını ona danışıyor. Eşler evlilik sorunlarını ona açıyor. Panik atak geçiren sakinleşmek için ondan destek alıyor. Zayıflamak isteyen ona diyet reçetesi yazdırıyor. Hastalanan, tetkiklerini yükleyip tanısını ona soruyor. Terapiye gelen, terapistinin doğru yolu izleyip izlemediğini onunla teyit ediyor.

AI öyle samimi, destekleyici ve anlayışlı bir dil kullanıyor ki bu, ilişkinin karşılıklı olduğu illüzyonu yaratıyor. Üstelik AI; 7/24 erişilebilir, asla yorulmaz, yargılamaz, terk etmez. Bizimle nasıl ilişki kurmasını istediğimizi söylememiz yeter.

Parasosyal ilişki sorunsuz değil

Birey merkezli ekonomik-politik bir düzende, dünya ihtiyaçlarımızı karşılamadığında parasosyal ilişkilere yönelmemiz anlaşılır. Bu bağlamda AI, zorlayıcı hayatımıza eşlik eden bir destek aracı.

Ancak gerçekle sanal arasındaki sınır silikleştiğinde, AI diğer parasosyal ilişki biçimlerinden daha tehlikeli hale geliyor. AI ile ilişki gerçek ilişkilere tercih edilir; insana özgü sevme, önemseme, anlama gibi özellikleri AI’a atfedilir; emek gerektiren insan ilişkileri zor gelir hale gelince sorun başlar. Kişi kaçındığı yalnızlık döngüsüne hapsolur ve bir “sanal gerçe klikte” yaşar.

AI’ın her söylediğini sorgulamadan kabul etmek de çok riskli. Bu insanlara büyük hatalar yaptırabiliyor, hatta intihara sürüklediği ergenler oluyor.

Bir yandan da hayatının en hassas noktalarını ve duygularını veri depolayan, analiz eden ve paraya çeviren sistemlere ifşa eden insan, yeni bir duygusal ekonominin piyonu oluyor. Hissedilen yakınlık aslında sadece bir veri alışverişi.

AI ile parasosyal ilişki nasıl sınırlanır

Üç basit adımla AI ile ilişkiyi sağlıklı düzenlemek mümkün:

1 İlişkiyi doğru tanımlayın. Bu bir insan değil, dijital bir refakatçi.

2 Kullanım amacınızı ve zamanlamayı belirleyin. Bazı görevler için belli zaman aralıklarında kullanın.

3 Duygusal kullanımı fark edin. Destek ihtiyacınızda insanlara yönelin.

Unutmayın, farkındalıkla gelen davranış değişimi iyileştirir.

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.