Kifayetsiz muhteris

. Yazar - Kimbilir Editör 2 Aralık 2025 Salı

Ligde olmak ile olmamak arasındaki ince çizginin tam üzerine geldi Fenerbahçe ile Galatasaray... Belki Cim-Bom bugünlere gelmesini istemezdi ama oldu işte...

İkisi bir olur da, Trabzonspor durur mu? Ara ara tökezlese de, yapıştı ikisinin ensesine...

Ne güzel... Yıllardır iki takımın yarıştığı Süper Lig'de, Mehmet Ali Yılmaz hatırına mıdır bilinmez, zirve yarışının içine girdi Fırtına...

Her şey güzel de, böyle bir yarış içinde, Fenerbahçe-Galatasaray mücadelesinde, insanın içini çürütecek bir gelişme... Hakem ataması... Yasin Kol, bu iş için üç numara bol!

Kol nereden? Trabzon bölgesinin... Yardımcısı Abdullah Bora Özkara? Trabzon bölgesi... Kıdemsiz yardımcı, Bahtiyar Birinci... Kağıt üzerinde İstanbul bölgesinden, ancak Trabzonlu olduğu belirtiliyor.

Bak sen şu tesadüfe!

Şimdi, bu derbi berabere biterse, hele ki buna herhangi bir hakem kararı etki ederse, yandı gülüm keten helva! İki takımın puan kaybetmesi kime yarayacak? Nasıl dedikodular ortaya çıkacak hiç düşündünüz mü?

Hadi kendinizi düşünmüyorsunuz, bu hakemlere de mi acımıyorsunuz?

* * *

Tıp biliminde bir hastalık vardır; Dunning Kruger Sendromu... Türkçe karşılığı; Kifayetsiz Muhteris Sendromu...

Gelin Memorial'in internet sayfasından bunun tam karşılığına bakalım:

Kişinin kendisini üstün ya da fazla yetenekli şekilde görmesi şeklinde tanımlanabilir. Kişi aslında bir konu hakkında bilgi sahibi değildir ya da bir konuda oldukça yetersizdir.

Dunning kruger efekti şu şekilde ortaya çıkar:

Bilgisizliğin bilgisizliği, sendromun ortaya çıkmasının temel nedenidir. Kişi bilgisiz olduğunun bilincinde değildir. Zihin, bu konuda yetersiz olduğuna inanmaz ve kişide ben yetersiz değilim, ben bunu biliyorum şeklinde düşünceler ortaya çıkar. Bu durum ise öz güvenin artış göstermesine neden olur.

Aşırı güven oluşumu ile kişiler kendilerini zirvede zanneder. Aslında bu kişi oldukça yetersizdir ve zihin bunu fark edemez. Aşırı güven nedeni ile kişiler sürekli olarak yanlış kararlar verebilir ve hatalarını fark edemez.

Dunning-Kruger etkisinden nasıl korunulur? Bu sendromun etkisinden korunmak oldukça zordur. Korunabilmek için öncelikle bireylerin, yaşamış olduğu durumu fark etmeleri gerekir.

Derbiyi, Yasin Kol'u, MHK'yi, TFF'yi konuşurken bu sendrom nereden aklıma geldiyse...

Ama ligimizde bilgi eksikliği yok; bilmediğini bilenlerin özgüveni fazlasıyla var. Yarası olan gocunsun.

Yapılandır-ma!

Spor yazarlığı ile ekonomi gazeteciliği arasında artık çok bir fark kalmadı. Artık biz de meslektaşlarımız gibi rakamlara bakıyor, yorumluyor, onların raylarında gidip geliyoruz!

Borsada işlem gören, halka açık dört büyük kulübümüzle birlikte birçok spor aşığı "finansal okuryazar" haline geldi. Yine de, "Burada ne diyorlar?" sorusunu dilimizden düşürmesek de, birçok konuyu anlayabiliyoruz.

Geçtiğimiz ay içerisinde yapılan Galatasaray Divan Kurulu'nda, üyelerden Ayhan Özmızrak ilginç bir konuya parmak bastı. Sarı-kırmızılıların Bankalar Konsorsiyumu ile yaptığı anlaşmada, kredinin tamamı ödenmişti. Buna gerekçe olarak da, yüksek faiz ödemeleri başta olmak üzere finansal bağımsızlık gösterilmişti.

Özmızrak, kürsüden mealen şunları söyledi:

"Bankalarla yapılan anlaşmada ne kadar faiz ödüyorduk? TLREF (Türk Lirası gecelik faiz oranı) ile birlikte yüzde 1 komisyon... Hadi bugün bunu yüzde 41 olarak düşünelim. Ama biz ne yaptık? Ödememizi gerçekleştirdikten sonra ilk kredimizdeki faiz oranı yüzde 60.5, sonrasındakinde yüzde 64... Öyleyse Bankalar Konsorsiyumu'ndan neden çıktık?"

Başkan Dursun Özbek de buna cevaben, yapılan anlaşmaya göre gelirin yarısının kesintiye uğradığını, bundan hiç faiz alamadıklarını belirtti.

Son olarak Fenerbahçe'nin sermaye artırımına gittiğini ve sanırım onların da yapılandırmadan çıkacağı düşünülürse, Trabzonspor'un da benzer işlemlerden geçtiği hatırlanırsa, kulüplerin yarın daha büyük borçlar hakkında yeni bir yapılandırma için kapı çalmayacaklarını kim taahhüt edebilir?

Kısacası Türk futbolu sadece, TFF, MHK, PFDK, Tahkim değil; kalın bir ekonomi kitabının bütünü sanki... Her sayfada borç, her paragrafta faiz ve her satırında çile var.