s

Büyüyen Türkiye’nin Güçlü Sesi TRT

Türkiye, son 20 yılda tüm alanlarda büyük bir dönüşüm yaşamış, eğitimden sağlığa, ulaştırmadan altyapıya ve savunma sanayine kadar tüm alanlarda eksikliklerini hızla tamamlayarak yeni bir bakış açısıyla oluşturduğu yeni bir dille geleceğe emin adımlarla ilerlemektedir. Bu dönemin iki temel karakteristiği bulunmaktadır. Birincisi, uzun yıllar çeperde duran ve toplumsal hizmetlere erişimi son derece kısıtlı olan kesimler merkeze taşınmış ve bu dönemde kapsamı genişletilen bu hizmetlere kolay bir şekilde erişebilmiştir. Böylece ülkemiz toplumun tüm kesimlerine ve tüm bölgelerine sirayet eden bir kalkınma hamlesini gerçekleştirebilmiştir. Beşeri sermayesinin niteliği artmış, toplumsal refahtan tüm kesimler payını alabilmiştir.

İkinci karakteristik ise kurum ve kuruluşların kapasitesini, bu yeni dönemde oluşturulan ortak dile yaslanarak sürekli geliştirmesidir. Kurumlar büyüdükçe Türkiye güçlenmiş; Türkiye güçlendikçe bu olumlu geri besleme süreci kurumların daha da gelişmesini sağlamıştır. Bu durum, Türkiye Yüzyılı vizyonunun hayata geçirilme ihtimalini her geçen gün artırmaktadır. Örneğin savunma sanayindeki ilerlemeler, artık yalnızca ulusal güvenliği güçlendiren bir unsur olmaktan çıkmış; istihdamı 100 binlerin üzerine çıkararak ekonomiye de güçlü bir katkı sunar hâle gelmiştir. Benzer şekilde THY ve AJet’in hizmet kapasitesindeki genişleme, Türkiye’yi dünyanın önde gelen havayolu merkezlerinden biri hâline getirmiştir.

Bu dönüşümün bir benzeri Türkiye’nin ilk ve tek kamu yayıncısı olan TRT’de de yaşanmaktadır. TRT, son yirmi yılda hizmet kapasitesini köklü biçimde yenilemiş; içerikten teknolojik altyapıya, uluslararası temsil gücünden dijital platformlara kadar pek çok alanda yeni bir vizyon ortaya koymuştur. Bugün 17 televizyon kanalı, 17 radyo kanalı, 9 uluslararası dijital haber platformu, uluslararası dijital platformu tabii, çok sayıda dijital uygulama ve oyun, ulusal ve uluslararası stratejik zirveler, ortak yapım sinema filmleri, TRT Akademi ve onlarca markasıyla TRT hem Türkiye’nin kalkınma yolculuğuna eşlik etmekte hem de uluslararası yayıncılıkta güçlü bir temsil ortaya koymaktadır.

41 dilde yayın yapan TRT, çok uluslu çalışan profili ve genişleyen yurt dışı temsilcilikleriyle küresel ölçekte kurumsal bir yapıya kavuşmuştur. Bugün Azerbaycan’dan ABD’ye, Belçika’dan Çin’e kadar 18 ülkede (Azerbaycan, Belçika, Bosna-Hersek, Çin, Almanya, Yunanistan, Irak, İran, Kudüs, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Makedonya, Rusya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkmenistan, Birleşik Krallık, ABD, Özbekistan) aktif temsilcilik bulundurmaktadır. Bu yapılanma, TRT’nin küresel ölçekte sesini duyurmasını sağlayan önemli bir zemin oluşturmuştur.

Savunma sanayinde yerli üretim oranının %20’lerden %80’lere çıkması nasıl stratejik bir başarıysa, TRT’nin son dönem atılımlarının da büyük ölçüde yerli imkânlarla gerçekleştirilmesi aynı derecede dikkat çekicidir. 2021–2024 arasında 3.700’ü aşkın dizi, film, belgesel ve program üreten TRT’de içeriklerin %73’ü iç yapımlardan oluşmaktadır. TRT’nin bu gelişimi, uluslararası alanda aldığı ödüllerle de tescillenmektedir. 2023’te TRT World’ün Off The Grid: Ukraine Wartime Diaries belgeseli Emmy ödülüne layık görülmüş; aynı yıl TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, 65 ülkeden 230 üyesi ve 4 milyar izleyicisi bulunan ABU’nun başkanlığına seçilmiştir. Bunun yanında ABU Haber Grubu Başkanlığının da TRT’ye verilmesi, kurumun uluslararası habercilikteki başarısını teyit etmektedir.

Uluslararası Dijital Platformu "Tabii"

TRT, uluslararası dijital platformlar karşısında yerli bir alternatif oluşturmak amacıyla 2023 Mayıs ayında tabiiyi hayata geçirmiştir. Tamamen yerli imkânlarla kurulan platform, 30 orijinal içerikle pazara en fazla orijinal içerikle giriş yapan dijital platform olmuştur. "Bizi Birleştiren Hikâyeler" sloganıyla yola çıkan ve içinde bulunduğumuz dijital çağın ruhunu kendi kültürel değerlerimizle uyumlu olarak yeniden tanımlamaya çalışan “tabii” bu bağlamda alternatif bir platform olabilmiştir. Onlarca ülkede erişilebilen, beş farklı dilde içerik sunan ve izleyici kitlesini her geçen gün daha da büyüten “tabii” küresel bir markaya dönüşmektedir. Mevcut durumda 13 milyondan fazla kullanıcıya sahip olan “tabii” ile bugüne dek; 60’dan fazla orijinal yapım, 600’ün üzerinde film ve dizi, yine 600’ü aşkın belgesel ve program ile toplam 22 bin saati aşkın içeriği izleyicilerle buluşturmuştur.

TRT Akademi

2024’te 60. yılını kutlayan TRT, aynı yıl ocak ayında yayıncılık alanındaki okullaşma misyonunun modern bir yansıması olan TRT Akademi’yi kurmuştur. “Hayallerin tecrübeyle buluştuğu yer” sloganıyla hayata geçirilen TRT Akademi, tümü TRT personelinin emeğiyle geliştirilen modülleri, dersleri, podcastleri ve kitaplarıyla medya sektörüne yenilikçi bir eğitim anlayışı kazandırmaktadır. TRT Akademi, TRT’nin kendi öz kaynaklarıyla hayata geçirdiği bir proje olması açısından ayrıca önem taşımaktadır. TRT Akademi, tamamı TRT’nin yetiştirdiği uzman eğitimciler tarafından hazırlanan ve birbirinden farklı konularda oluşturulan eğitim modülleriyle, medya ve iletişim sektörüne gönül vermiş her yaştan öğrenciye kapılarını açmaktadır. TRT, medya, iletişim ve yayıncılık alanındaki güçlü birikimini TRT Akademi ile hem dijitalde hem de yüz yüze sunduğu farklı eğitim imkânlarıyla hedef kitlelere ulaştırmaktadır.

TRT’nin okul olma misyonunun, günümüz imkânları ve dijital teknolojileri kullanılarak daha sistemli bir yapıyla geniş kitlelere ulaştırıldığı bu projenin mevcut durumda video eğitimleri 36 başlıkta 262 bölümden oluşmakta, yüz yüze eğitimleri ise 31 eğitim başlığı altında toplanmaktadır. TRT Akademi’de, altı kategoride 50 bölümden oluşan podcastler ve 16 eğitim başlığında toplanan sanal sınıf eğitimleri de yer almaktadır. 8 kitaplık Eğitim Serisi ile 8 kitaptan oluşan Sinema Serisi ise eğitimlerin tamamlayıcı unsurları olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca, TRT Akademi kapsamında her ay tecrübe paylaşım webinarları düzenlenmekte, profesyonel isimler herkese açık platformlardan izleyicilerle buluşmaktadır. Eğitimlere katılan katılımcılar, ölçme ve değerlendirme süreçlerinin ardından, e-Devlet üzerinden belge ve sertifikalarına erişebilmektedir.

Oryantalizme Karşı Alternatif İletişim

Edward Said’in kült eseri Oryantalizm’de vurguladığı gibi Batı, coğrafi sınırları aşan Doğu’yu konuşturmamakta, Doğu’nun temsillerini üretme hakkını kendi tekelinde tutmaktadır. Bu tekelde uluslararası iletişim kanalları önemli işleve sahiptir. Böylece Doğu, zaptı rapt altına alınarak pasifleştirilmekte ve kendi hikâyesini kendi ağzından ifade edebilme hakkı gasp edilmektedir. Farklı dillerde yayınlar gerçekleştiren ve uluslararası dijital haber platformlarını başarılı bir şekilde hayata geçiren TRT’nin dijital mecralardaki etkinliğinin önemli ölçüde artmasıyla oryantalizmin bu alandaki etkisi de kırılmaya çalışılmaktadır.

TRT'nin uluslararası dijital haber platformları TRT World (İngilizce), TRT Arabi (Arapça), TRT Deutsch (Almanca), TRT Russian’a (Rusça), TRT Français (Fransızca), TRT Balkan (Boşnakça, Sırpça, Hırvatça, Karadağca, Makedonca, Arnavutça) ve TRT Afrika (Svahili, Hausa, İngilizce, Fransızca)’ya ek olarak 2024 yılında, TRT Español (İspanyolca) ve TRT Farsi (Farsça) yayın hayatına başlamıştır. TRT’nin bu şekilde gelişimi, bu kanallar üzerinden doğru habere erişim kapasitesini küresel ölçekte artırmaktadır. Özellikle, haberlerin uzun zamandan beri Batı bakış açısına göre kurgulandığı göz önüne alındığında iletişim kanalları üzerinden böyle bir imkânın oluşturulabilmesi yumuşak güç olarak iletişimin kullanılmasının ötesinde gösterilmek istenmeyenlerin de sesinin dinlenilebilmesine çok önemli katkı vermektedir. Oryantalizm bağlamında Doğu, TRT’nin katkıları ile kendisi konuşabilmekte ve kendi temsillerini kendisi üretebilme imkânını sürekli genişletmektedir. Böylece, küresel medya sektöründe uzun yıllardır süregelen ve tek kaynaktan beslenen bilgi akışına şerh düşen tüm bu uluslararası dijital haber platformlarıyla, dünyanın neresinde olursa olsun görülmeyen gösterilmekte, duyulmayan duyurulmaktadır. Bu sayede TRT, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın dört bir yanında, yok sayılan ve görmezden gelinen coğrafyaların sesi olmaya devam etmektedir.

Bu kapsamda İsrail’in Gazze’ye yönelik başlattığı soykırım ve savaş suçları ilk günden itibaren ayrıntılı olarak TRT tarafından takip edilmiş ve başta ulusal ve uluslararası haber yayınları olmak üzere, birçok farklı dilde ve TV, dijital ve radyo mecralarında özel içerikler ve belgeseller hazırlanmıştır. “I See Gaza” (Gazze’yi Görüyorum), “Witness” (Tanık), “Holy Redemption” (Kutsal İşgal: Filistin Topraklarını Gasbetmek), “Digital Occupation” (Dijital İşgal), “The Sole Survivor” (Tek Kurtulan), “Zionism: Manufacturing A State” (Siyonizm: Bir Devlet Yaratmak) adlı belgeseller bunlardan sadece birkaçı olmuştur. TRT World ekibi tarafından hazırlanan ”Kutsal İşgal: Filistin Topraklarını Gasbetmek” belgeseli, Al Jazeera Balkanlar Uluslararası Belgesel Film Festivali’nde “En İyi Belgesel ve Program” ödülünü kazanmıştır. Bunların yanı sıra, gerçekleştirilen ulusal ve uluslararası stratejik medya zirveleri ve etkinliklerinde Filistin’e özel oturumlara, gösterimlere, özel bölümlere ve ödüllere yer verilerek Gazze’de gerçekleşen soykırıma dikkat çekmeye çalışılmış ve tüm platformlarda konunun önemine vurgu yapılmıştır.

Özetle TRT, Türkiye’nin son yirmi yılda elde ettiği ivmeye uyum sağlayarak kapasitesini önemli ölçüde artırmış; hem ulusal hem uluslararası düzeyde etkili bir aktör hâline gelmiştir. Bir yandan her yaştan izleyicinin ihtiyaçlarını karşılayacak çeşitlilikte içerik üretirken, diğer yandan küresel yayıncılık ağını genişleterek uluslararası ölçekte saygın bir yer edinmiştir. Türkiye’nin kurum ve kuruluşlarıyla birlikte yürüttüğü bu büyük dönüşüm hikâyesine TRT’nin güçlü katkı sağlaması, bu hikâyenin sürdürülebilirliğinin de en önemli güvencelerinden birisidir.

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.