Barzani gergin ip istiyor
Bazı konularda net olmak ve kitabın ortasından konuşmak gerek.
Hayatını Türkiye’ye borçlu olan, TC pasaportuyla dolaşmış birisi, Türkiye’nin en köklü partilerinden birinin liderine cevap verirken dikkatli olmak zorunda.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin daha çok özeleştiri içeren konuşmasına Barzani’nin verdiği cevap ayıplı bir cevaptır, kabul edilemez.
Cevap metninde kabul edilemez bir bölüm daha var; “...Kaldı ki, Türk üst düzey yetkilileri ne zaman Kürdistan Bölgesi’ni ziyaret etse, Türkiye’nin özel kuvvetleri de onlarla birlikte gelmekte ve herhangi bir sorun yaşanmamaktadır.”
Birincisi, Türkiye ile Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetim eşdeğer şeyler değil, Türkiye bağımsız bir devlet, Irak’ın kuzeyi de Irak’a ait.
İkincisi, Türkiye topraklarında Barzani’yi öldürmek isteyen bir terör örgütü yok ama Irak’ın kuzeyinde birden çok terör örgütü var.
Ne Bağdat ne de bölgesel yönetim sınır güvenliğini sağlayamadığı için Türk askeri orada ve Türk askerinin varlığı Irak’ın kuzeyinin güvenli kalmasını sağlayan en önemli unsurlardan birisi...
Bu yazdıklarımı Mesud Barzani bilmiyor mu? Elbette biliyor ama onun derdi başka, o gergin ip politikası izlemek istiyor.
★ ★ ★
Bazı hatırlatmalarda bulunayım: PKK ile Barzani’nin KDP’si, KDP ile Talabani’nin KYB’si yıllardır birbirleriyle mücadele halinde.
Bu mücadelenin bir kısmı askeri, bir kısmı siyasi, bir kısmı da tabana “Tüm Kürtlerin lideri benim” diyebilme mücadelesidir.
Son yıllarda özellikle Suriye’de YPG, Barzani’nin örgütlenmek için açtığı binalara, ajans bürolarına üst üste baskınlar ve saldırılar düzenledi.
Burada bir parantez açıp Barzani medyasına da bakmak lazım.
Rudaw, Barzani Ailesi’ne en yakın olan resmi yayın kuruluşudur. Darka Mazi, Barzani Ailesi’ne yakın duran en PKK düşmanı sitedir.
Attıkları bazı başlıkları buraya alıyorum:
- ”PKK, Şengal’in yıl dönümünde yine Kürtlere düşmanlık yaptı, KDP ve Peşmergeyi hedefledi.”
- ”PKK, bazı mevzilerini ve silahlarını gizlice Türk ordusuna teslim ediyor…”
- “PKK’nın Rojavalı kadroları kendini Abdullah Öcalan’dan kurtarabilecek mi?”
- “Bir halkı ‘Kürdlük adına’ köleleştirmenin adıdır Öcalan/PKK…”
Bu başlıklar ve bu dilin özeti şu: Barzani Ailesi ve Öcalan arasında tüm Kürtlerin temsili konusunda bir rekabet var.
Görünen o ki, Öcalan’ın “Terörsüz Türkiye” sürecindeki rolünü KDP içerisinde fırsat olarak görenler var.
KDP, özellikle Suriye’de sürece karşı olanları yanına çekmek, tabanı, kendi tabanı haline getirmek istiyor.
Neçirvan Barzani bu yüzden Avustralya medyasına bile Suriye’nin kuzeyindeki kazanımlar için garantiler istedikleri açıklamalarını yapıyor.
Mesud Barzani’nin ofisinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye verdiği yanıttaki dil de aslında bu şovun bir ayağından ibaret.
Onlar da yutamayacakları bir lokmanın ortada olduğunu biliyorlar, o yüzden dün Darka Mazi’de Devlet Bahçeli açıklamalarını manşete taşıdılar.
★ ★ ★
Öcalan, İmralı’dan sert bir çıkış yapabilir, Mesud Barzani’nin babası Molla Mustafa Barzani’nin zamanında MOSSAD kampına ziyaretinden yola çıkarak, KDP’yi İsrail kontrolünde olmakla suçlayabilir, KDP’nin süreci bozmaya çalıştığını söyleyebilir.
Yapar mı? Yapabilir de yapmayabilir de... Zira adımlarını tabanı etkilemek adına atıyorlar.
Fakat etkilemeye çalıştıkları bir merkez daha var, o da elbette Washington.
18 ay önce Darka Mazi, ABD’nin Barzani Ailesi’ni tasfiye etmeye çalıştığını, Pentagon’un Barzani Ailesi üyelerinin giydikleri gömleğin bile fiyatını çarpıtarak ABD medyasına haber yaptırdığını iddia ediyordu.
Dün yaptıkları haber, ABD’nin en büyük konsolosluğunu Erbil’de açmasından duydukları memnuniyetti.
Bu 180 derecelik dönüşün tek sebebi PKK değil, asıl sebep YKB’nin başındaki Bafıl Talabani’nin ABD askeri yetkililerini çak yaparak karşılaması, YPG’nin hamisiymiş gibi davranması...
Akla gelen diğer sebep, MOSSAD etkisini de göz ardı etmemek lazım.
Sonuçta babadan oğula geçmiş bir düzen olsa bile Mesud Barzani, siyaseti bilir, Türkiye ile ilişkileri gerginmiş görüntüsünün bir süre yayılmasına izin verir ama Ankara ile iyi ilişkiden vazgeçmeyi aklına dahi getirmez.
★ ★ ★
Barzani tek başına olmasa da bu noktada Öcalan ve DEM’i bekleyen bir başka tehlike var.
Zembereğinden boşalmış bir Kürt milliyetçiliği pompalanıyor sosyal medyada.
Türk milliyetçileri, PKK ile Kürtler arasında kalın bir çizgi çekmeyi başarmıştı; bu kontrolsüz Kürt milliyetçiliği Türkiye’ye dair ne varsa nefret saçıyor ve durmadan “Bizimle anlaşın yoksa İsrail ile müttefik oluruz” mesajı veriyor.
Bunlardan bir kısmının provokasyon olduğuna eminim ama bir de sürece direnen PKK’lıları ve onların etkisinde kalan karakterleri de DEM’in uyarması lazım.
Terörsüz Türkiye hedefine karşı bu hafta AFP, BBC devreye girdi. Ardından Barzani’nin Ofisi geldi; belli süreç sona yaklaştıkça saldırılar artacak.
Sakin kalmalı ve yapılmak istenen şeyi anlamamız gerek.
Biliyorum kolay değil, biliyorum yer yer dudakları ısırmayı gerektiriyor ama önemli olan Türkiye’nin menfaatleri, başka bir şey değil...
Sende Yorum yap