s

Yüzde yüz yerli üretimle 30’u aşkın ülkeye ihracat

Sektördeki yolculuğunda 40. yılını dolduran A Yangın Güvenlik A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Ekmekçioğlu, 25 bin metrekarelik fabrikada yüzde 100 yerli üretimle bugün 30’dan fazla ülkeye ihracat yapıyor

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

1962 yılında Bitlis’te doğdum.1972’de ailemle birlikte İzmir’e yerleştim. İlk, orta ve lise eğitimimi tamamladıktan sonra 1983’de Gazi Teknik Üniversitesi Metalürji Anabilim dalından mezun oldum.

Peki, yangın güvenliği sektörüne giriş hikâyeniz nasıl başladı?

Yangın güvenliği sektöründeki yolculuğum yaklaşık 40 yıl önce başladı. 1983 yılında Yıldız Yangın Söndürme Sistemleri şirketini kurdum. Bu başlangıç, zamanla uluslararası bir deneyime dönüştü. 1996 yılında Azerbeycan’da Kapsi Yıldız Azerbeycan-Türkiye MM kurdum. Azerbeycan-Kazakistan-Ukranya ve Fas’ta şirketler kurarak uluslararası faaliyetlerde bulundum.

2001’de ise yangın önleme ve söndürme sistemleri ile itfaiye ekipmanları alanında geniş bir ürün yelpazesi sunan, yerli üretim gücünü Ar-Ge&Ür-Ge temelli bir yaklaşımla birleştiren A Yangın Güvenlik Sistemleri A.Ş.’yi kurarak yangın sektöründeki çalışmalarımı kurumsal bir yapıya taşıdım.

Bugün A Yangın Güvenlik olarak hangi ürün ve hizmet alanlarında faaliyet gösteriyorsunuz?

25 bin metrekare kapalı alana sahip modern üretim tesisimizde, 250 kişilik uzman kadromuz, yüksek teknoloji ile donatılmış kalıphanemiz, robotik döküm ve CNC metal işleme-lazer kesim ile otomatik büküm makinelerimiz, konveyörlü robot toz boya tesislerimizde yangın söndürme ekipmanlarımızın seri üretimini gerçekleştiriyoruz.

Gelişmiş üretim teknolojimiz sayesinde itfaiye aracından yangın kapısına, yangın dolabından yangın hortumuna, yangın söndürme cihazından davlumbaz söndürme sistemine kadar 24 ürün kategorisinde farklı sektörlerin ihtiyaç duyduğu tüm çözümleri ulusal ve uluslararası standartlar da tek bir yerden tedarik edilmesini sağlıyoruz. Türkiye’de bulunan 1000’e yakın sektör firmasına, orman itfaiye teşkilatlarına, şehir itfaiye müdürlüklerine yüksek kaliteli ekipmanlarla hizmet veriyoruz. Ayrıca endüstriyel tesisler, savunma sanayi, oteller, konutlar ve alışveriş merkezlerine kadar pek çok alanda yangın güvenlik sistemlerini projelendiriyor ve uyguluyoruz.

A Yangın-A Kalite

Sizi rakiplerinizden ayıran en büyük fark nedir?

En büyük farkımız yerli üretim Ar-Ge&Ür-Ge çalışmalarımız ile sürdürülebilir kaliteli ürünlerimizi aynı çatı altında birleştirmemiz. Ürünlerimiz yerli malı belgeli, ulusal ve uluslararası kalite belgelidir. Sloganımız ise, “A Yangın-A Kalite”

Yerli üretimin yangın güvenliği alanında önemi nedir?

Yerli üretim, yangın güvenliği sektöründe stratejik bir zorunluluktur. Yangın söndürme ekipmanlarda dışa bağımlılık, büyük yangınlarda yangına müdahale ekipmanlarına tedarik etme riski oluşturmaktadır. Yerli üretimle bütün ekipmanlara anında ulaşım ve tedarik sağlanmaktadır.

Ayrıca bakım ve onarımda gerekli olan aksam ve parçalara ulaşılarak kesintisiz çalışma sağlanmaktadır. Ayrıca yerli üretim ile yurt dışına ihracat yaparak da ülkemize döviz kazandırıyoruz.

Bugün kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz?

Bugün Avrupa, Asya, Afrika olmak üzere 30’dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Bu bizim için sadece bir ticari başarı değil; AYG markasıyla üretilen yangın ekipmanlarının dünya tarafından tercih edildiğinin kanıtı. Uluslararası pazarda bizi güçlü kılan en önemli unsur, tüm üretim süreçlerimizi kendi tesislerimizde yapmamız. Böylece kalite standartlarını en üst seviyede tutuyor, rekabetçi fiyat avantajı sağlıyor ve müşterilerimize hızlı tedarik sunabiliyoruz. Biz ihracatı yalnızca bir dış ticaret faaliyeti olarak değil, ülkemizin teknolojik birikimini dünyaya taşıyan ve ülkemizin marka değerine katkı sağlayan bir sorumluluk olarak görüyoruz.

‘Yangın doğal afet değildir’

Son yıllarda hem orman yangınları hem otel ve endüstriyel tesis yangınlarında ciddi artış yaşanıyor. Bu tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ülkemizin dört bir yanındaki yangınlar tarifi çok zor kayıplara neden oldu. Bolu-Kartalkaya’daki küçük bir ihmal sonucu meydana gelen otel yangınında 78 vatandaşımızı kaybettik. Ülkemizde 2015-2024 yılları arasında yıllık ortalama 2 bin 732 orman yangın meydana geldi.

Son yıllarda yerleşim bölgeleri ormanlarla iç içe geçti; bu durum da olası yangınlarda risk ve tehlike seviyesini önemli ölçüde artırdı. 2024 yılında 720 farklı endüstriyel tesisimiz yandı.

Tüm bu tablo bize şunu açıkça gösteriyor yangın artık yalnızca bireysel ve kurumsal bir risk değil, milli güvenlik meselesidir. Çünkü ülkenin enerjisini, üretimini, turizmini, ekonomisini taşıyan tüm yapılar, fabrikalar, oteller, hastaneler, limanlar, tesisler, yangın nedeniyle yok olduğunda sadece bir bina değil, bir şehri, bir sektörü ve milyonların hayatını, çevremizi ve doğamızı etkiliyor. Bu nedenle yangınla mücadele, bireysel ve kamusal sorumluluk ile milli bir mücadele anlayışı ile ele alınmalıdır.

Yönetmeliğe mutlaka uyulmalı

Ülkemizde yangın güvenliği bilinci sizce hangi noktada?

Türkiye’de yangın güvenliği bilinci son yıllarda artıyor ancak hâlâ yeterli seviyede değil. Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik, bu konuda ülkemizde tüm tesis ve işletmeler için yol haritasıdır. Ancak yönetmeliğin varlığı tek başına yeterli değildir. Asıl önemli olan yönetmeliğin uygulanması ve denetimlerin yapılmasının sağlanmasıdır.

Ayrıca yangın söndürme cihazlarının, ekipmanlarının periyodik bakımının düzenli yapılması, otellerde ve tesislerde algılama veya söndürme sistemlerinin devre dışı bırakılmaması, depolama alanlarında temel güvenlik kurallarının ihmal edilmemesi gerekir.

Aslında bu ihmallerin tamamı ilk olarak 2002 yılında yayınlanan ve son düzenlemesi 2025 yılında yapılarak tekrar yayınlanan Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmeliğin uygulanmamasından kaynaklanıyor.

Yangın eğitimi olmadan yangınla mücadele olmaz. Yangın Yönetmeliğine uyulmadan yangın güvenliği sağlanmaz. Düzenli bakım ve denetim olmadan sürdürülebilir bir koruma mümkün değildir. Yangını önleme ve müdahale bilincinin ülke geneline yayılması sağlanmalıdır. Biz A yangın ailesi olarak AYG Akedemisi’nde yangın eğitimini veriyoruz. Ayrıca işletmelerin yangın risk analizlerini yaparak teknik danışmanlık hizmetleri sunuyoruz.

Güçlü bakanlık modeli

Yangın, deprem ve doğal afetlerle mücadelede ülkemizde daha etkili çözümler için ne yapılmalı?

Bütüncül bir yapılanmaya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Yangın, doğal afet, çevre ve iklim süreçlerini kapsayan; orman, deniz ve şehir itfaiyelerini arama-kurtarma ekipleriyle birlikte aynı çatı altında toplayan güçlü bir bakanlık modeli oluşturulmalı. Azerbaycan’da 25 yıl boyunca edindiğimiz tecrübede bunu çok net gördük. Daha önce İçişleri Bakanlığı’na bağlı olan itfaiye kurumları Fevkalade Haller Nazırlığı’ bünyesine geçirildi ve bu dönüşümle birlikte hem operasyonel verimlilik hem de afetlere müdahale kapasitesi belirgin şekilde arttı.

Ayrıca, afet risklerini azaltmak için binaların depreme dayanıklılığı, zemin etütleri, beton kalitesi ve çevresel atık kontrolleri gibi kritik süreçlerin de aynı bakanlık tarafından standartlaştırılıp denetlenmesi gerektiğine inanıyorum.

Hedefimiz ürünleri geliştirmek

Türkiye’nin yangın güvenliği vizyonuna nasıl katkı sunmayı hedefliyorsunuz?

Önceliğimiz; Türkiye’nin yangın güvenliği vizyonunu, yerli üretim gücünü Ar-Ge merkezindeki çalışmalarla yangını başlamadan önleyen ve sürdürülebilir bir milli ve bilimsel temelli eğitimlerle destekleyerek dronla yangına müdahale, biyolojik ve çevreci ürünlerle yangın söndürme ekipmanları performansını geliştirmek, çevre dostu aerosol ile daha etkili yangın söndürme sistemleri üretmek, suyun söndürme performansını arttırıcı yüksek basınçlı yangın söndürme ekipmanları geliştirerek ülkemizi uluslar arası arenada, fuarlarda temsil etmek.

Gönüllü itfaiyeci sayısı teşvikle artırılmalı

2026 yılının ‘Yangınla Mücadele Yılı’ ilan edilmesi yönünde bir çağrınız oldu…

Evet. Bu kapsamda mevcut binalarda Yangın Korunma Yönetmeliği’nin uygulamadaki etkinliğinin artırılması ve yangın yönetmeliği hakkında kamuoyunda bilinç düzeyinin yükseltilmesi sağlanmalıdır. AFAD, itfaiye ve ilgili kurumların iş birliğinde, yangınla mücadele gönüllü itfaiyecilik ekipleri ve arama-kurtarma ekipleri kurulmalıdır. Yangınla mücadelede çalışacak gönüllü itfaiyecilere çeşitli teşvikler (elektrik, su, telefon faturalarında indirim gibi) verilerek daha geniş katılım sağlanmalıdır.

Konaklama tesisleri, kamu binaları, sanayi bölgeleri ve hastaneler gibi toplu konut alanlarında yangın güvenliği eğitimleri düzenlenmelidir. Özellikle yaz aylarında ve yangın riski yüksek orman köylerinde önleyici denetimler ve tedbirler artırılmalı; yerel halkla birlikte koordineli olarak yangın önleme eğitimi ve tatbikatlar yapılmalıdır.

AVM’lerde, sinemalarda yazılı ve görsel medya ile sosyal medya platformlarında, TV kanallarında kamu spotları, eğitim içerikleri ve bilgilendirme çalışmaları yaygınlaştırılmalıdır.

İlk, orta ve lise düzeyindeki okullarda yangın temalı resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarıyla farkındalık oluşturulmalıdır.

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.