Ayar verme siyaseti…
BÖLÜM 1: DIŞİŞLERİ BAKANI’NA AYAR ÇAĞRISI…
Barzani’ye yakınlığını herkesin bildiği Darka Mazi internet sitesinde PKK’yla ilgili iki haber yayımlandı.
■ Biri, Kandil’in terör ağalarından Cemil Bayık ile ilgili. Habere göre Öcalan’a karşı gelmeye çekinen ama PKK’nın feshine de karşı olan Bayık, şu sıralar Süleymaniye yakınlarındaki bir alanda dar bir koruma grubuyla yaşıyor.
Aynı haberde Öcalan’ın “Hastaysa İmralı’ya gelsin” önerisini Bayık’ın “Başkan yine çıldırmış” diye cevapladığı ve bulunduğu alanda aralarında gizli servis elemanlarının olması muhtemel İranlı doktorlarla görüştüğü yazılmış.
■ İkinci haber-analiz daha da ağır, paragrafı aynen alıyorum: “PKK kurulduğu günden bu yana kendisi 4 kez direk PKK’nın sembolünü değiştirdi. İsimler değiştirdi. Onlarca flama bayrak, sembol kurum, kuruluş yarattı, her şeyi kabul etti. Her rengi kabul etti fakat Kürdistan bayrağını kabul etmedi. Zaman zaman mecbur kalıp istifade etmek istese de Kürdistan bayrağını hem rakip hem düşman olarak gördü.”
Haber-analizin devamında başka ağır cümleler de var, mesela; “Kürt halkının ortak ulusal değerleriyle sorunlu bir yapı, Kürtler adına nasıl konuşacak neyi çözecek. Kürt ve Kürdistan’ı öncelemeyen ve inkâr eden bir PKK, çözümün değil, sorunun parçasıdır. PKK Kürt meselesinde faydadan çok zarar vermiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a ayar vermesini isteyen DEM Milletvekili Cengiz Çandar, bu yazılanları okuyup Barzanilerden Darka Mazi’ye ayar vermesini isteyebilir mi? Tüm uluslararası ilişkiler ağına rağmen isteyemez. Daha acı olanı yazayım, Türkiye, Suriye’deki Kürtler Esad dönemindeki gibi yaşasın demiyor, aksine “Şam ile birleşin, siz de Suriye yönetiminde yer alın” diyor. Kürtlerin kalbini kıracak olan bu değil, Kürtlerin kanını İsrail’in yaşam sıvısı haline getirmeyi amaçlayanların hezeyanları olmalı. Siyaseti okuyamama sorunu mu var, uluslararası motivasyon etkisi mi, cümleyi kurana bakarak bu bir hayli tartışılabilir…
BÖLÜM 2: BAKIRHAN’IN MHP RAPORUNA ELEŞTİRİSİ...
DEM Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve bazı sözcüleri MHP’nin Komisyon’a sunduğu raporu eleştirdiler. MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin sözlerinin rapora yansımadığını iddia edip, Kürt sorunu inkâr ediliyor demeye getirdiler.
Üst bölümde bir başka Kürt grup tarafından Kürt hareketine zarar vermekle suçlanan bir örgütün siyasi ayağının tüm Kürtler adına konuşması ilginç.
Kaldı ki HÜDAPAR’dan HAKPAR’a kadar başka Kürt partileri, Şerafettin Elçi ya da Kemal Burkay gibi PKK’nın ölüm tehdidinde bulunduğu başka siyasi liderler de vardı. PKK’nın tüm Kürtleri temsil ettiğini söylemek hata.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 4 Ocak’ta DEM’in Diyarbakır’da düzenleyeceği “Öcalan’a Özgürlük” mitingine karşı 27 Şubat hatırlatmasıyla beraber takındığı demokrat tutum ve buna karşın MHP’nin raporunu “Çok ayıp” diye yorumlayan Bakırhan.
Şaşırtıcı değil, Mersin Polisevi önünde şehit edilen polis memuru için üzüntü açıklayan eski genel başkanın Kandil tarafından haddini bilmezlikle suçlanıp, azarlandığı bir iklimin içerisinden gelenlerin farklı fikir ve düşünceleri kabul edememesi normaldir.
BÖLÜM 3: AK PARTİ VE KARŞI ARGÜMAN SIKINTISI...
DEM’in AK Parti’nin raporuna dair kurduğu “Önemli başlıklar var ama tamir edici değil” cümlesini ideolojik sıkışmışlığın ve kamuoyunu ikna edecek karşı argüman üretememenin sıkıntısı diye açabiliriz.
Fotoğraf iktidarın konuya bakışını bir pazarlık değil tasfiye süreci olarak yorumladığını gösteriyor.
DEM’li Cengiz Çandar Suriye konusunda ayar istiyor ama bizzat Erdoğan’ın onay verdiği rapor Terörsüz Türkiye’nin yolunun Terörsüz Bölge’den geçtiğine vurgu yapıyor. Yani Irak ve Suriye stratejik bütünlüğün ayakları olarak tanımlanıyor.
Silahları sadece elden değil akıldan da çıkarmak gerektiğini söylüyor. Sahadaki askeri başarıyı hukukla güçlendirmek hedefini koyuyor.
Sorunun kimlikler değil kimlikleri istismar eden terör yapılanmaları olduğuna dikkat çekiyor.
Terör örgütünün siyasal alanın hemen normalleştirilmesini istediği bir dönemde terör tam anlamıyla tasfiye olmadan siyasetin normalleşmesini beklemek hayatın olağan akışıyla çelişen bir durum. Barış romantik fiillerin tamamına açık bir kelime ama herkesin kazandığını düşündüğü bir gerçekçiliğe de ihtiyaç vardı.
BÖLÜM 4: ODAK KAYMASI...
Partiler farklı fikirler, farklı çözümler savunurlar. Türkiye neredeyse yarım asırdır uğraştığı bir sorunu aşmaya çalışırken elbette fikirler ve çözüm önerileri arasındaki farklar daha da artacak, tartışmalar daha da ateşli yürütülecektir. Son 10 gündür kapıldığımız, uyuşturucu-seks haberleri rüzgârı hepimizde bir odak kaymasına yol açtı. Aslında ilk toplamamız gereken noktamız tam olarak burası.
Sende Yorum yap