UÇAK FABRİKAMIZ
Atatürk her zamanki gibi tepeden tırnağa şık giyimli... Bir heyet eşliğinde Kayseri’de kurulan uçak fabrikamızı geziyor...
Atatürk’ün 1925 yılında:
“İstikbal göklerdedir, çünkü göklerini koruyamayan devletler yarınlarından asla emin olamazlar” sloganıyla önce “Türk Tayyare Cemiyeti” ardından Kayseri’de uçak üretecek TOMTAŞ (Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi) kurulmuş, Alman Junkers firmasıyla anlaşmaya varılmış, 1926 yılında ortak uçak üretimi başlamıştır. Atatürk’ün fabrikayı ziyaretiyle ilgili bu fotoğrafın da 1926 yılına ait olması muhtemeldir.

Kayseri Uçak Fabrikası ya da ilk kuruluş adıyla TOMTAŞ, iki yılda 30 adet A-20l ve 3 adet F-13 tipi uçak üretmiştir. Fabrika 1928 yılında Junkers’in sıkıntıya düşmesi nedeniyle kapanmış, 1931 yılında tekrar açılmıştır.
1932 - 42 yılları arasında savaş koşullarına rağmen Alman, Polonya ve İngiliz firmalarıyla ortak üretim yapılarak toplam 133 uçak ve 27 planör imalatı gerçekleşmiştir. Son olarak İngiliz lisansıyla 22 adet Magister tipi savaş uçağı üretilmiştir.
Dış yardımların rahatlığı ve cazibesi ile Cumhuriyet’in uçak seferberliği ve Nuri Demirağ gibi müteşebbislerin çabaları 1950’lere varmadan durmuş, bir daha da başlamamıştır.
Bizimle aynı tarihlerde ulusal uçak sanayisini kuran Rusya bu alanda kendini geliştirmiş, Batı ile yarışacak nitelikte bir uçak sanayii kurmayı başarmıştır.
PRAVDA
Sovyetler Birliği’nin şaşaalı döneminde, tarihin üç büyük asker kişisi, İskender, Julius Cesar ve Napoleon, Kızıl Meydan’da, 1 Mayıs törenlerini, Brejnev’in yanında, şeref tribününden izliyorlarmış.
Tankların geçişini gören İskender içini çekmiş,
- Ah!.. Ah!.. Demiş, bu savaş arabaları bende olsaydı, daha nerelere kadar giderdim.
Biraz sonra, füzeleri gören, Julius Cesar,
- Ah... demiş, bu güdümlü oklar bende olsaydı, Hindistan’a kadar giderdim.
Napoleon ise dikkatle elindeki resmi yayın organı Pravda’yı okumaktaymış. Biraz sonra kafasını kaldırıp yanındakilere,
- Şu gazete gibi bir yayın organım olsaydı, bütün dünyayı Rusya bozgununun bir zafer olduğuna inandırırdım, başıma bunlar gelmezdi.
ATMOSFER
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, bir süre önce Türkiye’nin kendilerini tehdit ettiğini savunarak, Ege’deki adalara füzeler yerleştirileceğini açıklamıştı.
Milli Savunma Bakanlığı açıklama yaptı:
“ Bu tür demeçler... Her iki ülke lideri arasındaki mutabakata dayalı oluşan olumlu atmosfere zarar vermekten başka bir işe yaramamaktadır” dedi.
Birkaç gün önce de internette Yunan adalarındaki füze denemeleri yayınlandı. Füzeler mobil araçlardan ateşleniyordu.
Yunanistan “olumlu atmosfer”i korumakta hiç gayretli görünmüyor!
BARON
Uyuşturucu operasyonlarının ünlü isimlere doğru yönelmesinin bir faydası oldu. Uyuşturucunun ne kadar yayıldığını, en umulmadık kişileri bile pençesine aldığını kamuoyuna gösterdi.
Tehlikenin boyutları şimdi biraz olsun fark ediliyor.
Ediliyor da konu giderek magazine kayıyor
Evet torbacılar yakalanıyor.
Torbacıların satış yaptığı ünlüler gözaltına alınıyor
Ancak soruşturmalar uyuşturucuları yurda sokan baronlara ulaşmıyor. En azından biz bu tür haberler duymuyoruz.
Kampanyanın ciddiyeti bu yüzden azalıyor.
URAY
Karamürsel Belediye binasının tepesinde Belediye yazmıyor URAY yazıyor...
Ne demek Uray?
Aynı zamanda bir dil uzmanı olan Prof. Ahmet Övgün Ercan Facebook’a koyduğu fotoğrafta bilgi de veriyor.
“Ur Türkçede şehir demektir.
URAY, belediye demektir. Bugün bizim kullandığımız belediye Arapçadır.
Atatürk Cumhuriyeti’nin ilk döneminde belediye denmez, Uray denirdi.
URBAY da belediye başkanı.
Bir de ORDU var.
Ordu da başkent demektir.
ORHAN, kentin Hakan’ı, kentin başkanı demektir,
Devlet de Türkçe değildir. Türkçesi İLKUT’tur.
Vatan, Arapçadır. Türkçesi, İL’dir
İLTER; vatansever demektir.”
Bu bilgiler unutulan Türkçe ile ilgilidir.!
Categories: UÇAK FABRİKAMIZ
Sende Yorum yap