Fıkra bu kadar...
İsrail-Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi, Türkiye’ye karşı yeni birleşmediler, zaten uzun zamandır birlikteler.
Bu son buluşmalarında imzaladıkları askeri iş birliği anlaşması komik.
Türkiye NATO üyesi bir ülke, İsrail ve Rum Kesimi NATO üyesi değil.
Bir savaş çıksa ittifak koşulları gereği Yunanistan Türkiye’nin savunmasında görev almak zorunda, diğerlerinin değil.
Güney Kıbrıs Rum Kesimilideri Nikos Hristodulidis, İsrail Başbakanı Binyamin NetanyahuveYunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis
Tek komik unsur bu değil elbette.
Türkiye’yi durdurmak adına 2 bin 500 kişilik bir güç oluşturmaya karar vermiş bu üçlü.
Hani ya hiç dayak yemedin ya da sayı saymayı bilmiyorsun denir ya, bu da tam öyle bir hesaplamanın sonucu.
İsrail, Türkiye karşısında yanına iki koltuk değneği arıyordu, sonunda buldu.
Değneklerden birisi Güney Kıbrıs, Ada’dan Türk askeri çekilsin derken, ülkesine yabancı ülkelerin askerlerini dolduran birinin yönettiği alan.
Larnaka Havalimanı’nı MOSSAD denetimine sunan değişik bir karakter Rum Lider.
Atina’da ne hükümette ne de medyada tek bir seveni ya da güveneni yok, resmi politika gereği destekliyorlarmış gibi davranıyorlar.
Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Simerini gazetesinde “Kıbrıs Rumları, ezik, teslimiyetçi, ahlaki ve ulusal olarak yozlaşmış bir halktır, yenilmiş zihinler ve yozlaşmış politikacılar tarafından alay edilmeye aşağılanmaya, satılmaya, dalga geçilmeye ve küçümsenmeye tepki vermeden hatta isyan etmeden tahammül ederler” diye yazdı Savvas Iakovidis.
Başpiskopos durur mu, o da konuştu bu hafta, Kuzey’e geçen Rumları yerin dibine sokan cümleler kurdu. Kıbrıs Rum Toplumu’nun yolsuzluk, çöküş ve kaos içinde olduğunu söyledi.
Her ikisi de Türkiye karşıtı olan ama başlarındaki İsrail aparatına da güvenmeyen iki isimden gelen iki açıklama.
★ ★ ★
Atina’da da İsrail ile iş birliği sorgulanmaya başlandı.
Yunanistan’ın onurlu halkı, gemilerdeki İsrail askerlerini limana indirmediği sırada Yunan polisi devreye sokulmuştu.
Tüm Avrupa Birliği’nin Gazze’deki soykırım nedeniyle İsrail’e mesafe koyduğu dönemde Tel Aviv’den silah alma anlaşmasını yapan Yunanistan Hükümeti’ne karşı ülkeden aklı başında sesler yükseliyor.
İsrail menfaatleri için Türkiye ile çatışmaya yaklaşmak doğru değil diyor o sesler ama duyan yok.
Başbakan Miçotakis, 2026’ın ilk çeyreğinde beklenen Türkiye ziyaretini gerçekleştirecek.
Türkiye ile sorunları olan bağımsız bir Yunanistan Başbakanı olarak, iyi niyetle karşılanır ve diyalog kapısı açık tutulur ama İsrail’in koltuk değneği olmuş bir Yunanistan Başbakanı Ankara’da ne kadar sıcak karşılanır, bunun üzerinde düşünülmesi lazım.
★ ★ ★
Rum Yönetimi’nin Kurucu Antlaşmalara aykırı olarak AB üyeliğini ya da Rumları Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek temsilcisi sayan BM Güvenlik Konseyi’nin 1964’teki kararını tartışmaya açma kartı elimizde duruyor.
Bu siyasi tabanı olmayan Rum lidere karşı askeri önlemlerden söz etmeye bile gerek yok, en zayıf halka, Kuzey’den iki palet sesi yükselse nereye kaçacağını bilemez ama Türkiye halen yaşayacak ve onurlu bir barışın peşinde.
Ankara, Doğu Akdeniz’in tüm kaynaklarını paylaşma taraftarı, bu üçlü Türkiyesiz bir Doğu Akdeniz hayali kuruyorlar.
Gerçekten o kadar kopuklar ki, Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı şeridinin Türkiye’ye ait olduğunu da unutuyorlar.
★ ★ ★
İsrail’de Netanyahu’nun üç-dört ay sonra seçimi var, bir de beklenen mahkeme kararları.
Netanyahu şimdi de halkını Türkiye ile korkutup sandalyede oturmaya çalışıyor.
Bunu yaparken de Yunanistan ve Rum Kesimi’ne figüranlık rolünü uygun görüyor.
Bu politikanın Ankara-Atina ilişkilerine etkisi sınırlı olur ama bu koltuk değneği politikada ısrar sürerse, bir süre sonra başta turizm hareketi olmak üzere başka alanlarda sorunlar çıkabilir.
Atina gerçekten bunu istiyor mu, istemiyorsa Netanyahu’nun verdiği role ne kadar uyacaklar tekrar düşünmeleri lazım.
Türkiye’ye karşı 2 bin 500 asker yığarak devlet adamı değil olsa olsa komedi dans üçlüsü olurlar…
Sende Yorum yap