Hipertansiyonun damarlar üzerindeki etkileri Kategorisi için haberler
Son günlerde özellikle aort damarı yırtılmasıyla gündeme gelen hipertansiyon genel olarak damarlara neler yapıyor gelin birlikte bir göz atalım.
Son günlerde özellikle aort damarı yırtılmasıyla gündeme gelen hipertansiyon genel olarak damarlara neler yapıyor gelin birlikte bir göz atalım.
Altı yıl kadar önceydi sanırım, yurtdışı seyahatlerimize darbe vuran pandemiden önce; Roma’ya gitmiştim birkaç gün tatil için. Bir barda otururken klasik “nerelisin?” sorusuna “Türkiye” cevabını verince, genelde almaya alışık olduğum “İstanbul, Bosforus, şiş kebap, baklava” tarzı tepkiler yerine “Kanyaman” dedi servis yapan kadın. Asla anlamadım tabii. Neyse “Erkenci Kuş” falan derken anladım ki Can Yaman bu genç kadının Türkiye deyince anladığı. E güzel, bu da hoş yani, bir Türk oyuncu, bir Türk romantik dizisi İtalya’da seviliyor.
Avrupa Birliği’nin vergi artışlarına karşın Çinli üreticilerin AB pazarına ilgisi giderek artıyor. Ülkelerinde birden fazla markayla rekabete katılan Çinliler, bu pazarlama politikasını Avrupa’ya da kaydırmaya başladı.
Bilimsel camiada bilim insanlarının itibarının nasıl oluştuğunu ve altında yatan dinamikleri anlamaya yönelik çalışmalar ‘bilimin bilimi (science of science)’ alanının ilgi gösterdiği konuların başında gelmektedir. Toplumsal eşitsizliklerin anlaşılmasında önemli bir enstrüman sağlayan Matta etkisi bu konuda da açıklayıcı temel mekanizma olarak durmaktadır. Matta etkisi genel olarak avantajın birikerek yeni avantajlara yol açtığı, dolayısıyla eşitsizliklerin arttığı durumları açıklamak için kullanılmaktadır.
Kendisi için kritik bir viraj olan Eyüpspor deplasmanında maça iyi başlayamadı Galatasaray. Bunun temel nedeni Eyüpspor’un, Galatasaray’ı adeta kendi silahıyla vururcasına etkili ön alan baskısı ile mücadeleye başlamasıydı. Bu da sarı- kırmızılıların o bildiğimiz etkili ve baskılı maç başlangıcını yapmasına engel oldu.
Bunun dışında başta Yunus Akgün olmak üzere yapılan top kayıpları, final pasları ve son tercihlerdeki hatalar da Galatasaray’ın oyunda istediği etkinliği kurmasına engel olduğu gibi sarı- kırmızılıların çokça geriye koşmalarına neden oldu. Düşünün, ilk yarıda üç kritik ilk müdahale yapan Davinson Sanchez bile üç top kaybı yaşadı.
Bununla birlikte ön alan baskısını yapabildiği anlarda net pozisyonlar da buldu sarı- kırmızılılar fakat bunları gole çeviremediler. Ancak 29’da yine bir duran top sonrasında gelen gol, maçın seyrini değiştirdi. Galatasaraylı futbolcular yere daha sağlam, daha güvenli basmaya başladılar. İkinci yarının başlarında yine bir duran topta Torreira ile gelen ikinci golden sonra da oyunu tamamen kontrolleri altına aldı sarı- kırmızılılar.
Evet, son zamanlardaki etkili performanslarının uzağında kaldı Galatasaraylı futbolcular. Nitekim kalelerinde gördükleri gol, bunun bir örneği oldu. Thiam’ı sarı- kırmızılı defansın arkasına kaçırıp gol bulmayı amaçlayan Eyüpspor, bu gol dışında da zorladı Galatasaray defansını. Fakat yine de yıldızlar kalitelerini konuşturdu ve kısmen zorlandığı bir karşılaşmadan 5-1 gibi farklı bir skorla ayrılmayı bildi Galatasaray.
Elbette bu yıldızlardan en başta değinilmesi gereken Victor Osimhen. Yine müthiş bir hırs ve istekle mücadele etti Nijeryalı futbolcu ve bir gol, bir asistle tamamladı karşılaşmayı. Attığı golde ekmeğini adeta taştan çıkarttı. Rakip defansı çok yordu, çok yıprattı. Ama Osimhen sadece bundan ibaret değil. Aynı zamanda müthiş bir karakter. Çok büyük bir dünya yıldızı olmasına rağmen en ufak bir kompleksi yok. Morata’nın gollerini ayakta alkışlaması, maçtan sonra taraftarların önünde üçlüyü ona çektirmesi bunun küçük bir örneği. Tartışmasız bir şekilde bu sezona damgasını vuruyor Osimhen!
Lemina’nın altı numaraya monte edilmesinden sonra daha fazla önde görülüp sekiz numarayı oynayan Torreira, bu maçta da gollerine devam etti. Yine çok iyi oynadı, çok iyi mücadele etti Uruguaylı futbolcu ve bu etkili futbolunu güzel bir golle de süsledi.
Morata’nın da gol atması, özellikle moral ve motivasyon açısından son derece mühim. O da çok önemli bir yıldız. Nitekim attığı iki gol de bunu kanıtlar nitelikteydi. Galatasaray’ın şampiyonluk yarışında Morata’ya ve gollerine ihtiyacı var.
Son haftaların etkili ismi Sallai, çok kritik bir gole imza attı. Onun golüyle 1-0 öne geçtikten sonra daha güvenli oynamaya başladı sarı- kırmızılılar. O da Galatasaray için son derece önemli bir oyuncu.
Galatasaray’daki en zayıf halka Frankowski’ydi. Kötü oyunu bir yana neredeyse Beşiktaş derbisinde olduğu gibi takımını on kişi bırakacaktı. Okan Buruk gereken dersi çıkartmış ki, ikinci yarının başında hemen oyundan aldı Frankowski’yi. Onun yerine sahaya sürdüğü Kaan Ayhan hem sağ bekte güven verdi hem de beşinci golde Morata’ya güzel bir asist yaptı. Frankowski’nin Galatasaray’da bir geleceği olduğunu düşünmüyorum.
Eyüpspor karşısında, son haftalardaki güçlü oyununun biraz uzağında kalsa da sahadan 5-1 gibi farklı bir skorla ayrılmayı başardı Galatasaray. Burada kilidi açan ilk gol ve rahatlamayı getiren ikinci gol çok önemliydi. İşte bu iki golü de kornerden yani duran toptan buldu sarı- kırmızılılar ve bu sezon duran toplardan kaydettikleri gol sayısını 32’ye çıkarttılar. Bu, gerçekten de şampiyonluk yarışında fark yaratabilecek çok önemli bir olay. Bunun için de ayrıca kutlamak gerekiyor sarı- kırmızılıları.
Sonuç olarak zirvede yüksek sesle kükredi Aslan. Bakalım kalan beş hafta bize neler gösterecek?
Trendyol Süper Lig’de Trabzonspor, Alanyaspor’u konuk etti. Bordo-mavililer 7 golün atıldığı karşılaşmayı 4-3 kazanarak çıkışını sürdürdü.
İki takım da farklı duygularla sahaya çıktı. Trabzonspor galibiyet serisini sürdürmek istiyordu. Alanyaspor içinse alınacak her puanın önemi çok büyüktü. Hatta önceki gün Sivas’ın kazanmasıyla konuk ekip için bu mücadelenin önemi ikiye katlandı. Fakat şunu kabul etmek gerekiyor. Trabzonspor, Fatih Tekke’nin gelişiyle beraber daha tempolu daha hırslı bir oyun ortaya koyuyor.
Karşılaşmanın ilk yarısı gol düellosuna sahne oldu. Trabzonspor 7. dakikada Zubkov, 17’de ise Sikan ile skoru 2-0’a getirdi. 27’de Alanyaspor, Uğurcan’ın hatasıyla Cordova ile umutlanırken, 38’de Trabzon’un iki yeni transferi sahne aldı. Zubkov’un asistinde Sikan tekrar farkı 2’ye yükselti. 43’te konuk ekip VAR’ın uyarısıyla penaltı kazandı. Atışı kullanan Hadergjonaj skoru 3-2’ye getirdi. 45+5’te sahneye çıkan Banza kale önünden kafayla ilk yarının skorunu 4-2 olarak belirledi.
Papara Park’taki gol yağmuru 2. yarıda da devam etti. Hadergjonaj’ın pasında Sporar ağları havalandırdı: 4-3. Bu gol Alanyaspor’u tekrar umutlandırırken, tempo bir an bile düşmedi. 7 golün atıldığı mücadeleyi kazanan Trabzonspor puanını 45’e çıkarırken, 34 puanda kalan konuk ekip düşme hattından kurtulamadı.
Salı günü deplasmanda Konyaspor ile kupa maçı oynandı. Sarı-kırmızılılar beş gol attı. Dün gece ligin ilk yarısında kendi sahasında berabere kaldığı Eyüpspor karşısında da beş golle galip geldi. Bu kolay bir iş değil...
Hele Eyüpspor maçının ilk yarısı gerçekten çok stresli geçti. Arda Turan’ın talebeleri Galatasaray’ın baskısını zaman zaman da olsa kırdılar ama kabul etmek lazım, kadro olarak Cim-Bom hem oturmuş bir takım hem de çok kaliteli futbolculara sahip. Teknik Direktör Okan Buruk da bu futbolculara iyi futbol oynatıyor. Sahadaki topçular oynadıkları futboldan zevk alıyorlar. Skor 5-1 olmuş 6. golü atmak için uğraşıyorlar.
Tabii ağzı olan herkes konuşuyor, konuşacak da... Bunun önüne geçemezsin ama şunu kabul etmek lazım; sorumluluk almış futbolcuların karşısında puan almak, kolay iş değil.
Victor Osimhen’e bakıyorsun; adam çok farklı bir futbolcu... Rakip korner atıyor, o topları Nijeryalı santrfor karşılıyor. Orta sahaya geliyor, top kapıyor, kafayla arkadaşları Torreira ve Sallai’ye iki top indiriyor, ikisi de gol oluyor. Bu yetmiyormuş gibi, bir de resital yapar gibi bir gol atıyor. Sallai, rakibin sağ bekini devamlı dövüyor, her pozisyonda geçiyor. Dakika 85 olmuş, Lemina rakip defansa baskı yapıp, top kapıyor. O top da Morata’nın kafasından gol oluyor.
Cim-Bom’un futbolu zevk ve keyif veriyor. Temposuna, hırsına saygı duymak lazım. Şu an Süper Lig’de hiçbir takım bu seviyeye çıkamadı. Torreira rakip atakları karşılıyor, kazandığı topla oyun kuruyor, daha sonra da gol atmaya gidiyor, iğne deliğinden geçirir gibi topa vurup, gol atıyor. Galatasaray Yönetimi, Uruguaylı futbolcunun sözleşmesini 2028 yılına kadar uzatarak çok yerinde bir hamle yaptı. Bu da zaten sahaya yansıyor.
Sanchez ve Abdülkerim mükemmel ötesi stoperler... Temaslı topların hepsini kazanıyorlar. Ve kazandıkları topu iyi kullanıyorlar.
Eren devre arasında Galatasaray’a piyangodan çıktı. Her hafta futbol çıtasını yükseltiyor. Orta sahaya yardım ediyor, hücuma çıkıyor. Bir sol bekte aradığın meziyetlerin hepsi var. Bu başarılı futbolunun aynısını milli takımda da oynuyor.
Takımda tek sorun, sağ bek Frankowski’de... Dün gece de az kalsın ikinci sarı karttan oyundan atılıyordu. Okan Hoca da kendisini dışarı alıp Kaan Ayhan’a şans verdi. Sonuçta Galatasaray’ın gücü belli. Arda Turan elindeki bu kadroya ancak bu kadar top oynatabilir. Zaman zaman sarı-kırmızılıları zorladı ama güçlü rakibi karşısında bundan daha fazlasını yapması mümkün değildi.
Galatasaray şampiyonluğa yürüyor. Aslan dün de Eyüpspor’u 5-1’lik farklı skorla geçti ve son 5 haftaya girilirken, Fenerbahçe ile arasındaki puan farkını yeniden 5’e çıkardı. Kasımpaşa Recep Tayyip Erdoğan Stadı’ndaki maçta sarı-kırmızılılar farka çok rahat gitti.
Osimhen bir gol attı ama maça damgasını vurdu. Nijeryalı diğer 2 golde de etkiliydi. Noktayı ise oyuna sonradan giren diğer forvet Morata koydu. İspanyol golcü, 3 dakikada attığı 2 golle farkın gelmesini sağladı.
Osimhen maçın başında çok net pozisyon harcadı. 29’da kullanılan kornerde Osimhen kafayı vururken, arka direkte Sallai tamamladı: 0-1.
51’ye Yunus Akgün sağ çaprazda direğe takıldı. 56’da yine kornerde Osimhen savunmanın dengesini bozdu. Torreira savunmadan seken topu önünde buldu ve yakın direğe vurdu: 0-2.
71’de Osimhen nihayet golünü attı. Morata’nın pasında savunmaya takılan Osimhen dönen topu ağlarla buluştu: 0-3.
79’da kazanılan serbest vuruşta Caner ortaladı Claro kafayla vurdu: 1-3.
87 ve 90’da sahneye çıkan Morata arka arkaya iki gol bularak, geceye damgasını vurdu: 1-5.
İlk yarıda ortalama sekiz dakikada bir golün atıldığı karşılaşmada her türlü atraksiyon vardı! Devreye Trabzonspor’da önce Zubkov, Sikan ve Batagov girdi; aman Allah’ım o ne rüzgar, o ne biçim yağmur diyesi geliyor insanın. Sağda Zubkov esiyor, merkezde Sikan gürlüyor, defansta Batagov eritiyor!
Fırtına, Zubkov’un meşin yuvarlağa çifte kavrulmuş vuruş yaptığı golle başladı maça.
Hele Batagov’un gerilerden, çok uzaklara gez, göz, arpacık yaparak Zubkov’a yolladığı topu, Zubkov’un enfes kontrolü sonrası Sikan’a teslim edip attırdığı gol dakikası, Ukrayna çetesinin iş başında olduğunun en büyük ispatı idi. Banza’ya attırdıkları kafa golü de çabası.
Trabzonspor 2-0 önde iken kaptan Uğurcan’ın yaptığı hata nazar boncuğu olsun, futbolda olabiliyor bu tür iş kazaları, sağlık olsun diyelim.
2-1 sonrası oynama iştahı artan Alanyasporlu oyuncular her ne kadar beraberliğin peşinde koşmuş olsalar da, Fatih Tekke’nin öğrencileri sahanın her metrekaresini kullanmaya, ısrarla kanatları havalandırmaya devam etti; sezonun en iyi iç saha maçlarından birini oynayarak, oyunun hakimi oldu.
Tahminimiz odur ki Alanyasporlu oyuncular bile böyle bir Trabzonspor’dan puan alacaklarına dair inançları kalmamıştı. Zira karşılarında gümbür gümbür oynayan, üçüncü golü bulan bir Trabzonspor vardı.
Ve bu defa devreye maçın orta hakemi Ali Şansalan girdi, Vişça’nın kapalı eline değen topu penaltı olarak değerlendiriyor. Buyurun buradan yakın! Yorumumuzu merak edenlere:
Trabzonsporluların hafta içi oynanan kupa maçında yüzü güldü. Trabzonspor U 19 takımı Avrupa’da yazdığı destanla Türkiye’nin yüzünü güldürdü. Ali Şansalan’ın verdiği o penaltıya ise kargalar bile güldü!
Bir değil, iki değil, üç değil. Nedir Trabzonsporluların yıllardır siz hakemlerden çektiği? Yeri gelmişken soralım, aynı hareketi üç büyükler aleyhine verebilir miydiniz?
Sikan’a yapılan çekmeyi görmeyen, vermeyen, kırmızının konuşulması gereken hareketi es geçen hakem hakkında fazla konuşmanın anlamı yok. Takdir spor kamuoyunun?
Penaltı sonrası konuk takımın oynama iştahı tekrar artmış olsa da, bordo-mavili oyuncuların teslim olmaya, puan kaybetmeye tahammülü yoktu, çünkü sahada Trabzonspor’un Ukrayna çetesi vardı!
Dip not: İki hafta önce ‘ Fatih Tekke, Sikan’a kafayı taktı, o yüzden oynatmıyor…’ haberini yayanların, dün Sikan’ı izlerken umarız yüzü kızarmıştır!