s

Türkiye Kültür Yolu Festivali Artık Uluslararası Bir Marka

Ülkemiz zengin kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle yabancıları kendine çekmeye devam ederken bu çekimin sürdürülebilir olması için Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2021 yılında bu zenginliklerimizi kültür ve sanat etkinlikleriyle harmanlayarak farklı bir deneyim imkânı sunan yeni bir proje başlattı: Türkiye Kültür Yolu Festivali. Festivalde kültür ve sanat etkinlikleri kadar, etkinliklerin düzenlendiği mekânlar da son derece önemli. Proje ile çok sayıda yerli sanatkâr ve zanaatkâr da desteklenmiş oluyor. Her yıl eksiklikleri de düzeltilerek daha kapsamlı hale getirilen bu festivallerle vatandaşlarımızın nitelikli kültür ve sanat etkinliklerine erişimleri kolaylaşmış oldu.

Bu festivallerde sadece 2024 yılında 40 binden fazla sanatçı ile 6 binden fazla etkinlik düzenlenmiş ve bu etkinliklere 33 milyon vatandaşımız katılmış. Kültür yolu festivalleri vatandaşlarımızın yaşamlarının artık ayrılmaz bir parçası olacak. 2021 yılında yaklaşık 100 gün süren etkinlikler 2025 yılında 8 aya yani 240 güne çıkmış durumda. Bu yıl yaklaşık 45 bin sanatçı yaklaşık 7 bin etkinliğe imza atacak.

Türkiye Kültür Yolu Festivalinin İstanbul’dan başlatılması oldukça anlamlı. İstanbul’daki tarihi mekânların kültür ve sanat etkinlikleri vasıtasıyla görünürlüğünü artırmayı hedefleyerek başlatılan festivalde tarihi mekânlar daha fazla görünür olurken bu mekânlarda düzenlenen etkinliklerin de derinliği artırılıyor ve farklı bir deneyim imkânı sunuluyor. 2021 yılında İstanbul’da başlatılan Kültür Yolu Festivaline 2022 yılında Ankara, Çanakkale, Diyarbakır ve Konya, 2023 yılında Nevşehir, Erzurum, Trabzon, İzmir, Gaziantep ve Antalya eklendi. 2024 yılında ise Adana, Şanlıurfa, Bursa, Samsun ve Van eklenerek festivalin düzenlendiği il sayısı 16’ya yükseltildi. 2025 yılında ise Kayseri, Manisa, Malatya ve Mardin eklenerek il sayısı 20’ye yükseltildi. Festivalin Avrupa Festivaller Birliği üyeliğine kabul edilmesi uluslararası alanda tanınırlığını artırarak uluslararası sanat ve kültür meraklılarının da ilgisini çekerek ülkemize gelmelerini sağlıyor.

Bu festivaller her yaşa hitap edecek şekilde düzenleniyor. Festival programlarına bakıldığında festival kapsamında Çocuk Köyü’nün kurulması, çocukların da unutulmadığını gösteriyor. Özellikle gençlerin geleneksel sanatlar ve kültürel mirasla temas yüzeyleri artırılırken sevdikleri sanatçıların konserlerini de izleme ve bilim, kültür ve sanat alanında tanınmış insanlarla söyleşi yapabilme imkânı bulabiliyorlar. Böylece festivalin düzenlendiği illerde vatandaşlarımızın kültür ve sanat etkinliklerine erişimleri her geçen gün arttığı gibi çevre illerden festivalin düzenlendiği illere yönelik akış da her yıl giderek artıyor. İllerde festivallerin her yıl aynı tarihlerde düzenlenmesi insanların planlarını bir yıl öncesinden yapabilme imkânı sağlıyor. Vatandaşlarımız bir taraftan kültür ve sanat etkinlikleri ile daha nitelikli zaman geçirirken arkadaşları, dostlarıyla bir araya gelebilme fırsatı da bulabiliyor.

Festivaller yoluyla sadece vatandaşlarımız ulusal ve uluslararası sanatçıları daha yakından tanımıyor, ayrıca sanatçılar da şehirlerimizi daha yakından tanıma imkânına sahip oluyor. Böylece uzun vadede bu şehirlerimizin ulusal ve uluslararası görünürlüğü de artmakta, o ildeki tarihi miras ve doğal güzellikler daha görünür olmaktadır. Kısaca, festivaller düzenlendikleri illere çok boyutlu katkı yapmakta, festivalin düzenlendiği illerde turizm hareketliliği artmakta ve yerel ekonomi canlanmaktadır.

Festival kapsamında uluslararası sanatçılara yer verilmesi hem festivalin uluslararası tanınırlığını artırırken hem de vatandaşların bu sanatçıların eserlerini görebilme imkânı sağlanmış oluyor. Örneğin 2024 yılında bu bağlamda festivalde Picasso’nun 80’den fazla eserinin yer aldığı Resimden Seramiğe Bir Serüven: Pablo Picasso Sergisi’ne, Sebastiao Salgado’nun Genesis Sergisi’ne, Frida Kahlo’nun Günlükleri Sergisi’ne ve Leonardo Da Vinci -Rönesans Dehası Sergisi’ne yer verildi. Benzer şekilde Chris Botti, Deutsches Symphonie Orchester Berlin ve Mariinsky Orkestrası konserleri büyük ilgi gördü. Yine 2025 yılında “Pablo Picasso: Yaratılış Her Şeydir” sergisi Van Kültür Yolu Festivali kapsamında sanatseverler ile buluşuyor. Sergide Picasso’nun gravürleri, çizimleri, posterleri, litografileri ve fotoğraflarından oluşan 50 eser sergileniyor.

Kültür Yolu Festivallerinde Filistin Meselemiz

Diğer taraftan festival kapsamında her yıl Filistin de yaşanan insanlık dramına da dikkat çekmek için etkinlikler düzenlenmesine özel itina gösteriliyor. Bu kapsamda örneğin 2024 yılında ünlü yönetmen Sallam ‘Filistin Direniş Sineması’ etkinliğinde sinemaseverlerle bir araya getirildi ve Filistin sineması tanıtıldı. Yine 2025 yılında Filistin sanatının öncü isimlerinden Nabil Anani’nin ‘Filistin Benim Vatanım’ resim sergisi yer alıyor. Bu sergi ile Filistinli kardeşlerimizin parçalanan hayatlarına, yerlerinden edilmenin travmasına ve kolektif kayıplarına görsel tanıklık sunuluyor. Sliman Mansour’un eserlerinden oluşan ‘Ben Yıkılmayacağım’ sergisi Filistin’in tarihsel belleğini ve direniş kültürünü izleyicilerle buluşturuyor. Benzer şekilde Gazzeli sanatçı Maisara Baroud’un ‘Hala Yaşıyorum’ sergisi Filistinli kardeşlerimizin hayat mücadelelerini bizlere taşıyor. Elbette, bu bağlamda yeni açılımların sağlanması farklı coğrafyalardaki kardeşlerimizin insanlık dramlarını kültür ve sanatın yumuşak gücü ile gündeme getirebilme ve farkındalığı artırabilme kapasitesine önemli katkı yapabilecektir.

Terörsüz Türkiye’de Kültür Yolu Festivalleri

Ülkemiz son dönemde bölgesinde ve dünyada çok güçlü bir aktör olarak ortaya çıkarken bu fonksiyonunu yerine getirmede ülke içini tahkim etmek için çok önemli bir projeyi, ‘Terörsüz Türkiye’ projesini uygulamaya soktu. Böylece iç barışını çok daha güçlendirecek ve tüm vatandaşlarımızın katkılarını bir araya getirebilecek bir imkân, bir vasat oluşturuldu. Bu imkânın tüm alanlarda desteklenmesi gerekiyor. Bu projenin en önemli ayağı yine kültür olacaktır. Son zamanlarda Kültür ve Turizm Bakanlığımızın ‘Terörsüz Türkiye’de Kültür ve Turizm’ başlığı altında önemli bir projeyi hayata geçirmeye başladığını görüyoruz. Bu bağlamda Kültür Festivali Yolu’nun il kapsamının genişletilmesi ve bu bağlamda daha derinlikli etkinliklere yer vermesi bu sürece çok önemli katkı sağlayacaktır.

Özetle, Türkiye Kültür Yolu Festivali farklı kültürel etkinlikler, sanat gösterileri, müzik performansları, sergiler ve tiyatro gibi çeşitli sanat etkinlikleri ile çok geniş bir izleyici kitlesine hitap ederek düzenlendiği illerde büyük bir dinamizm oluşturmaktadır. Tarihi ve kültürel dokumuzun görünürlüğünü de artırmaktadır. Diğer taraftan festivalde birçok uluslararası sanatçı ve katılımcının yer alması, etkinliğin küresel çapta tanınmasına katkıda bulunmaktadır. Sonuç olarak dört yıllık bir proje olmasına rağmen Türkiye Kültür Yolu Festivali artık uluslararası bir markamız olmuştur.

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.