s

Yargı siyasallaştı öyle mi?

Muhsin Şentürk..

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı…

Ankara’nın Çamlıdere ilçesinde düzenlenen “Yağlı Güreş Festivalinde” kürsüye çıktı.. Ve orada olmayan CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı “Ankara’nın yiğit evladı” diyerek övdü!

Ne var bunda diyebilirsiniz… Bence de Başsavcının bir siyasetçiye sempati duymasında şaşılacak bir şey yok.

Ama CHP sabahtan akşama kadar “Yargı siyasallaştı” diyerek iktidarı suçluyor, yolsuzluk operasyonlarını yürüten savcıları hedef gösteriyor ya..

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı aslında bu iddiaları çürüttü.

Düşünsenize..2028 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına çıkması muhtemel en kuvvetli adaylardan biri Mansur Yavaş. Ve geçmişte AK Parti, Fazilet, Refah Partisine açtıkları kapatma davalarıyla hafızalara kazınan Vural Savaş, Sabih Kanadoğlu, Abdurrahman Yalçınkaya’nın makamında oturan yüksek yargı mensubu, Yavaş’tan “Ankara’nın yiğit evladı” diye bahsediyor!

Bu konuşmadan sonra da CHP lideri Özgür Özel yanına Yavaş’ı da alarak Başsavcıya gidiyor. Daha sonra da objektiflere poz verip görüşme fotoğraflarını basına servis ediyorlar! Bu nasıl iktidar yargısı??

Adama sorarlar… Yolsuzluk operasyonlarını yürüten savcıları “İktidarın savcıları” diye hedef gösteriyorsunuz. Ziyaret ettiğiniz savcı da bu iktidar döneminde o göreve geldi. Bu mantıkla Başsavcıya da aynı ithamda bulunacak mısınız?

Başsavcı’nın ezber bozan sözleri aslında son derede faydalı oldu. Yargı siyasallaştı iddialarına daha iyi bir cevap verilemezdi.

Ezber bozan sendika

Türkiye’nin sürekli değişen gündeminde gölgede kalan stratejik bir mesele…

Dünya enerji maliyetlerini düşürmek için tüm tuşlara basarken Türkiye’nin elektrik üretimde kullandığı kömürü çıkarması sözde çevrecilik maskesiyle engelleniyor.

Bahane zeytinlikler.. Ne Türkiye’nin 20 yılda devasa bir şekilde artan zeytin ağacı sayısı ne de bu ağacın taşınabilir olduğu gerçeği sözde çevrecileri ikna etmeye yetmiyor.

Yeniköy-Kemerköy santrallerinde çalışan işçiler, bölge insanı oynanan oyunun farkında. İşçilerin örgütlü olduğu sendika da.

Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) Başkanı İrfan Kabaloğlu, muhalefetin sözde çevrecilerle birlikte karşı çıktığı enerji ve maden alanlarında düzenlemeler içeren kanun teklifine neden destek verdiklerini şöyle açıklıyor: Bugün burada Yatağan’dan, Kemerköy’den, Yeniköy’den toplanıp gelen enerji işçileri, santral işçileri, maden işçileri var. Buraya gelmelerinin nedeni; 1,5 yıldır maalesef ülkedeki yer altı zenginliklerimizin çıkmaması için türlü bahanelerle önümüze engel koyan gruplar var. Ülkenin milli enerjiye ihtiyacı var. Özellikle ülkemizin yüzde 70’e yakını maalesef dış kaynaklı gelirlerle, dış kaynaklı unsurlarla enerji üretiyor. Biz eğer kendi kömürümüzü kullanmasak, İspanya’yla Portekiz’in yaşadığı enerji sıkıntılarını bizim de yaşamamamız mümkün değil, o yüzden biz kendi kömürümüzü çıkaracağız..”

İşçinin, köylünün, sendikacının gösterdiği bu duyarlılık, yerli ve milli enerji için taşın altına elini koyma kararlılığı umarım siyaset esnafına da yansır.

Yabancı vakıfların kontrolündeki sözde çevrecileri yeterince dinlediler. Biraz da işçileri, köylüleri dinlesinler. Pişman olmazlar.

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.