s

Trump’a ikinci İsrail darbesi geliyor

Eli Azur, İsrail’in en zengin iş insanlarından biri; en zengin yayıncısı. Sahip olduğu basın-yayın kurumları (örneğin Jerusalem Post ve Maariv gazeteleri), satın aldığı yayın hakları ve bilhassa İsrail’deki bütün futbol maçlarının reklamları dahil televizyon lisansının piyasa değeri dikkate alınınca servetinin dolar hesabıyla trilyonları bulduğu tahmin ediliyor.

Ne var ki bu kadar etkili bir yayıncının, İsrail’in uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanan başbakanı ile arası bozuk. Netanyahu’nun, Yediot Aharonot gazetesinin sahibi Arnon Mozes’a kendi lehine yayın yapması için kamu kaynaklarından menfaat vaat ettiği iddiasıyla açılan soruşturmada 2017’de ifade veren Eli Azur’a gördüğü her yerde hakaret ettiği biliniyor. 5 yıl önce bir gazete, Netanyahu’nun Eli Azur’u bir yerde kıstırıp, “Olayları nasıl çarpıtıyorsun, ne kadar önyargılısın!” diye bağırdığını yazmıştı.

Şimdi, Eli Azur’un hemen hemen bütün yayın organlarında, Amerika’yı peşi sıra İran’a saldırmaya sürüklediği günden beri İsrail’in “bölgesel süper güç olduğu” ve bunun ilk sınavının Trump’ın vuramadığı (ya da bilerek yalan söylediği) iki üssü yeniden vurmak olacağını yazıyor. Yalnız, bu yazılarda ve podcast’lerde dikkat çeken bir husus var: İstihza. Gizli alay, iğneleme, istihza kokuyor yazılar. Anladığıma göre alay edilen de doğrudan Netanyahu değil, başkan Trump. Bir bakıma, Netanyahu’nun çok da dostu olmayan Eli Azur ve ekibi Trump’a, dost saydığı, uçaklar dolusu silah ve para gönderdiği İsrail başbakanının, adeta kendisinin kuyusunu kazdığını söylemiş oluyor.

Jerusalem Post, konuya ayırdığı ve videolarla, podcast yayınlarla süslediği makalenin alt başlığında çok daha tahrik edici bir ifade kullanıyor: “Şu anda tanık olduğumuz şey, Pax Israeliana’nın ilk bölümü olabilir. İşgallerle dayatılmayan, ilkelere dayalı güçle güvence altına alınan bir bölgesel düzen.”

Öfff... Bunu George Friedman, Peter Zeihan, John Mearsheimer gibi jeopolitik teorisyenler görmesin! Çünkü bu teorilerin hemen hepsinde, ABD’nin son on yılda uluslararası hegemon rolünden “geri çekildiği ve daha da çekileceği” görüşü hakim ama iki şartla: Hiçbir ülke (Rusya ve Çin dahil) bölgesel süper güç olma iddiasındabulunamaz ve hiç kimse Pasifik Okyanusunda ve Kuzey Atlantik’te ABD’den güçlü donanma bulunduramaz! Friedman ve Zeihan, bu şartların ihlali halinde ABD’nin yeniden ve daha öfkeli şekilde, Bush’un “Sonsuz Savaşlar” stratejisini yeniden uygulamaya koyacağını açık (ve askeri planlardan, demeçlerden kanıtlar göstererek) kitaplar yazdılar.

National Security Journal isimli ve savunma konularında oldukça iddialı—hepsi de gerçekleşen—öngörüleriyle tanınan dergi de “İsrail İran’ı Tekrar Bombalamaya Hazırlanıyor’ başlıklı bir yazısında “Trump, Netanyahu ile yaptığı görüşmede, İsrail’in daha fazla saldırı başlatmaya hazır olmasına itiraz etmedi,” dedi.

Bu sütunda, İsrail’in 12 gün süren İran saldırısı sırasında Trump’ın “Ben İran sorununu görüşmelerle çözerim” diye ortalarda dolaştığını, ama bu tezini kendi bakanlarına, ulusal güvenlik danışmanına ve Genelkurmay başkanına bile kabul ettiremediğini ifade etmiştim. Sonunda, ABD’nin İran’a saldırısını sadece ekrandan seyretmekle yetinen Trump’ın, NeoCon, Küreselci ve bölge haritasını yeniden çizme meraklısı “Derin Amerika” karşısında yenilgiyi kabul ettiği kanımı da burada paylaşmıştım. Şimdi, hem İsrail hem de ABD savunma medyasının Netanyahu’nun yeni bir saldırı başlatma hazırlığı ve Trump’ın buna itiraz etmediği haberleri olayların akışına aykırı görünmüyor.

Bütün bunlara rağmen, komik olan ifade “Pax Israeliana” tanımıdır: “İşgale değil ilkelere dayalı güçle sağlanan bir bölgesel düzen.”

Pax, barış demektir: Pax Romana, Pax Britannica, Pax Ottomana, hatta barıştan çok savaş anlamına gelse de, Pax Americana. Bunların hepsi, bir tür güvenli barış dönemlerinin adıdır. İsrail’in adı ise kurulduğundan beri savaş, işgal, kolonyalist yayılmacılık anlamına geliyor; barış ile İsrail’in alakası yok!

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.