Hayal Kırıklığı
Aslında sadece Beşiktaş değil, neredeyse Avrupa Kupaları’nda ön eleme oynayan tüm takımlarımızda buna benzer hikâyeleri yaşadık. Yani artık bu gibi durumlara çok da şaşırmıyoruz ki, aslında bu bile başlı başına anormal bir durum. Ama yine de Shakhtar Donetsk karşısında Beşiktaş’tan bir refleks, rakibiyle başa baş hatta ondan daha üstün bir mücadele beklerdim. Esasen tüm futbol camiamızın beklentisi buydu. Ancak bu anlamda da bizleri çok büyük bir hayal kırıklığına uğrattı Ole Gunnar Solskjaer ve futbolcuları!
Gerçekten de özellikle fiziksel olarak Shakhtar Donetsk’in çok gerisinde kaldı Beşiktaş. Bu da doğal olarak öncelikle teknik direktöre yazar. Bu maçın bu tarihte oynanacağı çok önceden belliydi. Antrenman programının ona göre yapılması gerekirdi. Tabii bir de transferlerin. Transferde de eksikleri var siyah- beyazlıların. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi maalesef bu ön eleme zamanlarında tam olarak hazır olamamak genel bir hastalık.
Oyun planı ve kadro tercihi de tartışmalıydı Ole Gunnar Solskjaer’in. Öncelikle oyuncular genel anlamda hazır değillerdi. Sol bek Jurasek, tel tel döküldü. Gedson Fernandes de sol açıkta olmadı. Buna rağmen ikinci yarıya da aynı kadroyla başladı Solskjaer. Oysa Gedson Fernandes’i ortaya çekip sola kanatta daha etkili olacak bir oyuncu alabilirdi.
Bunun dışında temposuz, kırılgan ve de temassız bir oyun oynadı Beşiktaş. Rakibinin ise oynamasına izin verdi. Savunma anlayışı da problemliydi siyah- beyazlıların. Savunmayı çok geride, ikinci bölgede kuran Beşiktaşlı futbolcular etkili bir müdafaa da yapamadılar. Shakhtar Donetskli oyuncular topla çok rahat çıktılar, pas yaptılar, top çevirdiler. Öyle ki, üçüncü gol öncesinde yaklaşık iki dakika top çevirip pas yaptı Shakhtar Donetskli futbolcular ve hiçbir müdahaleyle de karşılaşmadılar. Esasen önde tempolu bir şekilde bastığında rakibini nasıl hataya zorlayıp etkili olabileceğini, ilk yarının son beş dakikasından başlayıp Shakhtar’ın üçüncü golünün bir süre öncesine kadar olan süreçte gösterdi siyah- beyazlılar.
Öte yandan sahadaki kaos tribünlere de yansıdı. Maça etkili başlayan siyah- beyazlı tribünler, Shakhtar Donetsk’in ilk yarıdaki golleri sonrasında geçmiş yılların getirdiği hayal kırıklıklarının da etkisiyle düşüşe geçti. Abraham’ın penaltı golünden sonra tribünlere yeniden bir hareketlilik gelse de Shakhtar’ın üçüncü golüyle birlikte tekrar tepkiler yükselmeye başladı. Kimileri Sergen Yalçın tezahüratı yaptı, kimileri o tezahüratı yapanları protesto etti. 87’de Joao Mario’nun golüyle skor 2-3'e gelmiş ve Beşiktaş yeniden bir ivme yakalamışken beş dakikalık uzatma dakikalarının ilk üç dakikasında Shakhtar Donetsk kalecine tribünlerden atılan yabancı maddelerden dolayı oyunun durması siyah- beyazlıları çok olumsuz etkiledi. Oyun soğudu, Beşiktaş ivme kaybetti ve neticesinde de Shakhtar Donetsk dördüncü golünü buldu.
Elbette futbolda imkânsız diye bir şey yok ama turun oldukça zora girdiği de bir gerçek. Dilerim Beşiktaş, bu bir haftada hem fizik hem de oyun olarak büyük bir gelişime imza atar ve Krakow’dan tur ile döner. Rövanş maçında başarılar Beşiktaş...
Sende Yorum yap