s

Al, işte yapılanma

Süper Lig’de geçen sezonu, tanımlanamayan ve hep birilerinin (!) lehine, ötekilerin aleyhine işlediği var sayılan “Yapılanma var” iddiaları ile bitirdik.
Galatasaray 25. şampiyonluğu kazanıp formasına ve armasına beşinci yıldızı taktı.
Ötekiler, Dört Büyükler’i tamamlayan Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor iddia edildiği gibi “yapılanma”nın değil, “yapılanamamanın” kaybedenleri oldular.
Galatasaray farklılığını cesaretle ortaya koyarken Türk futbolunun en iyi oynayan ekibi oldu. Bu özelliğini geleneğe dönüştürdü. Ülkenin en değerli yerli ve yabancı futbolcularından oluşturulan kadro hemen her sezon daha başarılı, daha verimli ve daha etkili oyuncularla yoluna devam etti. Kariyerlerine gösterişsiz sıradan statüsüyle devam eden genç futbolcuları, bir heykeltraşın yeniden yonttuğu mermer heykeller gibi hayranlık yaratan yıldıza dönüştürdü.
Kendi bünyesinden ülkenin en başarılı teknik adamları Fatih Terim ve Mustafa Denizli’yi futbola kazandıran Galatasaray, Okan Buruk’la bu övüncü de geleneğe dönüştürdü. Şimdi sırada Okan Buruk var. Ondan da hayallerdeki Avrupa başarısını bekliyoruz.
Finansal ilişkilere gelince… BDDK ile borç ilişkisini sonlandırıp faiz yükünden kurtuldular. Kulüp tarihinin en önemli mekanlarından biri olan Florya tesislerini boşaltıp Kemerburgaz Metin Oktay tesislerine taşındılar. Florya’daki konut projesinden yaklaşık 300 milyon Euro bekleniyor. Sponsor sayısı da hızla artıp yüz milyonlarla ifade edilen önemli kaynak özelliği kazandı. Futbolcu transferlerinden elde edilen gelirler de kulübün genel bütçesine katkı sağladı.
Rekabeti ateşleyen, Süper Lig’in marka değerini artıracak özellikleri de çoğaldı Galatasaray’ın. Hakem eleştirilerinden sonra rakip kulüpler tarafından dile getirilen soyut “yapılanma” iddiaları bence yukarıda özetlemeye çalıştığım “hakikat”ın adı olabilir. Bu gerçekler için yoğun çaba gösterip başarıyı “eser”e dönüştüren Başkan Dursun Özbek’i saygıyla kutluyorum.
Dört Büyükler kavramının yeniden anlam kazanması için Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’un da aynı hamlelerle “yapılanmasını” öneririm. Ayrıca onların da boş durmadığını, akıllı ve iddialı “bazı” uygulamalarla “yapılandıklarını” görüyorum. Zor, uzun ve doğru yoldalar… Sabır ve başarı dilerim.

Beşiktaş, tarihin eşiğinde!

Shakhtar Donetsk maçı İstanbul’daki 4-2’lik yenilgiyle büyük şok yarattı. Temassız, tedbirsiz ve etkisiz oyuncular beklenmeyen hayal kırıklığı yaşattılar. Arda Turan’ın takımı ilk golünü atarken beş savunmacının dağınık görüntüsü üzücüydü. Hele biri var ki “esas duruşta” hareketsiz bekliyordu.
Bu maç ayrıca sosyal medya çirkinlikleriyle de kirlendi. İlkinde Brezilyalı Kevin, ırkçı söylemlerle yerden yere vuruldu. Ardından yeni bir rezaletle Çek futbolcu Jurasek, adeta çarmıha gerildi. Ailesine hakaretler yağdı. Beşiktaşlı futbolcu sosyal medyadaki hesaplarını kapattı. Neyse ki Beşiktaş kulübü ırkçı söylemlerin peşine düştü. Her iki gruptakiler aranıp sportif ve adli yargının önüne çıkarılacaklar.
Beşiktaş’ın rövanş maçına gelince… Gedson’un solda oynatılması, Semih’e ilk on birde yer verilmemesi büyük hataydı. Gedson’un gitme niyetinde olduğunu öğrendik. Bu bir çözülme mi? Olabilir. Rövanş sonrası Solskjaer’in evine dönmesi de söz konusudur.
Yine de her şeye rağmen, Polonya’da oynanacak rövanş maçına akıllı bir oyunla başlar, normal süreyi de 2-0 bitirirlerse… Uzatmalar ve sonrasında tarihi eşiği müthiş bir başarıyla bitirebilirler.
Gülmeyin.. Futbol böyle bir şey. İnsana hayalleri yaşatır!

Futbolda eşitsizlik

“Bugünkü futbolda tüm ekonomik ve finansal sorunların kaynağı, UEFA ve FİFA’nın “optimizasyon” (sistemin en iyi biçimde yönetilmesi) yerine “maksimizasyonun” (finansal amaçlarla büyüme) peşinden koşmasıdır. Kar maksimizasyonunun yerini kaynak optimizasyonu almadığı sürece zengin daha da zenginleşecek, yoksul daha da yoksullaşacaktır.”
Yukarıdaki satırlar Tuğrul Akşar’dan. Değerli dostumun yedinci kitabı FUTBOLDA EŞİTSİZLİĞİN BEDELİ hem bilimsel gerçeklerle, hem de çözüm yollarıyla sporun hizmetine sunuldu. Akşar, Avrupa’daki 5 büyük ligin, özellikle Premier ligin ayrıcalıklı büyüklükleriyle bizdeki Dört Büyükler’in ayrıcalıklı hallerine ışık tutuyor. Spor yöneticilerinin, sporseverlerin ve özellikle taraftarların okumasını öneririm.

Bak şu kadınlara

Avrupa Kadınlar Futbol Şampiyonası’nda İngiltere üst üste ikinci zaferini kutluyor. Hele İspanya ile kapıştıkları finalde çok dramatik sahneler yaşandı. 1-1’den sonra penaltılara geçildiğinde kaleci Hannah Hampton, kurtardığı iki penaltıyla başarının en büyük paydaşı oldu. Bu şampiyonada TRT Spor Sabahı programındaki moderatörüm Şeyda Şenürek de iyi iş çıkardı. Voleybol ve basketboldan sonra futbol… Aşk olsun Şeyda, biz ne yapacağız yani!

Categories: Al, işte yapılanma

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.