s

Kadıköy’ün lezzetli hikâyeleri

Kadıköy’ün en yeni hikâyesi Terminal’de aynı çatı altında iki farklı mutfak dili konuşuluyor.

Biri Anadolu’nun derin hafızasını tabağa taşıyan Şef Deniz Şahin imzalı Söğütlü; diğeri, Avrupa’nın deli dolu şarküterilerini Kadıköy ruhuyla buluşturan Deli-Deli. İki mutfağın ortak noktası, yerel üreticiyle kurulan bağ ve sürdürülebilirlik anlayışı. Söğütlü, Anadolu’nun ürünlerini bir araya getirirken; Deli-Deli, şarküteri kültürünü yerel malzemeyle yeniden yorumluyor. Biri size tandır buğusunu, diğeri fermente peynir kokusunu hatırlatıyor.

Deniz Şef’in Söğütlü’sü

Söğütlü’de Şef Deniz Şahin’in mutfağında, bir kaşıkta midye salmanın tuzu, çalma pekmezli tavuğun tatlı sürprizine ve tereyağıyla uzun uzun pişen Trakya kuzusunun eşsiz lezzetine tanık olacaksınız. Masaya oturduğunuzda göreceksiniz; her tabak, sizi bir yerden tanıyor. Çocukluğundan bu yana, anneannesinin mutfağında gördüğü özenle Anadolu’nun farklı köylerinde tattığı yemekleri biriktiren Deniz Şef’in menüsünde yer alan hiçbir tabak ‘tesadüfen’ orada değil, hepsi bir yolculuğun durağı. Söğütlü’nün hikâyesi, menüyle sınırlı değil. Karadeniz’in hırçın sularından Ege’nin ot kokulu kıyılarına, İç Anadolu’nun tarhana tencerelerinden Güneydoğu’nun baharat pazarlarına uzanan bir mutfak hafızasıyla çalışılıyor. Şimdi, Söğütlü’nün lezzet rotasında kısa bir yolculuğa çıkıyoruz.

Tadım notları

Çıtır kabak: Etsiz, hafif, yoğurtla buluşan dereotunun ferahlığıyla dengelenmiş. Ne ağır ne abartılı; sadece tam yerinde bir yaz lezzeti.

Tereyağlı işkembe: Sakatatın en cazip en karakterli hâllerinden biri. İşkembenin o kendine has tadına, tereyağı ve sarımsak eşlik ediyor.

Cacıklı Arap köftesi: Hatay mutfağından gelen bu lezzet, ister ana yemek ister atıştırmalık olsun, her tabakta başrolde. Pazı, yoğurt, zeytinyağı ve etin birlikteliği sarımsak ve baharatla tamamlanıyor.

Etli ve baklalı sarma: Aynı ürün, iki farklı ruh; biri etli, diğeri etsiz. Her ikisi de Tokat narince üzüm yaprağından özenle sarılmış. Baklalı vazgeçilmezim.

Topik: Deniz Şef, İstanbul’un çok kültürlü mutfağını ustalarından, çoğu zaman da gelenekseli yaşatan annelerden öğrenmeyi önemser. Tıpkı topiği Hilda Demircioğlu’dan öğrenmesi gibi.

Çerkez tavuğu: Tarifin beni de ilgilendiren ayrı bir hikâyesi var. Bugün 95 yaşında olan Çerkez kökenli annem Mualla Çelikkan, yıllar önce sevgili Deniz Şef’in mutfağına girip ona geleneksel Çerkez tavuğunu öğretmişti. O günden beri bu tabak, hem bir yemek hem de kuşaktan kuşağa aktarılacak bir miras.

Yoğurtlu kuzu kavurma: Kuzu eti, tereyağı, yoğurt ve sarımsak. Lezzet derin. Yoğurdun ferahlığı eti daha da yüceltiyor.

Mevsim renklerinde tabaklar

Deli Deli, yüksek kaliteli, artisanal şarküteri ürünlerini hem alıp evinize götürebileceğiniz hem de orada tadabileceğiniz bir deneyim alanı. Mutfakta ise yıllarca Berlin’de Michelin yıldızlı restoranlarda çalışmış Şef Nizar Alazi var. Fermente ürünler, seçilmiş peynirler, özel sandviçler ve farklı coğrafyalardan gelen tatlar menüde ve hepsi Terminal Kadıköy’e özel olarak tasarlanmış. Burada önünüze gelen bir peynir tabağı, sadece peynir değil, üreticisinin emeğini, toprağın kokusunu, mevsimin hikâyesini de taşır. İşte, menüden iki tabak...

İlki karides tost. Sıcak, hafif tatlı brioche ekmeğinin arasına yerleşmiş taze karidesler. Yanında bezelye, mısır ve aioli sosu. Tost tanımını bile değiştiren bir tabak. İkincisi, Orta Doğu usulü sıcak şakşuka içinde pöç eti. Etin uzun pişmiş, kemikten ayrılan yumuşaklığı, patlıcan, domates ve kuru soğanın tatlı asudeliğiyle buluşuyor. Üzerine kırılmış yumurta hem yemeği bütünlüyor hem de sabah, öğle, akşam demeden yenebilecek bir lezzet yaratıyor. Hem tanıdık hem bambaşka. Bu mekânda oturup bir kahve içmek, bir şarküteri tabağı paylaşmak ya da raflardan evinize özel bir ürün seçmek aynı derecede mümkün ve keyifli. Kadıköy’de Deli-Deli, bir şeyler atıştırmak ile iyi yemek yemek arasındaki o ince çizgiyi kaldırıyor.

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.