Hatalardan ders alıyor muyuz?..
“Hatadan dönmek erdemdir” denir.
Hatada ısrar etmenin ise kişi ve kurumlara zarar vermenin ötesinde bir işe yaramadığı da ısrarla söylenir.
Peki hatalardan yeterince ders alıyor muyuz?
Örneğin geleceğimize yön veren sınavlarda yapılan hatalardan!..
LGS, YKS, KPSS, TUS ve benzeri sınavların getiri ve götürüleri ciddi anlamda hiç incelendi mi?
Maddi ve manevi zararları, sosyolojik yıkımları, moral ve motivasyona etkileri bilimsel olarak bir kerecik de olsa hiç masaya yatırıldı mı?
Yatırılsaydı böyle mi olurdu?
Eğer bu sınavları bize ciddi anlamda zarar vermek isteyen “dış güçler” yapıyor olsaydı emin olun daha büyük bir enkaz yaratamazlardı!..
Sınav sistemlerinin baştan aşağı yanlış olduğunu biliyoruz ama ona elbirliğiyle su taşımaktan da asla vazgeçmiyoruz.
Gelin bir durum tespiti yapalım:
■ Sınavlar doğru bir yönlendirme yapıyor mu? Hayır.
■ Sınav çocuklarımızın ilgi, yetenek, beceri ve hayallerini dikkate alıyor mu hayır? Hayır.
■ Ülkemizin ihtiyaçları doğrultusunda bir insan gücü planlaması söz konusu mu? Hayır.
■ Verilen diplomaların bir değeri var mı? Hayır.
■ Güncel istihdam olanakları dikkate alınıyor mu? Hayır.
■ Öğrencileri ve velileri mutlu ediyor mu? Hayır.
■ Kaynakların doğru değerlendirilmesine olanak sağlıyor mu? Hayır.
■ Adil mi, güvenilir mi, seçici mi? Hayır, hayır, hayır!
Hata üzerine hataya neden olan daha onlarca madde sıralayabiliriz. Peki artıları neler?
İşte bu konuda hiç ama hiçbir şey söylemek mümkün değil.
Çeşitliliğine bakmadan tüm lise mezunlarını aynı saate, aynı sınava sokup, aynı soruları sormak değil adaleti sağlamak, zaten bozuk olan adaleti daha da sorgulanır hale getirmenin ötesinde hiçbir işe yaramıyor.
Şişirilmiş hormonlu notlarla daha da bozulan dengeleri hiç kimse sorgulamıyor. Sınav hazırlıkları nedeniyle yaşanamayan çocukluk ve gençlik yıllarının hesabını kimse sormuyor.
Daha iyi bir sistemin nasıl olacağına hiç kimse kafa yormuyor.
Böyle gelmiş, böyle gider diyoruz ama dünya eski dünya değil, çocuklarımız da eski çocuklar değil.
Otobanda kağnı, at arabası ve traktörler ile son model hibrit araçları yarıştırmaya çalışıyoruz ama beyhude!..
Umarız dünden bugüne hatalardan çıkartamadığımız dersleri bu yıl çıkartır ve gelecek yıldan itibaren umut tacirliği yapmayan, diploma enflasyonu yaratmayan, sahte notlara, sahte diplomalara müsamaha göstermeyen adil, güvenilir, seçici, yönlendirici ve girildiğinde olduğu gibi mezuniyette de sevindiren bir sisteme sahip oluruz…
Tercih neden çok önemli!
Sınav öncesinde çok büyük yorgunluklar yaşandığı için tercihlere gerekli hassasiyeti göstermiyor, yeterli zaman ayırmıyoruz. Oysa tercihler, hayatımızın bundan sonraki bölümüne yön veren çok önemli bir karar süreci. Böylesine önemli bir karar, genelde tercihlerin son gününe bırakılıyor ve anlık kararlar veriliyor. Sonra da tercihzedeler kervanına her yıl yeni yüzbinler ekleniyor!
Ne olur siz de onlardan biri olmayın!..
Bugüne kadar hâlâ tercih listesini netleştirmediyseniz ne olur artık bu işi ciddiye alın ve tüm zamanınızı bu işe ayırın. Son güne asla bırakmayın. Neden mi? Aşırı yüklenme nedeniyle sistem kilitleniyor ve büyük sıkıntılar yaşanıyor!
Girmeyi düşündüğünüz üniversiteleri, kentleri hâlâ gidip görmediyseniz gidin gezin, seçeceğiniz mesleklerle ilgili tüm ayrıntıları inceleyin ve en önemlisi de kararınızı son dakikaya bırakmayın.
Üniversite diploması, artık eskisi kadar işe yaramıyor.
İşsizlik sıralamasının en tepesinde, üniversite mezunları var.
İşte bu yüzden, severek çalışacağınız, bu benim mesleğim diye gururlanacağınız, bir bölüme yönelin ki en azından işsiz ve mutsuz olmayan.
Niye mi?
Evet, milyonlarca üniversite mezunu işsiz ama mesleğine âşık olan ve bu konuda kendini en iyi şekilde donatanı ara ki bulasınız!
Başkalarının istediği üniversite ya da mesleği seçmek yerine, yüreğinizin sesine kulak verin. Çünkü gelecek sizin geleceğiniz!
Çok hatırlattık ama son bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyoruz:
Kazandığınızda sevinmeyeceğiniz, devam edip, mezun olmayacağınız, mezun olduktan sonra da gidip o alanda çalışmayacağınız bölümleri kesinlikle tercih listesine almayın, aldıysanız çıkartın!..
Özetin özeti: Bu noktaya gelinceye kadar çok önemli fedakarlıklarda bulundunuz, büyük sıkıntılar çektiniz. Keyifli bir öğrenciliği ve mezuniyette severek çalışacağınız bir işle taçlandırılmayı fazlasıyla hak ettiniz. Yolunuz açık olsun…
Categories: Hatalardan ders alıyor muyuz?..
Sende Yorum yap