s

Değişim şart ama nasıl bir değişim?

Pek çok konuda dünya hızla değişiyor ama biz hâlâ aynıyız. Bu yüzden hemen her konuda değişim arayışları var. Örf, adet, gelenek ve en önemlisi de milli ve manevi değerler elbette olmazsa olmazlarımızın başında geliyor. Zaten sözünü ettiğimiz de onlar değil. Sosyoekonomik konulardaki değişim arayışları. Elbise vücuda artık dar geliyor ve yama atacak yer kalmadı…

Örneğin eğitimi ele alalım.

Gidişattan memnun olanımız var mı? Varsa da ne kadar?

Ülke genelinde yapılan memnuniyet anketlerinin düşük çıkmasının en önemli nedenlerinden birisi de eğitim. Çünkü eğitim mutluluk kaynağı olmaktan çıktı, mutsuzluk vermeye başladı.

Eskiden okulların açılmasını dört gözle bekleyen öğrenciler şimdi “açılmasa da olur” modunda. Evlerde başköşeleri süsleyen diplomalar artık yok hükmünde.

Eskiden en iyileri seçen sınavlar şimdi tüm ayırt edici özelliklerini kaybetmiş durumda.

Minik öğrenciler evlerine yakın gidecek okul, farklı kentlerdeki üniversitelere giden abileri, ablaları da barınacak yurt bulamıyor. Ev kiralarının, özel yurtların önünden bile geçilemiyor.

Özel okul ücretleri ise bir ömür boyu biriktirilemeyecek kadar yüksek ama verdikleri diplomanın yüzüne bakan yok.

Eğitimde müthiş kaynak sıkıntımız var ancak sınav sektörüne ve uzaktaki okula gitmek için servislere harcanan paralar günü kurtarmaya bile yetmiyor. Kalıcı yatırımlara dönüşmüyor. Bir yanda öğrenim gördüğü alan dışında üç kuruş maaşa çalışmak zorunda kalan milyonlar, öte yanda kalifiye eleman eksikliği nedeniyle yabancılara sonuna kadar açılan kapılar!

İnsan gücü planlaması ve istihdam odaklı eğitimden sık sık söz ediyoruz ama uygulamalarda zerre kadar kaale alınmıyor. Alsaydık bugün bu noktada olur muyduk?

Tanımlanmış ve eğitimi yapılan meslek çeşitliliği, gelişmiş ülkelerde onbinlerle ifade edilirken biz hâlâ yüzlü sayıların ötesine geçemiyoruz.

Eğitimin en temel görevlerinden birisi iyi insan, iyi yurttaş, kendisiyle ve çevresiyle barışık, milli, manevi değerlerle donanmış, ülkesiyle gurur duyan, aidiyet duygusu yüksek nesiller yetiştirmekken hemen her alanda, hemen her adımda tam tersi bir durumla karşılaşıyoruz.

Benzeri da onlarca madde sıralayabiliriz ve bu durum sadece bizim ülkemiz için geçerli değil. Dünyanın hemen her köşesinde benzeri sorunlar yaşanıyor.

Bu sorunları ciddiye alan ve çözüm arayışı içine giren ülkeler geleceğe daha emin adımlarla yürüyor, yeterince ciddiye almayanlar ise yaşanan sorunlar karşısında kıvranıp duruyor.

Her ülkenin sorunları da, eğitime ve çocuklara bakış açıları da farklı.

Onların sorunlarını kendilerine bırakalım, önemli olan bizim sorunlarımız ve çözüm yolları!

Bu noktada isterseniz gelin çok kısa bir durum tespiti yapalım:

Devlet ve millet olarak çocuklarımızı çok sevdiğimiz ve eğitime çok önem verdiğimiz kesin.

Devlet ve aile bütçesinden en büyük kaynağı yine eğitim ve çocuklarımızın geleceği için harcadığımız da aşikar.

Bana bir kelime öğretenin kulu kölesi olurum, ilim Çin’de de olsa git öğren, hiç okuyanla okumayan bir olur mu diyen bir kültürden geliyoruz…

Ama aynı biz eğitim adına çocuklarını en fazla hırpalayan, sınavlarla değersizleştiren, onları adeta okula, hayata, her şeye küstürmekten hiç geri kalmayan bir yapıya sahibiz.

Bir yerde bir hata yapıyoruz ama nerede diye olaya masum bir şekilde bakanımız da çok, öküzün altında buzağı arayan da çok.

Eğitimdeki gidişatı eleştiren de çok, iyi demese de sessiz kalan da çok.

Ortada bir sorun olduğu ve acilen bir şeyler yapılması gerektiğini savunanlar ise en fazlası.

Ne yandaş edebiyatı yapıyorlar ne de laf olsun diye konuşuyorlar. Tek dertleri çocukları ve dolayısıyla ülkemizin çok daha fazla mutlu olacağı bir gelecek. Bunun yolunun eğitimden, bilimden geçtiğini de çok iyi biliyorlar. En çok istedikleri de çağa ayak uydurmamızı sağlayacak olan değişimler ve aklı, bilimi, liyakati, vicdanı, hakkı, hukuku, yasaları referans alan uygulamalar.

Bu, o kadar zor mu?

Herkes aynı şeyi istiyor ve altına imza atıyorsa neden başaramayalım ki?..

Özetin özeti: Çocuklarımızı mutlu etmeden geleceği inşa edemeyiz…

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.