Alaska’dan Çin’e mesaj

Bu satırlar yazılırken ABD ve Rusya Devlet Başkanları Anchorage’ta henüz görüşmemişti. Görüşmeden nasıl bir sonuç çıktığını da bilmiyorduk. Elimizde sadece liderlerin görüşmeye dair beklentilerini anlattığı açıklamaları ve olası önerilerine dair spekülasyonlar vardı.
İddialardan en dikkat çekeni İngiliz basının yazdığı Trump’ın Putin’e ‘Ukrayna ve Alaska’daki nadir elemek sahalarını işletme hakkını vereceğiydi.’ ABD Başkanı Alaska yolunda, ‘Rus şirketler iş yapmak istiyor ama savaş bitmeden olmaz’ diyerek pozisyonunu ortaya koysa da Trump’ın ‘Rusya ile çalışma’ hevesinin olduğu açık. Alaska’nın gündeme gelmesinin ise bir mantığı var.
Çin’in hesabı
Son 15 yılda Arktik bölgesi üzerindeki mücadele keskinleşti. Çin, küresel ısınma yüzünden buzulların erimesiyle dünyada yeni nakliye rotaları oluşacağını düşünüyor. Stratejisini de bu güzergahlardaki hâkimiyeti üzerine kurguluyor. Alaska ise bölgenin en önemli noktası. ABD’nin 49’uncu eyaletindeki nadir element rezervleri de Çin’in iştahını kabartıyor.
Bu yeni rota, Çin gemilerinin Avrupa’ya gidiş-dönüş süresini %40’a kadar azaltacağından, Pekin zaten Rusya, İzlanda ve Grönland ile bir dizi anlaşma imzalamıştı. ABD’nin rahatsızlığı ise 2023 yazında Bering Boğazı’nda Çin-Rus ortak askeri tatbikatıyla tavan yapmıştı.
Trump’ın niyeti, Rusya’nın ihtiyacı
Çin bölgede Moskova’nın siyasi desteğini arıyor, Rusya ise Çin sermayesine ihtiyaç duyuyor. Bu durum iki tarafı ABD’ye karşı birleştiriyor. Donald Trump’ın ‘Çin tehdidini Rusya ile kırma’ niyeti bu yüzden akla yatkın. ABD’nin işletilemeyen madenlerini işler hale getirmek de tam Donald Trump’ın zihin dünyasına uygun bir adım. Cuma günü Trump-Putin görüşmesine Rus Dışişleri ve Savunma Bakanlarının yanı sıra Rusya Doğrudan Yatırım Fonu Başkanı Kirill Dmitriev’nin katılması da bir iradeyi gösteriyor.
Erken kalkan...
Bugün Trump-Putin zirvesi ile gündeme gelen Anchorage/Alaska, aslında 2018’den bu yana Çinlilerin yakın radarında. 2018’de Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Donald Trump ile Florida’daki görüşmesinden dönerken sürpriz şekilde Anchorage’a uğramıştı.
İlan edildiği gibi sadece ‘yakıt ikmali’ için de değildi. Havalimanından ayrılıp Alaska Valisi Bill Walker ile Captain Cook Hotel’inde buluşması, ‘Crow’s Nest’ restoranda bal kavunlu istiridye, yengeç çorbası ve Alaska kral somonu yemek için de değildi. Arktik nakliye rotalarına dair yeni planlamaları, balıkçılık alanları ve sıvılaştırılmış doğalgaz alımını konuşmak içindi. Xi erken kalkmış, yol almış, Alaska’nın özel türü olan ‘kral somonunu’ yemişti.
Alaska-Çin ticareti
Kotalar ve gümrük vergileri yüzünden zarar görse de Alaska’nın bugün hala en önemli ticaret ortağı Çin. Eyalet, geçen yıl Çin’e 1,5 milyar dolarlık mal gönderdi. Bunun yüzde 57’si deniz ürünleri, yüzde 27’si mineraller ve nadir cevherlerdi. Çünkü Çin, stratejik minerallerin dünyadaki en büyük tedarikçisi olmasının yanı sıra, nadir toprak elementlerinin işlenmesinde de tekel konumunda.
Çinli şirketlerin hem ithalat hem üretim sahalarına girmek için Alaska’da her türlü projeyi kovalama motivasyonu, ABD mahkemelerinden dönen aleyhteki kararlara rağmen hiç eksilmedi. İlk döneminde Donald Trump’ın ticaret savaşıyla zarar verdiği Çin-ABD ilişkilerinin toplanması için Biden zamanında ülke heyetlerinin buluştuğu yer de yine Alaska-Anchorage’tı. (2021)
Bakir Alaska
Alaska, bugün her türlü ileri teknoloji için gerekli olan 50 mineralden 49’unun rezervine sahip. 8 ayrı maden sahasında çinko, kurşun, altın, gümüş, bakır, kömür ve endüstriyel mineraller çıkarılıyor. Eyaletin 2024’teki üretim hacmi 3,7 ila 4,1 milyar dolardı. Eyaletteki maden sahalarının üçte ikisi federal yönetimin yani Washington’ın kontrolünde olduğu için üretimi potansiyelinin altında.
Bürokrasideki engeller maden sahalarının faaliyete geçmesini zorlaştırıyor. Çin ile ileri teknoloji savaşını artık bir ulusal güvenlik meselesi olarak gören Trump’ın Pekin ile rekabet edebilmek için her yolu denemesi bu yüzden şaşırtıcı olmaz.
Categories: Alaska’dan Çin’e mesaj
Sende Yorum yap