s

2025 YKS analizi (2)

Görünen o ki eğitime herkes farklı bir pencereden bakıyor ve her kurum kendine göre farklı bir bakış açısı ortaya koyuyor.

Kimileri eğitimdeki başarıları (!) yere göğe sığdıramıyor, kimileri de yerden yere vuruyor!

Bu yüzden de zaten karmakarışık olan kafalar daha da karışıyor, en basit konular bile içinden çıkılamaz hale geliyor…

LYS, YKS ve benzeri sınavlar, eğitim sistemimizin geneli hakkında önemli ipuçları veriyor. Peki ciddiye alan var mı? Evet demek mümkün değil.

Eğitimi, anaokulundan üniversiteye ciddi anlamda masaya yatırmanın zamanı hâlâ gelmedi mi? Daha kaç nesil feda edeceğiz?..

YÖK, “Yükseköğretime erişim talebi son derece güçlü bir şekilde devam etmektedir. Bu talebe

etkin ve kapsayıcı bir şekilde cevap vermek

adına son yıllarda Yükseköğretim Kurulunca izlenen politikaların olumlu sonuçlar verdiğini göstermektedir…” diye açıklama yaptı.

* Peki o zaman üniversiteye başvuran aday sayısı son iki yılda neden bir milyon azaldı?

* Tercih hakkı bulunan bir milyona yakın aday neden hiç tercih yapmadı?

* Daha da ilginç olanı ilk 100 bindekilerin yüzde 20’si neden mezuna kaldı?

* 779 bölümü neden hiçbir aday tercih etmedi?

* Geçen yılki sıralamalar ile bu yılki sıralamalar arasında neden derin uçurumlar oluştu?

* Puanlar neden tavan yaptı?

* Taban puanlar neden günlerce hâlâ açıklanmadı?..

Gidişattan memnun muyuz?

MEB, YÖK ve ÖSYM’ye göre eğitimde asayiş berkemal. Her şey yolunda gidiyor. Kontenjanlar doldu, açıkta kalanlar ise ya tercih yapmadıkları için ya da yanlış tercih yaptıkları için hiçbir yere giremedi!..

Anlayacağınız kabahatli her zaman, her konuda olduğu gibi yine öğrenciler! Gel de inan… Şimdi gelin bir de madalyonun öteki yüzüne bir bakalım:

* 2.5 milyon adayın başvuruda bulunduğu bir süreçte 53 bin kontenjanın boş kalmasının nedenleri neler? Kazanıp da kayıt yaptırmayanlarla birlikte bu sayı 100 bini bulursa kabahatli yine öğrenciler mi olacak?

* Barajlı bölümlerde doluluk oranlarının yüzde 100’e çıkmamasının nedeni, o puan türünde yeterince aday bulunmamasından kaynaklanıyor olabilir mi? Eğer öyle ise ek yerleştirmede bu konuda bir esneklik söz konusu olabilir mi?

* Vakıf üniversitelerine yönelik olarak gelecek yıl bir kontenjan ayarlaması yapılacak mı? Fiyatlara bir düzenleme getirilecek mi? Boş kontenjan sayısı daha da artarsa nasıl bir yol izlenecek?

* Tercih yapma hakkına sahip oldukları

halde herhangi bir tercih yapmayanların oranı tüm adaylarda yüzde 40 olarak gerçekleşti. Son sınıf öğrencilerinde bu oran yüzde 50’nin üzerinde oldu. Bu durum, sınav sektörü dışında kimin ne işine yarıyor?

* YKS’de ilk 100.000’lik sıralama içinde yer aldıkları halde tercihte bulunmayan adayların oranı yaklaşık yüzde 20 olarak gerçekleşti. Bu yüksek puanlı öğrencilerin giremediği yerlere, vakıf üniversitelerinin paralı bölümlerinde çok daha düşük puanla girenlerin oranı kaç?

* Liselere Giriş Sınavı LGS’de 719 birinci çıkıyor ama üniversite Giriş Sınavı YKS’de şampiyon sayısı birkaçı geçmiyor! Sınavlardan birisi kolay diğeri zor mu yoksa ortaokul eğitimi mükemmel ama lise eğitimi lime lime dökülüyor mu?

* En başarılı liseler diye bildiğimiz fen lisesi mezunlarının bile yarısı istediği bir üniversiteye giremiyorsa LGS için yapılan onca yarış niye?

* Öğrenim ücretleri 1 milyonu aşan kolejlerde, sınavlara öğrenci alan Anadolu liselerinde, imam hatiplerde ve meslek liselerinde durum daha da vahim. Üstelik onca dershane desteğine rağmen! Bu normal mi, algı operasyonu mu ya da farklı nedenleri mi var?

* 779 bölümü tek öğrenci dahi tercih etmedi! Çok daha fazla bölümün de kontenjanları dolmadı. Peki o fakülte ve yüksekokulların o kentlere açılmasını kim istedi, nasıl araştırma yapıldı, öğrenime başlama iznini kim verdi, bu durum karar vericilerin vicdanını zerre kadar da olsa sızlatıyor mu?

* Aynı üniversitenin aynı fakültesine kaç farklı statüde öğrenci alınıyor, aradaki puan makası 100’lü puanlara varacak şekilde açılmışken derse giren Hocalar kimi baz alarak ders anlatacak?

* Okul birincisi kontenjanıyla yerleştirilen öğrenciler arasında 250 ve altı puana sahip çok sayıda öğrenci var. Onlar nasıl okul birincisi oldu? Yine aynı şekilde 100 üzerinden 100 ile mezun olan öğrencilerden pek çoğunun puanları da yerlerde sürünüyor! Sorun nerede ya da kimde?

* Başarılı yüzde 5’lik öğrencilerini öne çıkartıp “en iyi biziz” diyen liselerin diğer öğrencileri hiç kimsenin umurunda mı?..

Özetin özeti: Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini ciddiye almayanımız yok gibi. Eğitim en büyük sevdamız. Devlet bütçesinin yanı sıra aile bütçesinden en büyük payın ısrarla eğitime ayrılması da bunun kanıtı. Peki o zaman neden bu noktadayız?

Categories: 2025 YKS analizi (2)

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.