s

Okul zili çalıyor, hazır mıyız?

Okulların açılmasına sayılı günler kala hazırlıklar hızlandı. İlkokula başlayacak miniklerde ve ailelerinde ayrı bir heyecan var. Öğrencilerin okul ortamına alışması ve adaptasyonu sağlamak için 1 Eylül’den itibaren okula uyum haftası başlıyor. Hemen her çocuk bu önemli basamağı farklı deneyimleyebiliyor. Peki bizler bu süreçte çocuklarımızı nasıl destekleyebiliriz?

2025-2026 eğitim-öğretim yılı için geri sayım başladı. Tatil programları tamamlandı, okul alışverişleri yapıldı. İlkokul 1. sınıfa başlayacak minik öğrencilerin adaptasyonunu kolaylaştırmak için yarın okula uyum haftası başlıyor. Diğer tüm kademelerde ise öğrenciler 8 Eylül Pazartesi günü ders başı yapacak.

Çocuklar anaokulundan mezun olup, ilkokula başladıklarında odaklanma, dersi dinleme, sırada oturma, kurallara uyma, ödev yapma gibi temel sorumluluk alanlarında zorluk yaşayabiliyor. Bazı çocuklarda bu sorunlar sosyal ilişkilerde ve akademik başarıda sorunlara da sebep oluyor. Okulların açılmasına sayılı günler kala, ebeveynlerin endişelerini biraz olsun gidermek ve gereken önlemleri almalarına destek olmak amacıyla, çocuk gelişimi uzmanı Emine Ergün ile günümüzde çocukların ilkokulda neden bu kadar zorlandığını konuştuk.

İlkokulda neden zorlanıyorlar?

- Altı yaş ( 72 ay ) ilkokula başlamak için erken bir yaş. İlkokula başlama yaşı yedi olsa çocuklar sosyal, duygusal ve motor beceriler açısından daha çok olgunlaşacak ve ilkokul yeterliliğine daha çok sahip olacaklar. Ayrıca 72 ay için bile erken derken pek çok aile Türkiye’de eğitim hayatı çok uzun diye çocuğunu 69, 70, 71 aylıkken ilkokula başlatıyor. Hâl böyle olunca 70 aylıkken ilkokula başlayan çocuğun sınıfında 81 aylık çocuk da olabiliyor ve küçük yaştaki çocuklar büyük yaştaki çocuklar tarafından fiziksel ya da duygusal zorbalığa maruz kalabiliyor.

- Günümüzde çocuklarda çok fazla gelişimsel gecikmeler yaşanıyor. Bazen anne babalar bu gelişimsel gecikmeleri fark etmekte geç kalıyor ya da önemsemiyor bazen de anne babaların gittiği uzmanlar bu gelişimsel gecikmelerin çözümü için “Kreşe ver düzelir,” önerisinde bulunuyor. Bu durumda da çocuk okul öncesi dönemde gelişimini tamamlamadığı için ilkokul dönemine eksi bakiye ile geçiş yapıyor ve akademik zorluklar başta olmak üzere sosyal, duygusal dil gelişimi alanında zorluklar yaşanmasına neden olabiliyor.

- Okul öncesi dönemde fark edilen dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik için bir önlem alınmadığında, ilkokula başlayan çocuk akademik veya davranışsal zorluklar yaşayabiliyor.

- Otizm, konuşma gecikmesi, artikülasyon problemi, öğrenme güçlüğü vb durumlar okul öncesi dönemde fark edildiğinde mutlaka müdahale edilmelidir. Çocuğun gelişiminde zayıf olan alanlar güçlendirilmeden ilkokula başladığında bu alanlarda ve buna ek başka alanlarda zorluk yaşama riski artabilir.

- Modern ebeveynlik adı altında özgür çocuk yetiştirme tarzı da çocukların ilkokulda zorluk yaşamasına neden olabiliyor.

“Çocuğum istemiyorsa yapmasın, zorlanıyorsa bıraksın,” anlayışı nedeniyle anne babalar anaokulunda ve anasınıfında öğretmene ve sınıf düzenine müdahale ederek çocuklarının sadece oyun oynamasını, akademik çalışmalar yapmamasını talep edebiliyorlar.

“Zaten ilkokulda çok çalışma yapacak şimdi anaokulunda / anasınıfında istediği gibi oyun oynasın,” diye düşünen anne babalar çocukların sorumluluk alma ve başladığı işi bitirme becerisinin gelişmesini sekteye uğratabiliyor.

- Okul öncesi dönemde bu becerileri yeterince gelişmeyen çocuklar ilkokulda derste ve evde ödev yaparken sürdürülebilir dikkat ve odaklanma becerilerinde de zorlanabiliyorlar.

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.