Girasun: Bahçeli, meşruiyet kazandırıyor

CHP’ye dair gelişmeler bu yazıyı geciktirdi. Ancak belli ki CHP’yi daha çok konuşacağız. O yüzden daha fazla geride kalmadan aktarmakta fayda var.
1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Rudaw Araştırma Merkezi Erbil’de bir toplantı düzenledi. Davetlilere gönderilen programın başlığı “Türkiye’s Elusive Peace”di. Elusive “zor yakalanan” demek. Yani “Türkiye’nin zor yakalanan barışı”. PKK ile mücadelenin 40 yılı aşkın süre devam etmesinden hareketle yerinde bir tercih.
Ancak toplantı salonuna girdiğimizde bizi karşılayan başlık “Türkiye’s Difficult Peace” oldu. Difficult “zor” demek. Yani “Türkiye’nin zor barışı”. İkisi arasında ince ama manidar bir fark var. Muhtemelen toplantının düzenlenme fikri ortaya çıktığında “zor yakalanan” tercih edildi. Ancak toplantı vaktine yaklaşıldığında Suriye’ye ilişkin gelişmeler ilk sırada olmak üzere, Türkiye’de bazı konularda “beklentilerin” karşılık bulmaması başlığın değiştirilmesine neden oldu.
Toplantıda da ifade ettiğim görüşümü burada aktarmakta sakınca görmüyorum. Kimilerine göre süreç çok yavaş ilerliyor, kimilerine göre ise fazla hızlı. Kimine göre geçen bir yılda önemli bir gelişme kaydedilmedi, kimilerine göre ise PKK’nın feshi, silah bırakmanın başlaması, TBMM’de bir komisyon kurulması gibi en önemli dönemeçler alındı. Kimine göre sürecin önünde büyük riskler var, kimine göre ise sadece bir iki sınama. Bu süreç öncekilerden farklı olarak, bir şekilde kesildiği ilan edilmezse bazıları tatmin olacak. Bazılarına göre ise hep yarım kalmış sayılacak.
Kişisel olarak, Suriye’deki gelişmelerin süreç önündeki risk alanlarından yalnızca biri olduğunu düşünüyorum. Türkiye kamuoyundaki süreç karşıtlarının, “sürece destek - güven” oranlarını aşındıracak fırsatlara kavuşması da bir diğer risk alanı. Zaten CHP’nin komisyondan çekilmesi için canhıraş çaba gösteren bir kesim var. CHP’nin 2023 İstanbul Kongresi’nin mahkeme tarafından iptal edildiği gün, muhalif bir TV kanalının ana haber sunucusu gelişmeyi aktarırken araya hızla aşağı yukarı şöyle bir ifade sıkıştırdı; “bakalım CHP Meclis Komisyonu’ndan çekilecek mi?”.
Kastım ise sadece CHP’yi kapsamıyor. Siyasi partilerin tümü çok iyi biliyor ki, süreç başladığında destek ve güven oranları düşüktü. Zamanla yükseldi. Yükseldiği noktadan geriye gidişi, sürecin nihayete ermesi için elini taşın altına koyma cesareti gösteren tüm partiler için riskli görüyorum.
Destek var, güven zayıf
Erbil’deki toplantıda, yaptığı araştırmalarla da süreci izleyen Diyarbakır merkezli Rawest Araştırma’nın Direktörü Roj Girasun şöyle dedi:
”2024 Ekim’inden bu yana hem Kürt hem de Türk kamuoyunda sürece dair en baskın duygular merak, belirsizlik ve endişe. Kürt kamuoyunda, endişe kısmen azaldı ancak yerini umut almadı. 40 yılı aşkın çatışma süreci toplumda ciddi bir yorgunluk ve beklentisizlik yarattı. Umut yerini temkinli bir izleme haline bırakmış durumda. Türk kamuoyu ise daha parçalı bir tablo sunuyor. Başlangıçta süreç sınırlı destek gördü. Zamanla, özellikle silah bırakma adımından sonra hem destek hem de güven arttı. Bugün destek görece yüksek ancak güven hâlâ zayıf.”
Girasun, muhalif kamuoyunun sürecin geçmişteki gibi yarım kalacağından endişeli olduğunu, Kürt kamuoyunun ise süreç sonunda demokratik hakların tanınacağına dair güçlü beklenti içinde olmadığını da söyledi.
Can alıcı kısım burası. Cumhur İttifakı, kamuoyuna, hem terör örgütü ile pazarlık yapılmadığı hem de sürecin seçim ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görev süresi ile bağlantılı olmadığına dair defaatle güvence verdi. Geçmiş dönem deneyimlerinin hükümetin “temkinli” hareket etmesinin temel nedeni olduğu da aşikar. Ancak demek ki, daha geliştirilmiş bir halkla ilişkiler faaliyetine ihtiyaç var.
Girasun’un, “Bu süreci önceki girişimlerden ayıran en önemli fark ise Devlet Bahçeli’nin desteği. Bahçeli’nin sürece sahip çıkması, ona ciddi bir meşruiyet kazandırıyor. Bu nedenle birçok siyasi aktör de mesafeli kalmak yerine süreci desteklemeyi tercih ediyor” saptaması, buradaki kilit olabilir. Bahçeli bu sürecin en fazla risk üstlenen ismi, boşluk bırakmayan himayedarı, güvenlik sigortası oldu. Sunduğu garantinin ziyan edilmesi ortaya ödenmesi zor fatura çıkarabilir.
Roj Girasun bazı somut adımların sürece olan desteği ciddi ölçüde artırabileceğini savunuyor. “Bu adımların atılması halinde kamuoyunun sürece olan ilgisi ve desteği daha da güçlenecektir” diyen Girasun’un önerileri:
1-) Kayyum uygulamalarının kaldırılması
2-) Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması
3-) Kürt siyasetine ve muhalefete yönelik kent uzlaşı davalarının sonlandırılması.
Categories: Girasun: Bahçeli, meşruiyet kazandırıyor
Sende Yorum yap