Utanç ve mahcubiyet
Kimi dostlar İspanya karşısındaki 6-0’ı yorumlarken “utandığını” dile getiriyor. Neden utanalım? Futbolcularımız da niye utansın?
Söz konusu utançsa…Bile bile yapılan yanlışlar, yolsuzluk ve sorumsuzlukla işlenen suçlarda toplum önüne çıkanlardan beklediğimiz bir itiraf örneğidir utanç… “Utan be adam!” deyişi ahlaksızlığa karşı bir tepkidir. Suçlunun vicdan kapısını çalmaktır. Suçlamadır. Affedilmediğini, hoş görülmediğini beyan etmektir.
Mahcubiyet, istenmeden yapılan hataların, bilmeden gerçekleşen kazaların yarattığı duygudur. Mutlaka ahlaklı, iyi niyetli insanların affedilebilir, hoş görülebilir, ertelenebilir kusurlarıdır. Utanç, cezalandırılabilir. Mahcubiyet masumdur. Bağışlanabilir.
Konya’daki maç hepimiz için MAHCUBİYETTİR… UTANÇ konusu bir rezillik hali değildir.
İspanya’ya az golle yenilsek normal bir sonuç yorumuyla üzülecektik. Çok hatalar yapıldı. Ama aşkla, şevkle yürekle çok hata yapar insanoğlu.
Uzman Psikiyatr Profesör Acar Baltaş hocamla konuştum. Utanç ve mahcubiyet konusuna girmeden şunları söyledi:
Bazen abartıyoruz. Örnek olarak Galatasaray’ın kurduğu kadroya bakalım: Türkiye’ye göre fazladır. Şampiyonlar Ligi’nde zayıf ve eksikli olabilir. Böyle durumlarda iki önemli konu vardır: Önce vicdan, sonra özeleştiri. Bu konularda hoca ve oyuncular kendi değerlendirmelerini yapmalı, gereken dersleri çıkarmalıdır. Ben zaman zaman maçı bırakıp dolunayı seyretmek istedim. Büyük yatırımlarla bu işi bilen kıymetli oyuncularımız kaza yaptılar. Böyle durumlardan ders çıkarabilirsek… İspanya yenilgisi, çıkaracağımız derslerle bize geleceği kazandırabilir.”
Önce kişisel görüşlerimi, sonra da bilimi okudunuz. Teşekkürler Acar hocam!
Sergen Hoca yedekleri istedi
Sevgili dostum ve komşum Cihan Saltık, güm güm kapımı çaldı, telaşla açtım: “-Attila Abi yaa, Konya’ya gidiyoruz kadro yok. Şampiyonluk muhabbetlerine de giremiyoruz! N’olacak bu takımın hali abi!”
Ona küçük ve güzel bir anekdot aktardım. Bana da dostlarım anlattı. Efendim Fenerbahçe Başkanı Sayın Ali Koç’la Sergen Yalçın hocamız bir yerde karşılaşmışlar. Ali Başkan sormuş: “Sergenciğim nasılsın? Kadromuz şampiyonluk için yeterli mi?”
Sergen Hoca gülmüş: “Valla sizdeki yedekleri bize verin şampiyon olalım” demiş.
Bu bir iltifat mı, Hoca’nın kadro sıkıntısı mı bilemiyorum. İyi oyuncular alındı da… Ah şu erteleme maçları olmasa. Sergen Hoca hakikaten…
Motofest Türkiye müzik, spor ve gurur
Motokros Dünya Şampiyonası’nın en düzgün parkuru ve en sevilen etabı Afyonkarahisar’da koşuldu. Kent ekonomisine 300 milyon Euro’dan fazla katkı sağlayan, dünyada 3 milyar kişinin tv’den izlediği yarışlar, bu yıl sanatseverlerle motospor meraklılarını buluşturdu. Üç günlük etkinliklerde yarışlar ve konserler için 180 biletin satıldığını açıkladılar. Motokros dünyasının ikiz devleri Lucas ve Sacha Coenen şampiyonlukla kucaklaştılar. 25 ülkeden 120 sporcunun katıldığı organizasyonda Gençler ve Kadınlar kategoerisi de ilk defa yer aldı. Motokros’la dört dalda yapılan yarışlar, izleyenleri büyüledi. TMF Başkanı M.Sadık Vefa ile Asbaşkan Mahmut Nedim Akülke’yi kutluyoruz.
Saygı ziyareti
Afyon’daki yarışların güzel anıları da oluştu. Yarışlara gelen yaklaşık 20 kişilik Yunan motosikletli grubu, Kocatepe’ye çıkıp savaş alanını seyrettiler. Atatürk anıtı önünde toplanıp Başkomutanlık Muharebesinin kararnamesini tercüme ettirdiler. Yunan sporculara Kocatepe’ye neden geldiklerini de sordular. İşte yanıtları: ‘Tarihimizi biliyoruz. Artık barıştayız. Kocatepe’ye gelişimiz bir saygı ziyaretidir.” (Teşekkürler Ali Güven)
Tarihe onur sayfaları
Yazarken, Basketbol Milli Takımımızın Polonya maçını da izliyorum. Futbolda yaşadığımız hüzne karşılık filede ve potalarda sevinç ve heyecanı paylaşıyoruz. Ergin Ataman hocamızın hedefi de madalya. Alperen Şengün, Cedi Osman, Larkin ve emek kahramanı oyuncularımızı kutluyoruz.
Voleybol Kadın Milli Takımımız 35 maçtır yenilmeyen İtalya ile dişe diş Dünya Şampiyonası finalini oynuyor. 5 setlik çetin bir mücadele… İtalya karar setinde kazanıyor ve bizimkilere gümüş madalya kalıyor.
Kimse altın dururken gümüşü istemez. Ama gümüş de başarıdır, gururdur, onurdu. Bundan böyle olimpiyat finallerinde de hedefimiz altın madalya.
Mehmet Akif Üstündağ başkanımızı, Santarelli Hoca ve yardımcıları ile Kaptan Eda Erdem ve tüm oyuncularımızı, emeği geçen tüm görevlileri sevgi ve saygı ile selamlıyoruz.
Categories: Utanç ve mahcubiyet
Sende Yorum yap