Yol arkadaşım hayat

Hayat, yanı başınızda sessiz adımlarla yürüyen görünmez bir yol arkadaşı gibidir. Ne elinize bir harita verir ne de belirgin yollar çizer ama attığınız her adımda kendi titreşiminizin yankısını duyarsınız. Bu yankı bazen hafif bir melodi olur bazen de derin bir çağrı. Yolun asıl öğretisi de buradadır ve her anın içinde farklı bir frekansla buluşma ihtimali vardır.
İnişler ve çıkışlar, yolun doğal ritmini oluşturur. Zorluklar, alanınızı daraltıyor gibi görünse de çoğu zaman sizi genişlemeye davet eden titreşimler yayıyor olabilir. Kaygı ya da belirsizlik anlarında içinizde yükselen frekansı fark etmek, önünüzde yeni bir yol açabilir. Belki de düşük gibi hissettiğiniz titreşimler, daha yüksek bir uyuma geçişiniz için gereken birer eşiktir.
Yorulduğunuzda yolun sizi beklediğini hissedebilirsiniz. Çünkü hayatın daveti, ilerlemeye zorlayan bir ses değil, titreşiminizi yeniden duyabilmeniz için açılmış bir alan gibidir. Dışarıda gördüğünüz bazı engeller ise kendi frekansınızın yansımaları olabilir. Frekans değiştiğinde, yolun görünümü de bambaşka bir şekilde algılanabilir.
HERKES VE HER DURUM KENDİ TİTREŞİMİNİ TAŞIR
Bu yolculukta karşılaştığınız herkes ve her durum kendi titreşimini taşır. Kimi kısa süreli bir rezonans yaratır, kimi ise uzun vadeli bir uyum alanı açar. Her buluşma, sizin frekans alanınıza dokunur ve onun rengini de yoğunluğunu da değiştirebilir.
Hayatı yol arkadaşınız gibi görmeyi seçtiğinizde, onu sadece bir olaylar zinciri olarak görmemeye, saf bir titreşim alanı şeklinde algılamaya başlayabilirsiniz. Bu alan, sadece ilerlemeye yönelik değil, her anın titreşimini duyabilmenin davetidir. Her adım bir frekans, her karşılaşma bir titreşim, her an varoluşun farklı bir yankısı olabilir. Ve siz bu yolculukta, duyduğunuz her titreşimle birlikte kendinizi yeniden keşfetme ihtimalini de elde edersiniz.
Sende Yorum yap