s

Başarı kriteri F-35’ler değil…

Bazen oyuncak mağazasına girmiş erkek çocuklar gibi davranıyoruz.

Son 3 gündür ana konumuz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 25 Eylül’de Beyaz Saray’da ABD Başkanı Trump ile yapacağı görüşme.

Bu görüşme elbette çok önemli ama bu görüşmenin başarı kriteri, F-35 uçaklarının Türkiye’ye satışı olmayacak.

Herkes konuya buradan baktığı için önce uçaklara dair bilgiyi vereyim,

ABD hangarlarında Türkiye’ye teslim etmek için üretilmiş 6 adet F-35 savaş uçağı duruyor.

Washington’ın ilk kararı bu uçakları kendi ordusuna almaktı ama sonra yapılacak değişikliklerin maliyetine katlanmak istemediler.

40 uçaklık sipariş listesinden üretime girmeyen 34 uçak konfigürasyonları değiştirilerek ABD Hava Kuvvetleri’nin sipariş defterine kaydırıldı.

Üretimi tamamlanmış 6 uçak da bir hangarda tutuluyor, düzenli bakımları yapılıyor, hatta ABD; Türkiye’den bakım parası da istiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkan Trump ile yapacağı görüşme ne kadar iyi geçerse geçsin, bekleyen uçaklar ertesi gün Türkiye’ye doğru havalanmayacak.

Önce ABD’nin 2020’de çıkardığı Savunma Bütçe Tasarısı yasasını değiştirmesi gerekecek.

Bu değişiklik için Trump’ın Kongre’de Yahudi ve Yunan lobilerini ikna etmesi gerekiyor.

Erdoğan-Trump görüşmesinde odaklanmamız gereken nokta, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve İsrail yayılmacılığının durdurulması.

İsrail sadece Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit etmiyor aynı zamanda Kıbrıs’a da göz dikmiş durumda. Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi yalnızlaştırmak adına Atina’yı da durmadan tahrik ediyor, üzerine Yunanistan’a milyarlarca dolarlık silah satıyor.

Biliyoruz ki İsrail’in güç sınırlarını çizen ülke ABD, biliyoruz ki Beyaz Saray ve Trump Yönetimi’nde oldukça fazla olan Evanjelistler, İsrail’e koşulsuz destek sağlamak adına tüm güçlerini kullanıyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, böyle bir Beyaz Saray’a gidiyor.

F-35 gelemezse de dünyanın sonu değil; zaten Kaan’ımız var ama Suriye’nin toprak bütünlüğü bir kere bozulursa sonra birleştirmek çok mümkün olmaz.

O yüzden doğru noktaya odaklanmamız ve o noktada durmamız lazım…

Özel değilsıradan biri...

İnsanların gerçek karakteri birliktelikleri bittiği zaman ortaya çıkar sözünü duymuştum.

Eskiden bu sözün sadece aşk ilişkileri için geçerli olduğunu zannederdim, siyaset öyle olmadığını öğretti.

Meğer futbol dünyası için de aynı durum geçerliymiş.

Fenerbahçe’den gönderilen Mourinho’nun son açıklamaları, özellikle de Benfica’ya imza attıktan sonra söylediklerine takıldım.

Başarısızlığa rağmen istifa etmeyip, tazminat almak için kovulmayı bekleyen birisinin özel değil sıradan biri olduğu zaten belliydi.

Portekizli, kurduğu cümlelerle geçmişte tanımlandığı “özel biri” sıfatını karakteri değil, sadece sahadaki sonuçlarla elde ettiğini hepimize göstermiş oldu.

Saçmalama hakkı…

Meclis Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu geçen hafta sivil toplum kuruluşlarını dinledi.

Gelen kuruluşlardan birisi olan Tebliğ Tedris İlim Hareketi Adamları Derneği temsilcisinin konuşması gerginlik yarattı.

Konuşmaya hem DEM partililer hem de MHP’li üyeler tepki gösterdiler.

Kendisini dünyanın merkezi gören, devletin uygulamalarına saldıran, PKK’yı Kürt düşmanlığıyla suçlayan bir konuşmaydı.

Söylenenleri içerik olarak değil ama söz hakkı açısından değerlendirmemiz mümkün.

Soru şu, Başkan’ı geçmişte Hizbullah Davası sanıklarından birisi olan bu derneğe söz verilmesi, Komisyon’a davet edilmesi hata değil mi?

Değil, çünkü bölgede çok radikal, çok farklı yapılar çok farklı talepler var.

Yok saymak bir tercih ama gerçekçi olalım: Komisyon’da yok saymak bu tehlikeli fikirlerin etrafında örgütlenenleri dağıtmıyor, onlar varlıklarını sürdürüyor.

Sonuç olarak kullanılan saçmalama hakkı ve düşmanca cümlelere verilen ortak tepkiyle Komisyon’un reflekslerinin ne kadar sağlam olduğunu fark ettik.

Katılmadığı fikirleri bile sakince dinleyecek kadar demokrat bir duruşa sahip olan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un kullanılan dil uyarısı, bundan sonrası için önemli olacak.

Bundan sonra Komisyon’a gelenler, verilen söz hakkını layıkıyla kullanmaya özen gösterirler...

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.