Beterin beteri varmış; işte TFF ve MHK!
Son bir haftada yaşananların ardından fikrim net; Arda Kardeşler vakası Türk hakemlik müessesesinin iflasının ilamıdır.
Evet, FIFA kokartlı hakem Trabzonspor- Gaziantepspor maçında affedilmesi güç bir hata yapmıştır. Ve elbette bunun bir yaptırımı olacaktır.
Ancak karşılığı düdük astırmak olamaz.
Hele federasyon başkanının limoni olduğu Trabzonspor camiasının gönlünü almak için tv’ye çıkıp Kardeşler’in hakemliğini bitireceğini açıklaması, asla kabul edilemez.
“Yaşanan hata değil” sözleri kanıta muhtaç, ağır bir suçlamadır. İspatlanamazsa ceza hukukunda dava konusudur.
Ve asıl mesele. Hakemleri yönetmek, yeri gelince korumakla yükümlü olan MHK başkanının ortalık yangın yerine dönmüşken ağzına fermuar çekmesi büyük bir garabettir. Acizlik ve çaresizlik emaresidir.
KERHEN DESTEK
40 yılı aşan gazetecilik yaşamımda sayısız federasyon ve MHK başkanı gördüm.
Son olarak Mehmet Büyükekşi federasyonu ve MHK’si için “bundan kötüsü olamaz” demiştim. Yanılmışım, beterin beteri varmış.
Bakın; ligin henüz 6. haftası geride kaldı. Konuştuğumuz ve gündemi meşgul eden tek konu hakemler.
Transfere harcanan yüz milyonlarca euro, kulüplerimizin Avrupa’daki başarısızlığı, A milli takımın performansı ve futbolun yıpranan yüzü, hakem tartışmaları bahane edilerek gizlenmeye çalışılıyor.
Ama ne fayda. Ferhat Gündoğdu’ya tepkiler giderek artıyor. TFF başkanı ise “kerhen” onun arkasında duruyor.
Çünkü Türk futbolunda üç yıllık sözleşme yapılan ve yüklü bir tazminat hükmü ile bağlanan ilk ve tek MHK başkanı Göndoğdu’dur. Senaryonun mucidi ise TFF başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’dur.
GEMİLER YAKILDI
İzaha muhtaç konu; hakem camiasına alerjisi olduğu bilinen TFF başkanının “operasyoncu” olmakla suçlanan Ferhat Gündoğdu’yu neden ikinci kez MHK’nin başına atadığıdır.
Önerinin kimden ve hangi siyasi kanaldan geldiğidir. Bugünlerde ruh hali iyi olmayan MHK başkanının tazminat kozunu kullanarak yine o kanal üzerinden, kendisine yapılan eleştirileri ve görevden uzaklaştırılma ihtimalini durdurma çabasıdır.
Fenerbahçe eski başkanı Ali Koç, Hacıosmanoğlu’na desteğini sürdürürken Gündoğdu’nun adını çizdi ise, kriz bir hakem üzerinden anlatılamayacak ve ucu Ankara’ya uzanacak kadar derindir.
Restleşmenin boyutu büyüktür ve yeşil sahanın dışına taşmıştır.
Konunun muhataplarına sesleniyorum; bu federasyon ve MHK göreve geldiği günden beri neyi doğru yapmıştır?
Türk futbolu hangi kulvarda ivme kazanmıştır?
Marka değeri neden yerlerdedir?
Kurumsallık bu yönetim tarzının neresindedir?
Yanıtı basit; likayat, adalet ve ehliyetin olmadığı yerde barış sağlanmaz, huzur tahsis edilemez ve başarı gelemez.
Fenerbahçe’ye yakışıyor mu?
Fenerbahçe kulübü tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden birini yaşıyor.
Sezon öncesi yapılması gereken operasyonlar, hırs ve koltuk sevdası yüzünden bugünlere sarktı.
4. hafta oynanmadan Mourinho’nun bileti kesildi. Ardından gelen Tedesco’nun da gönderileceği konuşuluyor.
Görünen o ki üçüncü hoca yolda.
Böyle bir tutarsızlık ve gerçeklerden kopuş olabilir mi?
Fenerbahçe gibi bir kulübe şu yaşananlar yakışıyor mu?
Ya Ali Koç’a ne demeli? Olağanüstü genel kurulu Eylül’e ertelemek kime ne kazandırdı?
Sadettin Saran’ı bilmem ama, bu acıklı hikayenin kaybedeni umudunu şimdiden yitiren Fenerbahçe taraftarı oldu.
En büyük işkence
“Zeki bir insana en büyük işkence, cahillerin tercih ettiği düzende yaşamaktır.” - George Orwell
Sende Yorum yap