Beyaz yakalılar gereksizleşiyor
Sanayi çağının reçeteleriyle yapay zekâ çağını yönetmeye çalışıyoruz. Ama artık geçmişin ideolojileri, kurumları ve ezberleri bugünü açıklayamıyor. Yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Bu köşede her pazar, değişen toplumu farklı açılardan ele alarak sizlere yeni çağın dinamiklerini aktarmaya çalışacağım.
***
Çevremde 50’li yaşlara gelmiş, dil bilen üniversite mezunu birçok arkadaş, tanıdık var. Okul bittikten kısa süre sonrası fena sayılmayacak maaşlarla bir beyaz yakalı olarak iş bulmuşlardı. Ancak aynı yollardan geçen çocuklarının durumu bizim kuşaktan çok farklı. Onlar eğitimlerine uygun iş bulamıyor, hak ettiklerini düşündükleri ücretleri alamıyorlar.
Bu durum yalnızca Türkiye’ye de özgü değil. Dünya genelinde de ilk kez bir nesil 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ailelerinden daha kötü koşullarda hayata atılıyor.
Önce diploma enflasyonu, daha sonra hayatımıza giren yapay zekâ bu durumun baş sorumlusu.
O halde artık bu çağda çocuklarımıza ‘beyaz yakalı’ olmayı hedef göstermek gerçekçi değil. Çünkü diploma ne refah dolu bir hayatın ne de toplumsal saygının garantisi.
Yakın zamana kadar üst orta sınıfa adım atmayı mümkün kılan bu yollar, bugün kapalı. Günümüzde beyaz yakalı olmak hem iyice zorlaştı hem de değerini kaybetti.
Açıkçası beyaz yakalılar giderek gereksizleşiyor.
İşlerin yarısı yok olacak
Yapay zekâ özellikle yeni işe başlayanların yaptığı raporlama, veri girişi, yabancı dilden çeviri gibi tekrar eden görevleri çoktan devraldı. Önümüzdeki beş yıl içinde 30 yaş altı yönetsel, idari ve teknik işlerin yarısının yok olabileceği öngörülüyor.
Hayaller beyaz yaka, gerçekler bambaşka
Amerikan İşe Alma Derneği’nin verilerine göre geçen yıl beyaz yakalı iş arayanların %40’ı tek bir iş görüşmesine bile çağrılmadı.
İroniye bakın ki gençlerin işlerini elinden alan yapay zekâ, başvuruları değerlendiren sistem olarak da onların karşısına çıktı. Yıllarca eğitim gören bu gençlerin %41’i bugün diploma gerektirmeyen işlerde çalışıyor.
Bir dönem plazaların gözdesi olan yazılımcılar bile güvende değil. Bugün Microsoft’un şirket kodlarının %30’u yapay zekâ tarafından yazılıyor. Bu yalnızca Amerika’nın sorunu değil. Teknolojiye bağlı bu trend tüm dünyada yayılıyor.
Türkiye’de de durum benzer. Üniversiteye ‘beyaz yakalı’ bir iş hayaliyle giren birçok genç mezuniyet sonrası kurye ya da kasiyer oluyor.
TÜİK’in bu yıl yayımladığı rapora göre 15–34 yaş grubundaki 9,2 milyon gencin 2,5 milyonu kendi becerilerinin altında işlerde çalışıyor. Firmalarımız teknolojiye yatırım yaptıkça maalesef bu tablo daha da ağırlaşacak.
Bu rakamlar diploma sahibi olmanın artık çoğu genç için “iyi iş” anlamına gelmediğini açıkça gösteriyor. Eski ezberlere göre sunulan hayallerle gerçekler arasındaki uçurum gençlerde giderek derinleşen bir umutsuzluğa yol açıyor.
En iyiler işini koruyacak
Neden bu noktaya geldik?
Çünkü geçmiş yüzyılın ihtiyaçlarına göre tasarlanmış okullar artık bugünün iş dünyasına yanıt veremiyor. Sanayi çağının iş bölümüne göre kurgulanan eğitim sistemi yapay zekâ çağında işlevsizleşiyor.
Bu durumda doktorundan mühendisine, avukatından akademisyenine ancak işini en üst düzeyde yapabilenler ve yöneticiler işini koruyabilecek, diğerleri hızla elenecek.
Gerçeklerle yüzleşelim
Beyaz yakalı masalı bitti. Öncelikle bu gerçeği görmek zorundayız. Bir zamanlar zenginlik, statü ve refahın sembolü olan o eski hikâye, gençlerimize işsizlik ve güvencesizlik sunuyor.
Bugün, gençlerin ailelerinin izlediği yollardan giderek hayatta başarılı olmaları mümkün gözükmüyor. O halde kendimizi kandırmayı bırakalım. Yeni kuşağı eski masallarla değil, yeni beceriler ve hedeflerle eğitmenin yollarını arayalım.
Eski konfor alanlarını korumak artık çok zor. Bu yeni durum karşısında yakınmak yerine tüm kurumlarımızın önlemler geliştirmesi şart. Bu dönüşüme ayak uydurmazsak sadece işlerimizi değil toplumsal dengemizi de kaybedebiliriz.
Categories: Beyaz yakalılar gereksizleşiyor
Sende Yorum yap