Ara tatiller, üniversiteden kaçış ve YÖK
Ara tatil başladı. Öğretmen, öğrenci ve velilerimize keyifli bir tatil diliyoruz. Umarız yararlı oluyordur.
Üniversiteden kaçış artan bir şekilde devam ediyor. Başvurulardan sonra, öğrenci sayısında da büyük oranda azalmalar var!
6 Kasım YÖK’ün 45. kuruluş yıldönümüydü. CHP, “İktidara geldiğimizde YÖK’ü yok edeceğiz” dedi. Peki bu mümkün mü?
Dershaneler ve YÖK’ü, muhalefetteyken herkes kaldıracağız diyor ama iktidara geldiklerinde hiç kimse dokunmuyor. Ya da Anayasa değişikliği gerektiği için ortak noktada buluşulamıyorlar…
Bir sınav imparatorluğuna dönüşen ülkemizde dershanelerin kaldırılması hayal gibi gözükse de “Dijital oluşumlar bu sektörü de derinden etkiledi” diyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Örneğin yabancı dil kursları müthiş kan kaybediyor!..
İyi mi oldu, kötü mü?
Ara tatil kararı alınalı çok oldu ama sonuçları tam olarak analiz edilemedi.
“Öğrencileri derslerden ve okuldan soğutuyor” diyenler de var “Her açıdan çok yararlı oluyor” diyen de. Tıpkı yaz saati uygulamasında olduğu gibi o da daha uzun süre tartışılacağa benziyor.
Tatil sonrası umarız herkes mutlu olur. Derslere zinde ve heyecanla başlanır...
Uzaktan eğitim
Açık ve uzaktan eğitim örgün öğretime alternatif olma noktasına gelince MEB tarafından disipline edilmişti ama görünen o ki Diyanet ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde hâlâ çok yoğun bir şekilde devam ediyor.
Açık ve uzaktan eğitim, zorunlu temel eğitimi de içine almalı mı yoksa dünya genelinde uygulandığı gibi yetişkinlere yönelik olarak ömür boyu öğretimin lokomotifi mi olmalı? Bu konu da enine boyuna araştırılmalı, konuşulmalı ve yeni bir yol haritası çizilmeli!..
MEB daha önce aldığı kararlar çerçevesinde, 18 yaş ve üstü açık öğretim okulları öğrencilerinin yarım kalan eğitimlerini bir an önce tamamlayarak bir üst öğrenime devam edebilmeleri ya da istihdama daha kısa sürede katılabilmeleri için yeni bir düzenleme yapmıştı. Peki devamında neler oldu? İşe yaradı mı?
Mevsimsel hastalıklar
Mevsim değişiklikleri ve özellikle de içinde bulunduğumuz şu günler, başta gribal vakalar olmak üzere her türlü hastalığa davetiye çıkartıyor.
Okulda olabildiğince kontrol altında tutulan öğrenciler, tatil sürecinde umarız başta bulaşıcı hastalıklar olmak üzere her türlü hastalığa karşı titizlikle korunurlar. Tatil sonrası vakalar artmamalı tam aksine azalmalı ki yoğun kış koşulları nedeniyle kapalı ortama geçildiğinde sıkıntılı bir süreç yaşanmasın…
Üniversite başvuruları
Üniversite başvuruları son iki yılda bir milyon azalmıştı, dahası üniversiteyi kazananlar bile artık kaydını yaptırmıyor, öğrencilerin pek çoğu da öğrenimini yarıda bırakıyor.
Son verilere göre bir ara 8.5 milyona çıkan öğrenci sayısı 6.7 milyona inmiş! Görünen o ki daha da azalacak!
Peki bu kaçışın nedenleri ve alınan önlemler neler?
Diplomaların ve okumuşların değersizleştirilmesi olabilir mi?
Diploma sevdamız ve sınav odaklı eğitim sona mı eriyor?
İktidar ve iktidara talip olanlar bu konuda ne düşünüyor?..
YÖK yok olacakmış!
Siyaset nihayet günlük tartışmaların ötesine geçebildi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, iktidara geldiklerinde “Özerkliğin ve özgürlüğün önündeki bütün engelleri kaldıracağız. Nitelikli, özerk, demokratik ve yaşanabilir bir üniversitenin her gencin hakkı olduğuna inanıyoruz” demiş. Benzeri söylemleri çok duyduk ama YÖK’ü kaldırmaya teşebbüs edene daha şahit olmadık 45 yıllık ritüel şu:
Muhalefetteyken “kaldıracağız” diyorlar, iktidara gelindiğinde “Biraz da biz kullanalım!” yöntemini tercih ediyorlar. Peki YÖK yok edilebilir mi? Değişir mi? Yoksa 45 yıldır olduğu gibi düşe kalka yoluna devam eder mi?
Bekleyip göreceğiz!
Özel, dünya genelinde var olan üniversiteler ile siyaset arasındaki koordinasyonu sağlayacak olan YÖK benzeri bir kurumun boşluğunun nasıl doldurulacağından söz etmedi ama eminiz ki bu detayları da yakında açıklayacaktır.
Önümüzdeki ilk seçimin önemli tartışma konularından birisi de eğitim ve özellikle de YÖK olacak ama YÖK’ün kalması ya da yok edilmesi artık kimsenin umurunda değil. Önemli olan eğitimin kalitesi, diplomaların bir işe yarıyor olması, meslek yelpazesinin günümüz ve gelecek koşullarına göre yeniden şekillenmesi, bilimsel üretkenliğin artırılması ve üretime dönüşmesi, gençlerin doğru yönlendirilmesi!
Bütün bunlar için de büyük reformlar gerekiyor. Siz bize asıl onları anlatın!..
Özetin özeti: Söylenenlerin ötesine geçmek o kadar zor mu?..
Sende Yorum yap