Bir lokma ekmek, bir damla delilik
Kimi hikâyeler vardır, gerçeğin sınırlarını o kadar zorlar ki insan inanmakta tereddüt eder. 1951 yılında Fransa’nın Güney’inde, Pont-Saint-Esprit adlı küçücük bir köyde yaşanan olay da tam olarak böyle bir hikâyeydi.
Kimi hikâyeler vardır, gerçeğin sınırlarını o kadar zorlar ki insan inanmakta tereddüt eder. 1951 yılında Fransa’nın Güney’inde, Pont-Saint-Esprit adlı küçücük bir köyde yaşanan olay da tam olarak böyle bir hikâyeydi.
Bir sabah uyanan köylüler, sanki aynı kabusun farklı sahnelerinde oynuyormuş gibi davranmaya başladı. Kimisi evinin içinde ejderhalar gördüğünü söyledi, kimisi yılanların derisine girdiğini… 11 yaşındaki bir çocuk, büyükannesine saldırdı. Bazılarıysa vücutlarının yandığını sanıp pencereden atladı. Ve o sabahın sonunda, yedi kişi öldü.

'Lanetli Ekmek' sabahı
Köyün sokakları, aklın sınırlarının ötesinde bir panik sahnesine dönmüştü. Köpekler taş yemeye çalışıyor, ördekler penguen gibi yürüyordu. İnsanlar parlak renkler, tanrısal sesler, hayali yaratıklar gördüklerini söylüyordu. Bilim insanları köye koştuğunda, tablo dehşet vericiydi: Beş kişi hayatını kaybetmiş, yüzlerce kişi akıl sağlığını yitirmiş, elliden fazlası ise akıl hastanelerine kapatılmıştı.
Olayın ardından suçlu ilan edilen ilk kişi köyün fırıncısı oldu. Çünkü o sabah herkes aynı ekmeği yemişti. Araştırmalara göre çavdarda bulunan ergot mantarı, ekmeğe karışmış ve köyü halüsinasyon denizine sürüklemişti. Ergot mantarı, bugün LSD’nin de temel maddesi olarak bilinen, zihni bükebilen güçlü bir halüsinojendi. Ama hikâye burada bitmedi. Çünkü bu açıklama, fazlasıyla uygun görünüyordu. Ve fazla uygun olan her şey, genellikle eksiktir.

CIA’nin gölgesi mi?
Yıllar sonra ortaya atılan yeni bir iddia, hikâyeyi tamamen değiştirdi. 1950’ler, Soğuk Savaş’ın paranoyayla karıştığı yıllardı. ABD’nin gizli servisi CIA, MK-Ultra adını verdiği bir zihin kontrolü projesi yürütüyordu. Deneklere LSD verilerek davranış biçimleri inceleniyordu. Bazı belgelere göre, Pont-Saint-Esprit köyü bu deneylerin gizli sahalarından biriydi. LSD, kasabadaki ekmeğe karıştırılmış, köylülerin tepkileri gözlemlenmişti.
Yüzlerce insanın aklını yitirdiği o sabah, belki de bir fırıncının hatasından değil, devlet eliyle yapılan bir 'deney'den doğmuştu. CIA, iddiaları hiçbir zaman kabul etmedi. Ama belgeler, sessizlikten çok daha gürültülüydü.
Sende Yorum yap