s

Dönem farklı, anlayış aynı

Sosyal medya ile birlikte literatürümüze giren daha doğrusu yeni kullanım alanları edinen sözcükler var. Biri ‘ifşa’ mesela. İfşa maruz kaldığınız bir tacizi, şiddeti, mobbing’i açık ettiğiniz bir mücadele aracı evet. Ama birisinin (genellikle ünlü bir kadının) ‘gizli’ görüntüleri, mesajları, özel hayatına dair bilgiler ortaya düştüğünde de kullanılıyor ve bunu da genellikle türü kılıklara girmiş ‘linç’ izliyor. Bilen bilmeyen konuya giriyor, hayatı didik didik ediliyor, işleri iptal ediliyor, sokağa çıkamaması, utanması bekleniyor vesaire. Asıl utanması gereken kimdir, kimse orayla ilgilenmiyor.

Yönetmen Çağan Irmak’ın ilk tiyatro oyunu “Palamut Zamanı” tam da böyle bir noktada başlıyor. Podima’da, ‘80’lerden kalmış gibi görünen bir evin süslü püslü salonundayız. Ev sahibesi 60 yaşlarında matrak bir kadın, Nermin. İnsanlardan oldukça uzak, kediye, köpeğe, kuşa, doğaya yakın, sakin bir hayatı var burada. Ülkenin magazin gündemini sarsan ifşa olayının kurbanı genç oyuncu Burcu, menajeri tarafından saklanmak üzere ona getirilene kadar. Maksat olaylar durulsun, havalı menajer krizi ‘yönetsin’, o sırada da kimse ona ulaşamasın.

Kısa sürede anlıyoruz ki Nermin de sıradan bir ev kadını değil Yeşilçam’ın erotik komedi furyasından ve o çarkın içinde kadın olmaktan nasibini almış bir oyuncu. Ve bu iki kadın; henüz yolun başında olan malum fotoğraflarını herkes gördüğü için dünyanın sonunun geldiğine inanıyor, diğeri görüp geçirdikleri, yaşayıp biriktirdiklerinden “Dur hele önce bir çay koyalım” mertebesine ermiş, o evde birbirlerini anlamanın ve birbirlerine el uzatmanın bir yolunu buluyorlar. Aralarındaki kuşak farkına rağmen. Çünkü genel geçer ‘ahlak’ anlayışında dijital çağın değiştiremediği şeyler var, belki el ele vererek bununla baş edebilirler. Buna paralel olarak da sahnenin üst kısmında aşkları, ümitleri, hayal kırıklıklarıyla genç Nermin’in hikâyesini izliyoruz.

Çağan Irmak’ın şefkatle yazdığı karakterleri ve ortaya koyduğu kadın dayanışmasıyla izleyenin içini ısıtan bir oyun, “Palamut Zamanı”. Neyin gelip geçici, neyin önemli ve değerli olduğu üzerine düşündürüyor. Bugün kıyamet kopacak sandığımız şeyin yarın unutulduğu bir devirde hele, neyin kalıcı olduğu.

Nermin biraz Çağan Irmak filmlerinden tanıdığımız o kalender, deli dolu, ağzına gelene ket vurmayan kadınlardan. Sahnede görmeyi özlediğimiz Ayda Aksel canlandırıyor, Nermin’i. Karşısında ise ilk kez tiyatroda izlediğimiz, bu karakter için isabetli bir seçim olan genç kuşağın ünlü ismi Alina Boz var. Genç Nermin’de Melisa Berberoğlu, üstten tavrıyla sinir bozan menajer Oylum’da Dila Yağcı, Nermin’in geçmişinden gelen dostu Muzaffer’de Bekir Erdem Öz var. Nermin’in gençlik yıllarında ise Sezer Arıçay ve Özcan Ateş.

Most Production & Zorlu PSM ortak yapımı oyunun sahne tasarımı Gamze Kuş’a, ışık tasarımı Cem Yılmazer’e, müziği Çiğdem Erken’ ait. Oyun tam da “Palamut Zamanı”nda, Zorlu PSM’de perde açtı.

“Issız Adam”ın adımlarının izinde

Çağan Irmak’tan söz etmişken geçen hafta Ankara Film Festivali’ndeki Ankara film rotasını düzenleyen O’film’in yeni etkinliğinden söz etmek istiyorum: 6 Aralık’ta Beyoğlu’nda Irmak’ın imza filmlerinden “Issız Adam”ın rotası var. Saat 14.00’te Atlas Sineması’nda film gösterimiyle başlıyor tur. Sonunda Ada ve Alper ile birlikte sinemadan sokağa çıkıyoruz (hatırladınız o sahneyi, yıllar sonra karşılaşırlar, Ayla Dikmen “Anlamazdın”ı söyler, hep beraber ağlarız) ve geriye sarıp filmin çekildiği mekânlarda yürümeye başlıyoruz.

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.