Cesur olun karar verin yürüyün...
20 yılda rakiplerinin 5 katı büyüyerek sektörde lider konumuna gelen Apranti Mühendislik, Filtre ve Kimyasal Ürünler şirketinin kurucusu Şenay Tanrıkulu, sanayideki başarısının sırrını genç girişimciler için anlattı
■ Dilerseniz önce şirketin isim öyküsünden, Apranti’den başlayalım olur mu?
Elbette. Biliyorsunuz Apranti genç jokeylere verilen bir isim. 20 yıl önce yola çıktığımızda o zamanlar internet böyle geniş ağa sahip değildi. A ile başlayan bir isim olsun istemiştim. Bu işin mutfağından geliyordum ve çıraktan yetişip belli bir noktaya gelmek güzel bir deneyimdi. O yüzden Apranti’yi seçtim. Yani Apranti hissine inanan biriyim.
■ Biraz kendinizdenbahseder misiniz?
Turgutluluyum. İzmir’de çok Turgutlulu vardır zaten biliyorsunuz. Eskiden alışverişe İzmir’e gelinirdi. Çok sevdiğim İzmir serüvenim ise Ege Üniversitesi ile başladı. Kimya Mühendisliği mezunuyum. Üniversiteyle beraber de kente yerleşmiş oldum.

■ Ailenizde sanayici var mıydı?
Hayır. Anne, babam sanayici değil. Biz 4 kardeşiz, birisi benimle çalışıyor, diğerleri farklı işler yapıyor.
■ İş hayatına ne zaman adım attınız?
Kimya mühendisliğinden mezun olunca, bundan 25 yıl önce yani, özel bir şirkette çalışmaya başladım. Ayrıca aynı dönemde 9 Eylül Üniversitesi’nde işletme yüksek lisans yapıyordum.
Bizimle benzer işler yapan bir firmaydı. Aslında kendi işimi kurmak hep hayalimdi. 5 yıl sonra da Apranti Mühendislik, hayat buldu.
■ Çok kısa bir sürede ilk adımı atmışsınız…
5 yıl çok kısa bir süre değil aslında… 29 yaşındaydım o zaman. Ayrıca gece gündüz çalışıyordum. Ve sektördeki herkes tanıyordu beni. Yaptığı işi düzgün yapmaya çalışan genç ve meraklı bir mühendistim. Birçok büyük firmadan siz şirket kursanız biz de bayilik versek diye teklifler geliyordu.
Sanayide tanınır olmak ya çok çalışkan olmak ya da paranızın olması ile ilgili. Ayrıca sanayide tercih sebebi olmanız içinde iyi bir mühendis olmanız gerekir. Çünkü yani sanayide tanınır olmak bence ya çok çalışkan ya da ailenizin soy ismiyle alakalı. Bir de bir mühendis olarak erkeklerden daha iyi olmamız gerekiyor. O zaman sizi tercih ediyorlar.
■ Peki, bayilikle mi başladınız?
Evet, yine böyle benzer kimyasal malzemeler satarak.
■ Apranti Mühendislik, bugün hangi alanlarda hizmet veriyor?
Yüzey işlem kimyasalları, sanayi boyaları ve hava filtreleri alanlarında hizmet veriyoruz. Bugün Ege’de büyük diyebildiğimiz ve tüm metal üreten, bu alüminyum olabilir ya da sac olabilir, firmalarla çalışıyoruz.
Çünkü boya öncesi tüm metaller yıkamadan geçmek zorunda ve o yıkamaları da bizim kimyasallarla yapıyorlar. Yani sizin aklınıza metal deyince ne geliyor? Örneğin jant… Bölgede yaklaşık 30 milyon jant üretiliyor ve bunların yüzde 90’ı bizim kimyasal ürünler ile işlem görüyor.
Dünya firmalarının temsilcisi
■ Ne işe yarıyor boyama öncesi yıkama?
Boyaların daha iyi tutunmasını ve uzun ömürlü olmasını sağlıyor. Yani 10 yıl bir buzdolabına garanti verebilmek için boya öncesi iyi bir temizlik işlemi yapılması lazım.
Yoksa 2 yıl sonra boyalar atar. Bir anlamda boyanın dayanıklılığını artırıyoruz.
Ege Bölgesi’nde ihracat yapıp da bizimle çalışmayan neredeyse firma yoktur diyebilirim. Ve gerçekten de her konuda olabilirim ama işim konusunda çok mütevazi olamayacağım. Çünkü işimizde bugün en büyüğüz…
■ Sizden bunları duymak ne güzel…
Sağ olun. Ayrıca o boyahanelerde kullanılan AAF International garantili filtreleri de satıyoruz.
■ Bugün kaç firmayla çalışıyorsunuz?
İrili, ufaklı 300 küsur firmayla çalışıyoruz.
‘Doğru hizmet önemli’
■ Peki, erkek egemen sektörde tutunmak zor oldu mu?
Misal Ege’de bizim sektörde 20 tane irili ufaklı rakibim vardır. Peki, kaçı kadın? Kadın yok. Ben hem bayilik yapan hem teknik hizmet veren tek kadınım. Dezavantajı bu yüzden olmuş olabilir.
Ancak çalışkan olunca ve işinizi de iyi yapınca zamanla müşteri için erkek-kadın ayrımı artık ortadan kalkıyor. Cinsiyetin ötesinde en doğru hizmetin kimden alınabileceğine bakılıyor. Teknik bilgiye sahip olmak çok önemli. Kimse sorun yaşamak istemiyor.
2 bin 500 m2’lik depolama alanı var
■ Çocuklardan işinizi tercih edecek olur mu acaba?
Yani belki tercih edebilirler. Babası da sanayici. Akademik anlamda başarılı çocuklar. Ve ikisi de mühendis olmak istiyorlar.
■ Apranti’nin bugün geldiği nokta nedir?
Biz üretim değil, satış yapıyoruz. Alanında dünyada lider olan BASF’in yüzey işlem kimyasalları satan firması Chemetall’in Ege bölge bayisiyiz. Burada üretim kapasitesinden ziyade bir depolama, iki teknik hizmet önemli. Bu noktada hem 2 bin 500 metrekarelik depolama alanı ve çalışan sayımız hem de çalıştığımız müşterilerimiz olarak diğer bayilerin 5 katıyız diyebilirim.
■ Peki, kaç kişilik bir ekiple çalışıyorsunuz?
İlk başladığımızda 3 kişiydik. Şu an 20 kişiye ulaştık. 3 kimya, 1 makine mühendisimiz, 2 de kimyagerimiz var. Teknik destek anlamında üniversite mezunlarıyla çalışıyoruz.
‘Yeniden doğsam yine mühendis olurdum’
■ Peki, hobileriniz neler?
İnsan iş dışında; bir bedenine, bir de ruhuna iyi gelecek bir şey yapmalı diye düşünüyorum. Bunun için her gün 40 dakika yürüyorum. Yaz-kış fark etmiyor benim için. Ayrıca resim yapmayı seviyorum. Ruhumu dinlendiriyor.
■ Tekrar dünyaya gelseniz yine bu işi yapar mıydınız?
Evet yine mühendis olmak isterdim. Çünkü gerçekten çok keyif alarak yapıyorum. Çok zor mu? Zor. Evet. Okurken de zordu hala zor. Ancak o heyecanı hiç kaybetmedim.
Mesela ben 50 yaşında emekli olan arkadaşlarımı hiç anlamıyorum. Akşama kadar ne yapıyorlar? Bence her insan mutlaka bir katma değer üretmeli. Yani sizin için röportaj yapmak, benim için bir yere gitmek, başkası için başka bir şey yapmak gibi… Üretmek iyi gelir.
Sanayicilere ulaşılabilir kredi
■ 2026 hedefleriniz neler, daha da büyümek istiyor musunuz?
Zaten tüm Ege Bölgesi’ne bakıyoruz. Hedefimiz yeni markaları listemize eklemek olabilir. Çünkü daha fazla yere gidip dağılmak bana çok mantıklı gelmiyor. Derinleşmek daha önemli. Hedefimiz pazarda derinleşerek büyümek.
■ Peki, sanayici olarak hükümetten beklentiniz neler?
Son yıllarda sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde ciddi ekonomik dalgalanmalar yaşanıyor. Küresel ve yerel piyasalardaki belirsizlikler özellikle dövize bağlı sektörlerde plan yapmayı zorlaştırıyor. Kimya sektörü de hem hammadde tedarikinde hem satış süreçlerinde dövizle çalıştığı için bu dalgalanmaları birebir hissediyor.
Bu ortamda sanayicilerin en temel beklentisi, üretim ve yatırımı destekleyecek şekilde finansmana erişimin kolaylaşması. Uygun maliyetli kredi imkânı hem sektörün sürdürülebilir üretim yapması hem de geleceğe dönük adımlarını daha güvenle planlayabilmesi için büyük önem taşıyor.

Yenilikleri takip etmeli
■ Bu işi yapmak isteyen genç girişimcilere bir mesajınız var mı?
Cesur olmak önemli bir şey. Bence kadın ya da erkek fark etmez, cesur olsunlar. İnsan isteyince her şeyi yapar. Ben çocuklarıma da aynısını söylüyorum. Sen ne yapmak istiyorsun? Önemli olan karar ver ve yürü. Mutlaka olur. Siz elinizden geleni yapıyorsanız inanın her şey oluyor. Ve çok da güzel oluyor.
Ve tabi, mesleğinizle ilgili yenilikleri takip etmeniz, sürekli kendinizi geliştirmeniz gerekiyor. Bizim de çalışanlarımız için sürekli eğitimlerimiz oluyor. Aynı zamanda kalite belgeleriyle kendimizi güncelliyoruz.
‘Saatler benim için çok kıymetli’
■ Başarı için disiplinli ve sabırlı olmak da gerekiyor değil mi…
Evet. Ancak sabır hem sevdiğim hem sevmediğim bir yönüm. Bazen fazla sabırlı olmak iyi bir şey mi diye de düşünüyorum. Mesela bir müşteriyle iş yapmak için 9 yıl boyunca görüşmüşümdür. (Gülüyor)
Bunun yanında çok düzenli ve tertipliyimdir. Verdiğim sözleri tutarım. O yüzden saatler benim için çok kıymetlidir. Bu sevkiyatlara, işin yönlendirmesine, müşterinin ihtiyacı olduğu an sorun varsa hemen giderilmesine yardımcı olur. Benim bir iş saatim yoktur mesela. Diyelim ki üretim var. Aydın’dan saat 02.00’de müşterim arıyor; üretimde bir problem olmuş. Yani normal bir işveren, sorunu çözmesi için teknik hizmetleri arar değil mi? Ama ben kalkıp kendim giderim. Hafta sonu, hafta içi hiç fark etmez.
■ Çocuklarınız var mı?
2 tane oğlum var. Büyük oğlum 18’ine bastı. Diğeri 14 yaşında.
■ Annelik ve işi bir arada yürütmek zor olmadı mı?
Aslında çok keyifli olabiliyor. Şöyle ki; ben her iki oğlumu da işte büyüttüm diyebilirim. Mesela bir toplantım olurdu Kemalpaşa’da ya da Denizli’de… Çocuklar bakıcılarıyla birlikte benimle gelirdi. Onlarla zaman geçirmek benim için çok değerli. Okulun yanı sıra büyük oğlum dans ediyor, küçüğü ise basketbol oynuyor. Her etkinliklerine katılırım. Onlar küçükken de 06.30’da kalkıyordum, şimdi de aynı saate kalkıyorum. Akşam yemeklerinde mutlaka aynı masanın etrafında buluşur, konuşuruz.
Categories: Cesur olun karar verin yürüyün...
Sende Yorum yap