s

Kayıp kara parçasının sırları çözüldü! Bir zamanlar mamutlar, dev geyikler yaşıyordu

Derleyen: Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Doggerland, son buzul çağının ardından deniz seviyesinin yükselmesiyle sulara gömülmüş bir bölge. Yaklaşık 12 bin yıl önce Britanya Adaları henüz ada değildi, doğuya doğru Hollanda, Almanya ve Danimarka kıyılarına kadar uzanan verimli düzlüklerle birleşmişti. Arkeologlar, bu alanın avcı-toplayıcı topluluklar için adeta bir cennet olduğunu söylüyor. Bol av, tatlı su kaynakları, göller, akarsular ve geniş otlaklar vardı. Jeolojik araştırmalar, Doggerland’ın Avrupa’nın kuzeybatı kıyılarını birbirine bağlayan bir kara köprüsü olarak oluştuğunu gösteriyor. Son Buzul Maksimumu döneminde, yani yaklaşık 20 bin yıl önce, deniz seviyeleri bugünkünden 100 metreye kadar daha düşüktü. Bu da Kuzey Denizi’nin büyük kısmını ortaya çıkararak Britanya ile kıtanın geri kalanı arasında kesintisiz bir kara bağlantısı oluşturdu.

Araştırmacılar,Doggerland'dan kalma eserleri aramak için Kuzey Denizi'nin tabanından çıkarılan malzemeleri inceliyor.

BİR ZAMANLAR MAMUTLAR, DEV GEYİKLER, BİZONLAR YAŞIYORDU

Cambridge Üniversitesi ve Bradford Üniversitesi gibi kurumların yürüttüğü çalışmalar, Doggerland’ın nehir vadileri, göller, bataklık alanlar ve ormanlarla kaplı olduğunu ortaya koydu. Tortu örneklerinden alınan polen analizleri, burada meşe, huş, karaağaç gibi ağaçların yetiştiğini ve kuzey Avrupa iklimine benzer bir ekosistem bulunduğunu gösteriyor. Hayvan toplulukları da çeşitlilik içindeydi. Mamutlar, dev geyikler, yaban öküzleri, bizonlar, su kuşları ve balıklarla dolu bir çevre. İnsanlar bu ekolojik zenginlikten yararlanıyor, mevsimsel kamplar kuruyor, taş aletlerle avlanıyor ve erken dönemde balıkçılıkla uğraşıyordu.

Alıntı Metni

Ancak Doggerland, uzun süre ‘Atlantis benzeri bir efsane’ olarak görüldü. 1990’larda İngiliz arkeolog Bryony Coles, makalesiyle bu kara parçasını yeniden gündeme taşıdı. Coles, dönemin jeolojik verilerini kullanarak olası kıyı çizgilerini haritaladı ve Doggerland’ı yaşayan bir dünya olarak tasvir etti. Günümüzde, petrol ve doğalgaz şirketlerinin denizaltı sismik haritaları, bu kadim kara parçasının detaylarını net biçimde gösteriyor. Deniz tabanının altında hala antik nehir yatakları, göl kalıntıları ve sulak alan izleri görülebiliyor.

Kökeni 85 yıl önceye dayanıyor! Trump’ın durdurduğu ‘Yeşil kart’ uygulaması nasıl başladı?

GERÇEK YIKIM, BİNLERCE YILLIK DENİZ YÜKSELİŞİNDEN SONRA GELDİ

Doggerland’ın sonunu getiren süreç yavaş ama kaçınılmazdı. Son buzul çağının ardından iklim hızla ısınmaya başladı. Buzulların erimesiyle deniz seviyesi yükseldi, önce bataklıklar oluştu, ardından göller ve lagünler, en sonunda da geniş düzlükleri yutan bir deniz.

Alıntı Metni

Doggerland’da yaşayan topluluklara dair bilgiler, tamamen deniz tabanından çıkarılan bulgulara dayanıyor. Bu da arkeolojik çalışmaları zorlaştırıyor. Yine de deniz tabanında yapılan sondajlarda taş aletler, kesici alet parçaları ve geyik boynuzundan yapılmış zıpkınlar bulundu. Uzmanlar, burada yaşayanların Mesolitik çağ insanları olduğunu düşünüyor. Bu topluluklar göçebe bir yaşam sürüyor, mevsimlere göre hareket ediyor, kıyılarda balıkçılık yapıyorlardı. Kimi araştırmalara göre Doggerland, dönemin Avrupa’sındaki avcı-toplayıcı ağının önemli bir parçasıydı. Arkeolojik izler, bu insanların çevresel değişime uyum sağlamakta ne kadar becerikli olduklarını da gösteriyor. Deniz yükseldikçe daha yüksek alanlara göç ettiler, bataklıklar kuruyunca taşındılar. Sonunda kuzey Almanya, Hollanda ve Britanya kıyılarına yerleştiler.

Çanakkale'de katliam gibi kaza! 'Dur' ihtarına uymadı ters yöne girdi: 5 kişi hayatını kaybetti

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BİLNERCE YIL ÖNCE BİLE İNSAN YAŞAMINI ŞEKİLLENDİRDİ

Günümüzde Doggerland, su altı arkeolojisinin de en önemli çalışma alanlarından biri. Modern sonar cihazları, deniz tabanını üç boyutlu haritalayabiliyor. Bu sayede nehir yatakları, kıyı hatları ve göl tabanları yeniden çizilebiliyor. Bradford Üniversitesi tarafından yürütülen projelerde, deniz tabanından alınan örneklerde bitki polenleri, hayvan DNA’ları ve hatta mikroskobik kalıntılar tespit edildi. Bu veriler, Doggerland’ın yalnızca bir kara köprüsü değil, karmaşık ekosistemlere sahip geniş bir yaşam alanı olduğunu kanıtlıyor. Ayrıca araştırmacılar, antik DNA analizleriyle su altında korunmuş organik materyallerden bilgi elde etmeye çalışıyor. Bu sayede, Doggerland’daki hayvan türleri ve bitki örtüsü hakkında daha kesin veriler toplanıyor.

Doggerland bugün, hem bilim insanlarının hem de enerji şirketlerinin ilgi odağı. Kuzey Denizi’nde kurulan rüzgar türbinleri ve doğalgaz hatları, bu eski kara parçasının tam üzerinden geçiyor. Arkeologlar, altyapı projelerinin bölgedeki kalıntılara zarar verme riski taşıdığını belirtiyor. Ancak aynı projelerden elde edilen jeolojik veriler, Doggerland’ın haritalandırılmasında da büyük rol oynuyor. Bu nedenle, bilim dünyası ve enerji sektörü arasında dikkatli bir denge kurulmaya çalışılıyor. Burası, yalnızca geçmişin değil, geleceğin de habercisi. Onun sular altında kalışı, iklim değişikliğinin binlerce yıl önce bile insan yaşamını nasıl şekillendirdiğini gösteriyor. Bilim insanlarına göre Doggerland, iklim krizinin tarihsel bir örneği. Deniz seviyesinin yükselmesiyle insanlar yurtlarını terk etti, yeni bölgelere göç etti ve hayatta kalmanın yollarını buldu. Modern denizaltı araştırmaları sayesinde Doggerland’ın gömülü nehirleri, gölleri ve ormanları yavaş yavaş yeniden haritalanıyor. Her yeni keşif, bu kayıp dünyanın bir parçasını daha görünür kılıyor.

Eski hakemler Fenerbahçe - Eyüpspor maçının tartışmalı pozisyonlarını değerlendirdi! 'VAR kritik bir hataya imza atmış'

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.