s

Picassonun pişmanlığı Osmanlıda gizli! Eserine böyle saklamış: Ayasofya gibi

Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr -Dünya üzerinde pek çok kişinin hayranlıkla baktığı sanatçılar vardır. Ünlü ressamların paha biçilmez eserleri ünlü müzelerin gözbebekleridir. Bazen de dudak uçuklatan fiyatlara satıldıkları müzayedelerin eşsiz parçalarıdır. İşte bu sanat eserleri arasında bazıları biraz daha sıradışı görünmüş, farklılıklarıyla dikkat çekmiştir. Çünkü her şeyden ve herkesten biraz daha farklı olan insanlar tarafından ortaya çıkarılmışlardır. Onlardan biri olan İspanyol ressam Pablo Picasso, hayatı boyunca depresyon ve anksiyeteyle boğuşmuş ve bu durum sanatsal faaliyetlerini derinden etkilemişti. Ancak onun için hayatındaki en etkileyici şey, ömrünün son döneminde tanışacağı bir Türk dokunuşu olacaktı. 20'nci yüzyıl sanatında önemli bir etkiye sahip olan Picasso, sadece kübizm akımının kurucusu değil aynı zamanda dünya çapında ilk bakışta kendisine ait olduğu anlaşılan binlerce tablo ve heykelle sanat dünyasının önemli bir parçasıydı. 92 yıllık ömrüne 13 bin 500 tablo ve desen, 100 binden fazla baskı, 34 bin kitap betimlemesi, 300 heykel ve seramik eser sığdıran ressam, ölümünden kısa bir süre önce hat sanatıyla da tanışmıştı. Bu geç ama en az tabloları kadar değerli tanışma, Picasso'ya tarihe geçecek bir cümle söyletmişti. Ancak bu sözleri, onun tüm sanat yaşamını silmeye değecek tek bir sanat içindi. Yani tarihe geçerken, kendi tarihini silecek kadar güçlüydü. "İslami hat sanatını bilmiş olsaydım asla resim boyamaya uğraşmazdım" diyen Picasso, hayatı boyunca ortaya koyduğu tüm eserleri gölgede bırakacak sanatın hat sanatı olduğunu özetler gibi konuşuyordu. Sakarya Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rasim Soylu, hat sanatının dünya sahnesindeki gücünü ve Picasso'nun damarlarında akan kanın kökeninden hareketle 'hat sanatının' onun hayatındaki önemini Milliyet.com.tr'ye anlattı.


900 YILDA ETKİLEDİLER! 'AVRUPA'DA İSLAM SANATLARININ İZLERİ VAR'

"İslami hat sanatı diye bir şeyin var olduğunu bilseydim, asla resim yapmaya başlamazdım. Sanatsal ustalığın en yüksek seviyelerine ulaşmak için çabaladım, ancak İslami hat sanatının benden çok daha önce var olduğunu fark ettim."Bu sözler dünyaca ünlü İspanyol ressam Pablo Picasso'ya ait. Kendisini dünyada tanıttığı eserlerde ağırlıklı olarak 'kübizm' akımı olsa da, o kurucusu olduğu bu akımdan ziyade 'hat sanatına' ilgi duymaya başladığında ömrünün büyük bir kısmının 'boşa' gittiğini hissetmeye başlamıştı. Pek bilinmese de bazı eserlerinde bu islami sanatın izlerini bulmak, o özlem duygusunu yeniden canlandırıyordu. Çünkü Picasso, hat sanatına istediği kadar yaklaşamamıştı. Picasso'nun bazı heykellerinde hat yazısı veya çağrışımları bulunuyor olsa da hiçbir zaman bu sanatı tam anlamıyla icra edecek vakti olmamıştı. Aslında dünyaca ünlü ressam için bu pek de ilginç bir durum değildi. Çünkü yaşadığı coğrafya Hristiyan ve Müslüman toplumların bir arada bulunduğu İspanya'ydı.Doç. Dr. Rasim Soylu da, Picasso'yu derinden etkileyen hat sanatından bahsederken Hristiyan toplumlardaki İslam sanatlarının varlığına değindi. Doç. Dr. Soylu, İspanya'da da etkili olan İslami sanatlarla ilgili şöyle konuştu:

Alıntı Metni

PICASSO HAT SANATIYLA NASIL TANIŞTI? 'BİZİM İÇİN AYASOFYA GİBİ'

Arap harfleriyle oluşturulmuş güzel yazı sanatı olan hat, bu alfabeyi kullanan pek çok medeniyetin hüküm sürdüğü topraklara yayılmıştı. Öyle ki uzunca bir süre İslam medeniyetine ev sahipliği eden İspanya, dünyanın en önemli ressamlarından birinin de memleketiydi. Arap-İspanyol olan Dünyaca ünlü ressam Pablo Picasso, yaşamı boyunca binlerce tablo, heykel ve desen ortaya koymuştu. Ancak 92 yaşında hayatını kaybeden sanatçının, ömrünün yaklaşık son 30 yılında hat sanatıyla tanışması kimilerine göre sanat ve sanatçı için geç kalınmış bir kavuşmaydı.Hatta ünlü ressam pek çok kere bu konuda üzgün olduğunu dile getiren sözler söylemişti.Picasso, İslami hat sanatındaki boşluk ve soyutlama kavramlarına hayran kalmıştı. Batı sanatında eksik gördüğü ‘boşluk’ anlayışını hat sanatında bulacağına emindi belki de.Bu hayranlığını anlatan bir diyalog da Ara Güler ile Picasso arasında geçmişti. Ara Güler, Picasso'ya sanatını överken Picasso, Güler’e hat sanatını araştırmasını önermişti. Güler’e, “Sizin coğrafyanızda, ülkenizde çok daha büyük bir sanat var: Hat sanatı. Döndüğünüzde ülkenize bu sanatı araştırın” demişti.Arap asıllı bir ailesi olan İspanyol ressamın hat sanatına başından beri hiç yabancı olmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Rasim Soylu, Picasso’nun hayranlık duyduğu sanatla tanışmasını Türk toplumunun Hristiyan sanatlarına aslında hiç de yabancı olmadığını vurgulayarak anlattı.

Doç. Dr. Soylu, "Picasso, İspanya'nın Endülüs özerk bölgesi olan ve Cebelitarık Boğazı'na en yakın Malaga şehrinde doğdu. Kurtuba ve Sevilla gibi Picasso’nun Arap asıllı ailesinin yaşadığı Malaga şehrinde de Endülüs İslam sanatının izleri her zaman var olmuştur. Hat sanatı gibi diğer İslam sanatları da Picasso için yabancı değil, Ayasofya’yı tanımakla Bizans sanatının bize yabancı olmadığı gibi" diye konuştu.

HAT'A BAŞKA SANATÇILAR DA İLGİ DUYDU!

Doç. Dr. Rasim Soylu, Picasso’nun hat sanatını hayatının son 30 yılında eserlerine taşımış olmasına rağmen İspanyol ressamın hat sanatıyla aslında pek de geç tanışmadığını belirtiyordu.1973'te yaşama veda eden Picasso'nun kaligrafiye olan ilgisi çoğunlukla 1913-1917 yılları arasındaki eserleri ve 1924 tarihli Mercure'ünde ortaya çıkıyordu. Ressamın Pierre Reverdy ile çıkardığı ‘Les Chant Des Morts’ (Ölülerin Şarkısı) adlı kitabında, ‘Kaligrafinin doğuşu, iki ayrı işaret biçiminin birleşmesi’ isimli bir bölüm de vardı.Doç. Dr. Soylu, hayatı boyunca birçok değişik sanata ilgi duyan ve tablolarının yanında eserleriyle de sanat dünyasına eşsiz dokunuşlar yapan Picasso'nun sanatında 4 gelişim dönemi olduğunu "Geç sayılmaz" diyerek anlattı. Doç. Dr. Soylu sözlerini şöyle noktaladı:

Alıntı Metni

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.