Bakan Kurum: Sözümüzü tuttuk, 455 bin konut tamam

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Hatay'da aralarında Milliyet.com.tr Yayın Yönetmeni Uğur Kurban'ın da bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bakan Kurum, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla yarın Hatay’da düzenlenecek “Asrın İnşası Türkiye’nin Başarısı: 455 Bin Konut Tamam” programı öncesi deprem sonrası bölgede yürütülen çalışmalar ve tamamlanan asrın inşa seferberliğini anlattı: Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerle 11 ilimiz sarsıldı. Sadece bir gecede, 7’si büyükşehir olmak üzere 11 ilimizde hayat durdu. 108 bin kilometrekarelik alanda, 14 milyon kardeşimizin hayatı o gece değişti. Burada dikkatinizi çekmek isterim ki bu alan, 100’den fazla ülkenin yüzölçümünden daha büyük. 53 bin 537 canımızı toprağa verdik, milyonlarca insanımız evini, hatırlarını kaybetti. Bu büyük felakette, yitirdiğimiz her bir can hepimizin yüreklerini dağladı. Afetin neden olduğu yıkım ekonomimizde çok derin yaralar açtı. Ülkemize doğrudan 108 milyar dolar, dolaylı olarak da 150 milyar dolar hasardan bahsediyoruz.

“DEPREM BÖLGESİNİN AYAĞA KALKMASI TÜRKİYE’NİN İSTİKBALİDİR GÖZÜYLE BAKTIK”
Deprem günü sadece konutların değil pek çok kamu binasının, alt ve üst yapısında da büyük hasar gördüğünü hatırlatan Bakan Kurum, “Deprem ve yıkım deyince ilk başta aklımıza evler geliyor ama o gece, enerji hatlarımızdan havalimanlarımıza, yollara, köprülere, su ve kanalizasyon altyapısına kadar çok sayıda tesisimiz ağır hasar aldı. Yaklaşık 11 ilde 2,5 milyon vatandaşımız evini, memleketini bırakıp başka şehirlere göç etmek zorunda kaldı. Yıkım bölgesel görünse de asrın inşası Türkiye’nin bütün geleceğini etkileyecek kadar önemliydi. Çünkü Türkiye’de yaşayan 5 çocuğumuzdan biri bu topraklarda dünyaya gözlerini açıyor. Çalışan nüfusumuzun yüzde 13’ü buralarda istihdama katılıyor. İhracatımızın yüzde 8,6’sı, ithalatımızın yüzde 6’sı yine bu şehirlerde gerçekleşiyor. İşte tam da bu nedenle, asrın inşasına, ‘Deprem bölgesinin ayağa kalması Türkiye’nin istikbalidir’ gözüyle baktık. Bu anlayışla deprem bölgesinde afetin izlerini, dünyaya örnek olacak muazzam bir koordinasyonla başlattık. Devletimizin tüm kurumlarından özel sektöre, yerel yönetimlerden sivil toplum kuruluşlarına kadar elbirliğiyle çalışarak, seferberlik ruhuyla kenetlenerek bugünlere geldik” dedi.

“SAATTE 23, GÜNDE 550 KONUT ÜRETEN BİR HIZA ULAŞTIK”
Tarihte eşi benzeri görülmemiş bir hızla ilk konutlarımın temellerini 15’inci günde attıklarını kaydeden Bakan Kurum, “45. günde ilk köy konutlarımızın teslimini yaptık. Devletimiz deprem bölgesine 75 milyar doları aşan bir yatırım yaptık. Tüm bu çalışmaların yanında, asrın inşasının perde arkasında dev bir ekibin emeği var. Bu ekip 174 ayrı alanda, 3 bin 481 şantiyede çalıştılar. Saatte 23, günde 550 konut üreten bir hıza ulaştık. Tabi bu konutlara sadece tekil yapı sayısı olarak bakmayın. Biz bu konutları sosyal donatılarıyla, parkları, kültürel alanlarıyla birlikte tasarladık. Nihayetinde, ilk defa yine Hatay’da verdiğimiz ve her seferinde ısrarla vurguladığımız ‘Yıl sonuna kadar tüm evleri bitireceğiz’ sözümüzü tuttuğumuz, bugüne geldik” diye konuştu.
“YARIN AFETZEDE KARDEŞLERİMİZLE KUCAKLAŞMAK İÇİN SAATLER SAYIYORUZ”
Yarınki törende 455’inci konutun anahtarlarını teslim edecek olmanın gururunu yaşadıklarını ifade eden Bakan Kurum, “Bir yandan bizi milletimize mahcup etmeyen Rabbimize sonsuz şükrediyoruz, bir yandan afetzede kardeşlerimizle yarın kucaklaşmak için saatler sayıyoruz. İnşallah yarın sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle 455 bininci konutumuzun anahtarını hak sahibi vatandaşlarımıza vereceğiz. Böylece nüfus bakımından Litvanya, yüzölçümü bakımından Bulgaristan, İzlanda kadar alanın inşasını bitirmiş olacağız. Son hak sahibi vatandaşımızın da anahtarını teslim ederek annelerimizin sevinciyle, çocuklarımızın neşesiyle, büyüklerimizin duasıyla, yarın ‘Asrın İnşası Türkiye’nin Başarısı’ diyeceğiz. 11 şehrimizin tamamında tarih yeniden yazılmış, her şey yeniden başlamıştır. Kırsal nüfusu korumak için zor olana talip olduk” dedi.
“TÜRKİYE ASRIN FELAKETİNİ ASRIN DAYANIŞMASIYLA TAMAMLAMIŞ”
Bakan Kurum, asrın inşa seferberliği ile yeniden inşa edilen illerin öncesi ve sonrası görsellerini basın mensuplarıyla paylaşarak inşa çalışmalarıyla ilgili detaylı bilgiler verdi. Bakan Kurum, deprem bölgesinde çalışmalar devam ederken pek çok konuyla ilgili dezenformasyona maruz kaldıklarını belirterek şöyle konuştu: Tüm iftiralara cevabımızı 11 ilimizi ayağa kaldırarak; üretimde, istihdamda, ticarette yeniden şahlandırarak verdik. Allah’ın izniyle yarın itibarıyla, Türkiye asrın felaketini asrın dayanışmasıyla tamamlamış ve artık şahlanış dönemine geçmiştir. Bu başarı Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Türkiye’nin başarısıdır. Bu başarı; devletine güvenmekten asla vazgeçmeyen büyük Türk milletinin başarısıdır.
“HATAY’DA TÜM TÜRKİYE'YE GÖSTERECEĞİMİZ BİR ESER ORTAYA ÇIKTI”
“Şükrediyoruz ki böyle büyük ve güçlü bir devletimiz var. Depremzede kardeşlerimizi takip eden bir liderimiz var” ifadesini kullanan Bakan Kurum, Hatay’da 1500 tarihi yapının da yeniden inşa ve ihya edildiğini açıkladı. Bakan Kurum, “Hatay dün afetzede kardeşlerimizin “(Yıkılan) evimizin yeri işte şuradaki yeşil mezarlık, bakın oradan hatırlayabiliyoruz” dediği Emek Mahallesi. Depremden sonraki hali, şimdiki hali. Ve bugün burası umudun, direnişin ve dirilişin başkenti oldu. Burada bizim saklayacağımız, gizleyeceğimiz hiçbir şey yok. Çok net söylüyorum. Göğsümüzü gere gere tüm Hatay'a, tüm Türkiye'ye göstereceğimiz bir eser ortaya çıktı. Ve 155 bin yeni yuvasıyla Hatay'ımız parklarıyla, bahçeleriyle yeniden ayağa kalktı” dedi.
“İNSAN SEVİNÇTEN AĞLAR MIYMIŞ?”
Bakan Kurum programda, deprem bölgesinde yaşadığı hatıraları da anlattı: İnanın deprem bölgesine gelmek bizim evimize gelmek gibi. Her hafta hemen hemen deprem bölgesindeyiz. Annelerimizin yavrularımızın gözlerine baktığımda da biz kendi ailemizi görüyoruz. Depremin ilk günleri hatırlıyorum. Annesinin seslenmesiyle evden kendini dışarı atan annesinin olduğu yerde orada enkazın başında Kur'an okuyan vatandaşlarımızla karşılaştık. Azerbaycan'da “Arabam eski olabilir ama kalplerimiz bir” diyerek eski arabasına binip yardıma koşan Server kardeşimizi unutmadık. Fransa'dan gurbetçi kardeşlerimiz tırlara yardım malzemelerini yükleyerek benim Hatay'ıma, Malatya'ma, Kahramanmaraş'ıma, Adıyaman'ıma yardım getirmek için yola çıkan koşan Gülfem kızımızı, gönüllü kardeşlerimizi unutmadık. Adıyaman'da konteynırda yaşayan Suzan ablamız var mesela. Kurada kendisine çıkan yuvayı gördükten sonra; “Bizi bir an olsun yalnız bırakmadınız. Sizler de Adıyamanlı gibi bizimle birlikte bu acıyı yaşadınız” deyişi aslında bu dünyada insanın alabileceği en büyük mükafat diye düşünüyorum. Yine Hatay'da yeni yuvasına kavuşan Hatice Kübra kardeşimiz vardı. Şöyle demişti; “İnsan sevinçten ağlar mıymış? Ben yaşadım, Cumhurbaşkanımız dünya durdukça dursun” deyişi hiç unutamadığımız anılarımız. Hatay Dikmece'de Mustafa abimiz yeni yuvasına gelenlerine şunu söylüyor; “Murat bizim evladımızdır. Şantiye şefi olması da bizim gururumuz…” Bizim için en büyük şeref, en büyük gurur. Son sözü de aslında Depremzede kardeşlerimiz için Ayşe teyzemiz söyledi; “Devletimiz bana ailemden bile daha yakın…” İşte şu ifadenin içerdiği manaya bakar mısınız? Bunu anlatmamın nedeni şu; bizim devletimiz bir şefkat devletidir. Bizim milletimiz vatanını yeri geldiğinde ailesinden bile daha fazla seven yiğit bir millettir. Biz de hep birlikte bu milletin hizmetkarlarıyız, evlatlarıyız.
BAKAN KURUM, DEPREM BEBEĞİN HİKAYESİNİ ANLATTI
Bakan Kurum, deprem sırasında ailesini kaybeden ve daha sonra hak sahibi olarak afet konutu inşa edilen bebeğin hikayesini de şöyle aktardı: Depremde Kahramanmaraş'ta anneannesi yavrumuzu koruyor ve kurtarıyor. Tabii deprem sonrasında annesi babası maalesef hayatını kaybediyor. Bu devlet o yetim kızımızın hakkına sahip çıktı. Kurasını çektik. Evini verdik. Şimdi anneannesiyle orada huzurla oturuyor ve 18 yaşına gelince de resmi evin sahibi olacak, hak sahibi olacak. Çok üzüldük, çok acılar yaşadık. Ama hep birlikte üstesinden geldik. Biz devletçe, milletçe bu büyük felaketin üstesinden geldik.
“MAZLUM COĞRAFYALARA UZANACAK, SURİYE’DEKİ, GAZZE’DEKİ KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLACAĞIZ”
Bakan Kurum, asrın inşası seferberliği tamamlansa da bölgede çalışmalara devam edeceklerinin altını çizdi: Bizim inancımızda durmak yoktur, dinlenmek yoktur, beklemek yoktur. ‘Bir işi bitirdiğinde, hemen başka bir işe başla’ düsturu vardır.
Şimdi de durmuyoruz, geriye yaslanmıyoruz, ‘bitti’ demiyoruz. Deprem bölgesindeki bu birikimi, tecrübeyi 81 ile 500 bin sosyal konutla, kentsel dönüşüm projeleriyle daha da hızlandıracağız. Mazlum coğrafyalara uzanacak Suriye’deki, Gazze’deki kardeşlerimizin yanında olacağız. Hep birlikte ülkemizin geleceği için bu mücadeleyi vermeye devam edeceğiz.

Bakan Kurum'un açıklamaları şu şekilde: "İlk olarak, Asrın felaketinin sembol şehri Hatay’dan başlıyoruz! Hatay; dün afetzedelerimizin “Evimizin yerini sadece mezarlığın olduğu yere bakarak bulabiliyorduk.” dedikleri acının şehri. Bugün umudun, direnişin ve dirilişin başkenti. Böyleydi, ama bugün bu hale geldi! İşte; “155 bin yeni yuvasıyla, okullarıyla, parklarıyla, bahçeleriyle yeniden ayağa kalkan Hatay’ımızın fotoğrafı!”

İşte; Tarihi Hatay Bölgesi… Burada ecdadın emaneti tarihimiz yerle bir olmuştu. Şimdi ise Kemalpaşa Caddesi, Uzun çarşı, Kurtuluş caddesi, Habib-i Neccar Camisi, tarihi meclis binasıyla Antakya’nın tüm tarihi bölgelerini içine alarak tamamlanan Medeniyetimizin kalbi Hatay!
Yine, Hatay’ımız İskenderun Sahil Yolu Projesi. Burası Akdenizin yeni mücevheri, yeni incisi.

İnanın, tüm bu süreçte 11 ilimizden bir an bile ayrılmamış biri olarak, bu görsellere bakınca ilk kez gören biri gibi heyecan duyuyor, geldiğimiz noktadan büyük bir mutluluk duyuyorum. Burası, sadece depreminin değil acının da merkez üssü, Kahramanmaraş’ımız.
İşte burası, depremden sonra baştan aşağı yıkılan Azerbaycan mahallemiz! Ve işte bu da; yeni yuvaları, ofisleri ve yeşil alanlarıyla yeniden ayağa kalkan

Azerbaycan mahallemiz! Burası, depremin simgelerinden olan, bini aşkın vatandaşımızı kaybettiğimiz, hepimizi hüzne boğan, Ebrar sitemiz.
Ve işte bu da Ebrar sitemizin yerine yaptığımız; Anka Konutları! Evet, 74 bin yeni yuvasıyla, Demirciler Çarşısıyla, Tarihi Kapalı Çarşısıyla Maraş medeniyet yürüyüşüne yeniden başlamıştır!

Devam ediyorum. “Bizim devletimiz var oldukça, bu acılar da geçecek; devletimiz başımızda olsun yeter!” diyen Malatya’mız. İşte; Malatya’da ticaretin ve sosyal hayatın kalbinin attığı yer olan Bakırcılar çarşısı! Depremden sonra böyleydi. Şimdi ise Söğütlü Camisiyle, valilik binası, kuyumcular çarşısı ve yeni kent meydanıyla; medeniyet yürüyüşüne kaldığı yerden devam ediyor.


İşte burası da, 28 bin konutu, parkları ve bahçeleriyle; Türkiye’nin en büyük şantiyesi olan, İkizce bölgesi! Evet; Battal Gazi’nin evlatları; 79 bin yeni yuvasıyla, yeniden umutla, heyecanla, aşkla ayağa kalkmıştır!

ADIYAMAN'DA SON DURUM
Burası da, Sahabeler şehri Adıyaman! 6 Şubat sabahı her bir Adıyamanlı kardeşimin anılarının geçtiği Atatürk caddesi bu haldeydi! Şimdi ise meydanlarıyla, camileriyle, parklarıyla geleceğe güvenle bakan Atatürk caddesi. Atatürk Caddesi’nde sadece 4.17’de duran bu saati değiştirmedik.

İşte burası; 700 futbol sahası büyüklüğüne denk gelen 5 milyon metrekare alan üzerinde yükselmiş, dağları delerek inşa ettiğimiz İndere! 44 bin bin yeni yuvasıyla, küllerinden yeniden doğan Adıyaman’ımızın fotoğrafı! Artık Adıyaman Türkiye Yüzyılı’na hazırdır!

Asrın felaketinin ilk saatlerinde koştuğum Nurdağı ve İslâhiye… Enkaz alanlarında milletimle birlikte sabahladığım; Şehitler diyarı Gaziantep’imiz… Bu fotoğraf ise; mutluluğun resmidir! Büyük bir heyecanla söylüyorum ki; 30 bin yeni yuva ve bereketli işyerini kardeşlerimize teslim ettiğimiz; artık hüzün değil mutluluk gözyaşları döktüğümüz Gaziantepimiz! 12 bin yeni yuvasıyla yeniden ayağa kalkanların şehri Osmaniye’miz!

'KİLİS'İMİZ TÜRKİYE YÜZYILI'NA HAZIRDIR'
Yine, 12 bin yeni yuvasıyla Bereketin Kalbi Adana’mız; 17 bin yeni eviyle Kardeşliğin Mührü Diyarbakır’ımız; 14 bin yuvasıyla Hazreti İbrahim’in Emaneti Şanlıurfa’mız; 13 bin eviyle Gakkoşlar şehri Elazığ’ımız; 3 bin yuvasıyla Serhat şehri Kilis’imiz; artık Türkiye Yüzyılı’na hazırdır!
11 şehrimizin tamamında; tarih yeniden yazılmış, herşey yeniden başlamıştır! Ben, afet gününde hüzünle yaş döktüğümüz o sokaklarda, şimdi milletimizle beraber sevinç gözyaşı döktüren Yüce Allah’a hamdediyorum! 11 ilimizde inşa ettiğimiz konutların yanında; “esnafımız bizim her şeyimiz” diyerek 43 bin yeni dükkân yaptık. Türkiye’nin çevre uzunluğuna denk, tam 11 bin kilometrelik altyapı çalışmasını tamamladık. “Depremde zarar gören köyler Anadolu mirasıdır” diyerek; 4 bin 333 köyümüzde 63 bin köy evi inşa ettik.
Kırsal nüfusu korumak için zor olana talip olduk, kuş uçmaz kervan geçmez bir mezrada tek bir ev yıkılmışsa bile, şehirde ev yapmak yerine aynı yerinde yaptık.
Tabii şunu da tarihe bir kayıt olarak düşürmek isterim ki; tüm bu süreç boyunca maalesef çok fazla dezenformasyon yapıldı! Neler neler söylediler.
Tüm bu iftiralara cevabımızı; 11 ilimizi ayağa kaldırarak; üretimde, istihdamda, ticarette yeniden şahlandırarak verdik!
Allah’ın izniyle yarın itibarıyla, Türkiye Asrın Felaketini asrın dayanışmasıyla tamamlamış ve artık şahlanış dönemine geçmiştir. Bu başarı; Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Türkiye’nin başarısıdır. Bu başarı; devletine güvenmekten asla vazgeçmeyen Büyük Türk Milletinin başarısıdır! Bu başarı için Allah’a hamdediyoruz, liderimizle ve devletimizle gurur duyuyoruz, bu milletin bir evladı olmaktan onur duyuyoruz!
Ben bu vesileyle bir kez daha sizlerin huzurunda; bizden umudunu hiç kesmeyen afetzede kardeşlerimize çok teşekkür ediyorum.
İnanıyorum ki Asrın İnşası, devletimizin gösterdiği büyük kararlılığın kanıtı olacak; alnımızın akıyla verdiğimiz bu çetin imtihan, siz gazetecilerimizin tarihi tanıklığıyla kayıt altına alınacak; bu diriliş destanı çocuklarımıza, torunlarımıza, gelecek kuşaklara rehber olacaktır.
Kıymetli Dostlar, Bizim inancımızda durmak yoktur, dinlenmek yoktur, beklemek yoktur. “Bir işi bitirdiğinde, hemen başka bir işe başla!” düsturu vardır.
İşte biz de bugün tam olarak bunu yapıyoruz. Bir yandan Asrın felaketinin ardından asrın inşasını tamamladık. Deprem konutlarımızı bitirdik, anahtarlarımızı teslim ettik, yaraları sardık.
'KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ DAHA DA HIZLANDIRACAĞIZ'
Şimdi de durmuyoruz, geriye yaslanmıyoruz, “bitti” demiyoruz. Deprem bölgesindeki bu tecrübeyi; 500 bin sosyal konutla 81 ilimize yayacağız, kentsel dönüşümü daha da hızlandıracağız, mazlum coğrafyalara ulaşacak, Suriye’nin, Gazze’nin yanında olacağız.
Ben bu duygularla sözlerime son verirken, tüm bu büyük eserlerin, projelerin, çalışmaların öncüsü Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum. Sizleri bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Sabrınız ve dikkatiniz için teşekkür ediyorum.
Sende Yorum yap