s

Mutlak başarı öyküsü

Ozan Ömer Kadüker - Yıldırım Beyazıt Yakar’a 2.5 yaşında otizm teşhisi konuldu. Yakar, 8 yaşında konuşmaya başladı. Tencere kapakları çalarak müzikle ilk bağını kuran Yakar, 9 yaşındayken otizme bağlı travma sonrası enstrümanlara yönlendirildi.

Liseye başlama yaşını geçmesi nedeniyle açık liseye kaydı yapıldı. 2020 yılında ise Müzik Öğretmeni Özgen Zeybek’in yeteneğini fark etmesiyle hayatında yeni bir dönem açıldı ve güzel sanatlar lisesine başvurmaya karar verdi. Ancak yaşı ve mevzuat nedeniyle yetenek sınavlarına katılamadı. “Bana bir şans verin” çağrısı, dönemin Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a kadar ulaştı. Bakanlığın devreye girmesiyle başvuru hakkı elde eden Yakar, 21 yaşında güzel sanatlar lisesine giren ilk öğrenci oldu.

Genç sporcuların kâbusu pubalji neden olur? Yamal ve Palmer da yaşadı: 'Karın kası çalışırken...'

İTÜ mücadelesi

Liseyi bitiren Yakar, bu kez yetenek sınavlarına girebilmek için üniversite sınavında gerekli olan barajı geçemedi. Yakar ve Zeybek, yine pes etmedi ve özel gereksinimli bireylerin baraj dikkate alınmadan yetenek sınavlarına kabul edilmesine ilişkin geçmiş yıllarda alınan bir kararı emsal olarak gösterdi. Böylece Yakar, üstün başarıyla İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’na yerleşti.

Aşırı mükemmeliyetçi

İki aydır Ses Eğitimi Bölümü’nde eğitim alan ve duyduğu her notayı herhangi bir referans almadan, kusursuz şekilde tanıyabilme yeteneğine sahip olan “mutlak kulak” Yakar; birçok müzik aleti çalabiliyor, beste yapıyor ve sözler yazıyor.

Yakar’la bire bir şan derslerini yürüten Doç. Dr. Tuğçem Kar “Mutlak kulak olduğu için entonasyon üstünlüğü var, sesleri referansa ihtiyaç duymadan üretebiliyor. Koro çalışmalarında toplu söylemelerde sabitleyici bir merkez olabiliyor. Hataları hızla fark ediyor” diyor. Kar, bu durumunun dezavantajlarının da bulunduğunu aktarıyor: “Sazın akordu bozulduğunda onda rahatsızlık ve stres yaratabiliyor, yaptığı hatalara takılabiliyor ve aşırı mükemmeliyetçilik kendini sıkmasına neden olabiliyor.”

‘Dezavantajları avantaja çevirdi’​

Yıldırım Beyazıt Yakar, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal’ın da aralarında bulunduğu hocalarına performans sundu. Hocalarının Yakar hakkındaki görüşleri ise şöyle:

Prof. Dr. Cihangir Terzi: Herhangi bir notayı başka bir notayla karşılaştırmadan tanıyabilme yeteneği ile piyanodan verilen tek ses ve akor seslerini adlarıyla vererek daha ilk etapta sınav jürisinin ilgisini çekti.

Prof. Dr. Gözde Çolakoğlu Sarı: Hem hocalarıyla hem de arkadaşlarıyla güçlü ve sağlıklı ilişkiler kurabilmiş; otizmin getirebileceği dezavantajları, iletişime açıklığı ve pozitif enerjisiyle önemli ölçüde avantaja dönüştürmeyi başarmıştır.

Prof. Dr. Sinem Özdemir Göçeri: Öğrenmeyi seven çalışkan, hevesli, sevgi dolu, naif profili ile bu uzun yola büyük bir istekle ve umut vadederek başladı.

Doç. Dr. Deniz Güneş: Yıldırım bizim için bir şans, biz de onun için iyi bir yol göstericiyiz. Sınıf genelinde karşılıklı bir saygı ve kabul ortamı oluştu.

Beykoz’un Mozart’ı emsal oldu

Özgen Zeybek’in yaşamına dokunduğu öğrencilerinden biri de “Beykoz’un Mozart”ı olarak anılan otizmli Yunus Yazar. Yazar da sınavda barajı geçemediği için yetenek sınavlarına başvuramamıştı. O dönem YÖK’ün aldığı kararla başvuru hakkı tanınmış ve Yunus, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nı kazanmıştı. Bu uygulama, diğer özel gereksinimli ve yetenekli gençlere de yol açmış oldu.

Uyuşturucuyu bırakıp mentorluk yapanlar Milliyet’e konuştu: ‘Madde almak için hırsızlık yaptım’

Categories: Mutlak başarı öyküsü

Haber Yorumları

Henüz Yorum Yapılmamış.

Sende Yorum yap

Son Dakika

>
>
>
>

Tüm Haberler

Son dakika haberler

En güncel ve en doğru, tarafsız haberin merkezi.