Sınırda Karbon için geri sayım

Mithat Yurdakul / ANKARA - Türkiye’nin üç yıldır hazırlandığı veihracatın 10.8 milyar dolarlık kısmını etkilemesi beklenen Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM), 1 Ocak itibarıyla uygulanmaya başlayacak. Avrupa Birliği’nin (AB) kritik düzenlemenin yürürlüğe girmesinden önce hazırladığı taslakla, SKDM’nin demir-çelik ve alüminyum kullanan sektörlere genişletilmesi, buzdolabı, çamaşır makinası gibi beyaz eşya ürünlerinin de kapsama girmesi öngörülüyor.
Kritik değişiklikler
Türkiye’nin dış ticaretinin yüzde 40’ını gerçekleştirdiği AB, SKDM’yi yılbaşında uygulamaya alıyor. Çelik, alüminyum, çimento, gübre, hidrojen ve elektrik sektörlerini doğrudan ilgilendiren düzenlemeye Türkiye 3 yıldır hazırlık yapıyor. 2023’te raporlama zorunluluğu başlayan mekanizma için öne çıkan 6 sektördeki ihracatçı firmalar; eğitim, danışmanlık ve mevzuat uyumu çalışmalarına tabi tutuldu. Yeşil sanayi politikalarına uyum kapsamında TBMM’den İklim Değişikliği Kanunu’nu çıkarılırken, Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi kuruldu. Türkiye’nin ihracatında 10,8 milyar dolarlık bölümü etkilenmesi öngörülen düzenlemenin oluşturacağı maliyet, Türk şirketlerinin dış ticaret rekabetçiliğini ve Gümrük Birliği’nin işleyişini de doğrudan ilgilendiriyor.
Düzenlemenin yürürlüğe girmesine günler kala, mekanizma ile ilgili kritik değişiklikler gündeme geldi. Edinilen bilgiye göre, SKDM Tüzüğü’nün revizyonuna ilişkin hazırlanan taslak kapsamında, SKDM’nin demir-çelik ve alüminyum kullanan sektörlere genişletilmesi sağlanacak. 2028 yılında yürürlüğe girmesi beklenen genişleme kapsamında buzdolabı, çamaşır makinası gibi beyaz eşya ürünleri, motor, vites, süspansiyon gibi otomotiv parçaları gibi ürünler yer alacak.
Emisyon hesabı esnetiliyor
Taslak kapsamında, elektrik kaynaklı emisyon hesabında fosil yakıtların yanı sıra diğer kaynaklardan üretilen elektrik de hesaba katılacak. Bu da yenilenebilir enerjinin elektrikteki payının arttığı Türkiye için olumlu bir gelişme olacak. Düzenleme kapsamında ayrıca Türk ihracatçıların üretime ilişkin karbon emisyonlarını AB akreditasyon kurumlarınca akredite edilmiş doğrulayıcılara doğrulatması istenecek. Türkiye, yerli akreditasyon kurumu TURKAK’In bu alandaki akreditasyonunun tanınmasına ilişkin çalışma yürütecek. SKDM yükümlülüklerinden kaçınma ihtimaline karşı da AB tarafından güçlendirilmiş raporlama yükümlülükleri getirilirken, şüpheli hallerde ülke bazlı varsayılan değerler uygulanacak.
Sende Yorum yap